Giresun firkateyni Somali’deki görev için sefere çıkarken içimden patlattım şarkıyı:
“Ah o gemide ben de olsaydım, açık denizlerde yol alsaydım / Vız gelirdi her şey inan bana...” Yanlış anlaşılmasın, 15 ay diye giden ve 18 ay askerlik yapmış bir vatandaşım. Acil gerek duyulmadıkça, ömrümün kalan kısmında gayet sivil takılmak azmindeyim. Yani Giresun firkateyni ile Somali’ye gitmek isteğim militarist bir ruha yaslanmıyor. Tamamen duygusal, tamamen maceracı bir açılım olarak katılmak isterdim Giresun firkateynine. TGC Giresun elbette oraya ciddi bir iş, bir askeri görev için gidiyor. Fakat bu benim özenmeme engel değil.
Bu sefere karışık hislerle, imrenerek ve çocukluğumdan beri bayıldığım korsan hikayelerine selam durarak katılmak isterdim. Beslediği / beslendiği siyasi görüş umurumda değil; Abdullah Ziya Kozanoğlu’nun “Türk Korsanları” ruhuyla binerdim gemiye. Karayip Korsanı hergele Jack Sparrow veya usta korsan Long John Silver ile tanışıp iki muhabbet etmek umuduyla ufuk çizgisinin peşine düşerdim. Malum sebepler işte. Kon-Tiki ruhu. Corto Maltese hülyası.
Bir taraftan vicdan ve hakikat yükleniyor. Afrika açıklarında, korsan peşinde... Gerçeği düşünmedikçe problem yok. Somali’de kişi başı yıllık gelir 600 dolar. Çok fakir Somali. Çok aç... İnsan hayatının değeri yok. Tesadüfen yaşanan bir ülke. Görev yapacak askerlere kolaylık dilerim. Sağ salim 4 ayı tamamlayıp ailelerine çabucak kavuşmalarını umarım. İzniniz olursa ben korsan temalı hayallere dönmek istiyorum.
Unutmadan, “korsan” bahsi geçtiğinde İsmet Özel’in “Mataramda Tuzlu Su” şiirini hatırlamamak olmaz. Veya olur, niye olmasın ki... Bilemedim. Eski günlerin anısına şiirden bir parça aktarayım ve direkt filme geçeyim. Bu kadar muhabbetin üstüne bir Jack Sparrow macerası iyi gider herhalde... “... korsanlardan kaptığım gürlek nara işime yaramıyor rençberlerin o rahat ve oturmuş lehçesinden tiksinirim boynumda bana yargı yükleyenlerin utançlarından yapılma mücevherler sırtımda sağır kantarı gizli bilgilerin mataramdaki suya tuz ekledim, azığım yok uzun yola çıkmaya hüküm giydim...” İsmet ÖZEL