’O hareket’ Almanya’da da kızardı

ERMAN Hoca, Maraton’da Feldkamp’ın bana da sevimsiz gelen "bıçak" örneğini eleştirirken ’malum hareket’i yaptı.

Hangi malum hareket? Bir elimizin ayasını, diğer kolun ’iç-dirsek’ bölgesine şooooot diye vuruyoruz. Böylece o kolda hareketlilik yaratıyor, aynı kolun uzantısı konumundaki elimizi yumruk şeklinde sıkarak hareketi taçlandırıyoruz.

Ve dedi ki; "Almanya’da bu hareketi yaparsın, ’Bu benim gücümdür’ manasına gelir. Bizde yaparsan kolunu kırarlar..."

Dediklerine büyük ölçüde katılıyorum. Ancak geçen hafta B.Münih’in Hollandalı ortasaha oyuncusu Mark van Bommel, aynen o hareketten ikinci sarıyı gördü ve kızardı.

Hamburg maçı biterken hakem Lutz Wagner sarıyı çekti. Van Bommel önce alkışladı sonra da hakemin bakmadığını sandığı anda da hareketi ekleştirdi: Şoooooot!

Erman Hoca’nın yanıldığını göstermek gibi bir saçmalık peşinde değilim. Hoca haklı. Gol sevincinde affedilir o hareket Almanya’da ama yerine göre kızarıyor da...

İşin belki de sonrasına bakıp ders çıkarabiliriz futbolumuz için. Van Bommel maçtan sonra "Yaptığım salaklık için özür diliyorum" dedi. Hocası da "Salaklığı görmezden gelmek kolay olmayacak" tarzı yaklaştı hadiseye. Kimse camianın gölgesine sığınıp ortalığı yangın yerine çevirmedi. Bu bile küçük bir ders.

Devamlı, sürekli, mütemadiyen

GÖKHAN Zan’ın maç sonrası demeçleri genellikle bant yayın tadında oluyor. Bu durum sadece Gökhan’a özgü değil. Galatasaraylı Sabri gibi arkadaşları var. Skora ve duruma göre beylik laflar...

Konyasporlu Erman gibi neredeyse hırkalı derviş sakinliği ve düzgünlüğüyle kendini ifade edenler de var; Hakan Şükür gibi aradan geçen yıllar içinde demeç işini aşmış ve doğru kullanmaya başlamış olanlar da...

Bu hafta G.Saray galibiyetinin ardından gelen liderlikten söz ederken ısrarla şunu söyledi: "Bu başarının hem devamlı hem sürekli olması lazım. Hem devamlılığı hem sürekliliği sağlamamız lazım..."

Maç heyecanıyla, o yorgunlukla olur tabii.

Zaten İbrahim Kaş’ın Ümit Karan’a attığı tekmeyi de "İbrahim arkadaşımız ayağının çarptığını söyledi. Allah korusun, konsantrasyon kaybıyla gol yiyebilirdik" şeklinde yorumladı.

"Allah korusun" demişken Ümit’e seslenecek sanmıştım oysa.

Hep, devamlı, sürekli, durmaksızın, mütemadiyen aynı hikaye...

Mumya’nın Sırrı!..

CNN Türk’ün Futbolmania ekibi, Beşiktaş-Galatasaray maçı öncesi iki takımın kadrolarını değerlendiriyor.

Ömer Çavuşoğlu, Barusso’nun adını yanlış söyleyip gülüyor. Böyle müthiş bir espri anlayışı var Ömer Bey’in.

Kötü bir skeç tadındaki isim krizi sırasında Ömer Bey "Mumya" dedi.

Programın moderatörü Nebil Evren de "Benim bildiğim siz başkasından bahsederken Mumya dersiniz" şeklinde bir cümle kurdu.

Seyirci bu durumda kendisini boşlukta hissediyor. Ben merak ettim mesela... Mumya kim?.. Esrárı nedir? Korkulacak bir kimse midir?..

Bir de ricam olacak. Feldkamp’ın yaşıyla ilgili yorumlarda yapılan espriler 1970’lerin dandik fıkra kitapları düzeyine inebiliyor. Komik olmuyor, ayıp oluyor.
Yazarın Tüm Yazıları