Niye takip etmiyorsunuz hocayı?

Bunu kamuoyunun Cübbeli Ahmet olarak tanıdığı Ahmet Mahmut Ünlü’nün takipçilerine sormak gerekebilir, çünkü tam olarak bunu yaşadılar.

Ama “takipçiler” dedim ya; asıl problem de oradan çıkmıştı zaten.

Mahmut Ünlü, takipçilerine “Niye takip etmiyorsunuz beni yutup’ta?” diye yükleniyordu:

“...Kaç takipçisi var biliyor musun o gece 2’de yemek yapanın? Yedi, yüz, bin!

Benim kaç takipçim var şeyde, yutup’ta? 100 bine zor çıktı. Ne diyim size şimdi?

Fatiha okuyacağım ama hayatınıza okuyacağım yani! Allah sizi ihya etsin yani (Amin sesleri yükseliyor). Ya biraz canlanın, kıpırdaşın ya! Millete ayet, hadis okuyoruz, tebliğ okuyoruz; para mı topluyoruz ya?”

ÜZMESENİZE HOCAYI!

Bir yemek programına hem de böyle açık bir farkla geçilmiş olmak belli ki oynatmış sinirlerini.

Durduramıyoruz kendilerini...

Bir süre daha “Allah ıslah etsin!” diyerek yüklendikten sonra tepkiyi ölçmek için ön sıralarda göz göze geldiği bir kişiye soruyor:

“Anladın mı?..”

Aldığı cevap veya cevaba karşılık gelen yüz ifadesi hoşuna gitmemiş olacak ki yüzünü ekşiterek devam ediyor:

“Eh yani, yani, yani... İnsanlarda heves yok, ilme merak yok. Ayet, hadis bana ulaşsın (hayali bir cep telefonunu kulağına götürüyor, canlandırma yapıyor) birine yollayayım, paylaşayım? Yoook! Bir tuşla üye oluyorsun, onu da yapmıyorsun? E bugünün icadı bu! Bugünün tebliği bu! Nasıl ulaştıracaksın?..”

Cep telefonunun, sosyal medyanın, haber kanallarının, daha genel manada internetin doğru kullanılmasıyla ilgili görüşleriyle noktalanıyor video.

Dün, yazıya başlamadan önce 113 bin takipçisi vardı Ünlü’nün YouTube kanalının. Son videonun sosyal medyada yayılmasıyla biraz hareketlenmiş demektir.

Adına açtığı “tv” uzantılı kanala baktım, uzun süredir yenilenmemiş; herhalde iletişim stratejisi olarak YouTube’a yüklenmeye karar verdi.

Her bakımdan daha bereketli olacaktır bence de.

Bunun dışında bir de Facebook’ta aktif bir sayfası olduğunu gördüm.

HOCA SABİT DEKOR DEĞİŞİR

Ahmet Ünlü daha geniş kitlelere ulaşmak için elbette cemaati fırçalamaktan başka çalışmalar da yapıyordur ama ben çok bilinen bazı yöntemleri hatırlatarak yardımcı olmaya çalışayım...

İçerik ve pazarlama en önemli iki ana başlık.

Pazarlama konusunda Ahmet Ünlü ile kapışacak, ona akıl verecek halim yok. Daha geçen sene 130 TL’ye “Nal-ı Şerif” adı verilen sandaleti şöyle pazarlamış biridir neticede:

“(Bu terliği giymekle) Resulullah (S.A.V)’i ziyaret etmekle müşerref olurlar. Azgınların saldırısından, düşmanların galibiyetinden, şeytanların şerrinden, sihir ve büyülerin ulaşmasından emin olurlar...”

İçerik konusunda ise biraz hareketlenme önerebilirim.

Hoca oturduğu yerde oturacak, onun hareketlenmesinden bahsetmiyorum.

Ama dekor (teknoloji el veriyor) kimi zaman nurlu ufuklar, kimi zaman jet-ski değmemiş plajlar şeklinde ayarlanabilir.

İçeriğe dönelim.

Konuşmacı Ahmet Ünlü olunca her ne kadar öyle gibi dursa da “Konumuz belli aslında” diyemiyoruz.

Her konuya dair lafı olan, gündemi takip eden, gündemle didişmeyi seven, polemiklere çok açık ve bu konuda iddialı bir karakter neticede.

“Cübbemi Savuranda: En Sevdiğim Polemikler”, “Tövbe Estağfurullah: Çekim Hataları” gibi küçük programlar halinde daha çekici hale getirebilir kanalını bence...

Veya ‘web’de örneğini gördüğümüz fotoğraf galerileri mantığında tematik videolar hazırlayabilir.

Örneğin: “Issız bir adaya düştüğünüze ihtiyaç duyacağınız 10 risalem...”

Örnekler arttırılabilir ama benden bu kadar.

Takibe takip, amin...