Paylaş
Dün CHP heyeti tarafından Şam’da teslim alındı.
Öncelikle Cüneyt Ünal’a, sonra büyük sıkıntı ve üzüntü içinde 3 ay geçiren ailesine büyük geçmiş olsun.
Bir de bu süreçte Cüneyt için sürekli girişimde bulunan, konuyu gündemin kaygan yüzeyinde tutmayı başaran meslektaşlarına ve tüm STK’lara müjdeler olsun.
Her sabah başka bir bunalıma, felaket haberine, gerilime, krize, kavgaya alışık bünyelerimiz böyle bir sabah yaşamayı özlemiş, emeği geçen herkese de tebrikler.
Cüneyt Ünal’ın özgürlüğe adım atmasının ardından hükümet cephesinden açıklama da gecikmedi.
Hürriyet’ten Zeynep Gürcanlı’ya konuşan Genel Başkan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Hüseyin Çelik “Manidar” dedi.
Nedir manidar olan?
Çelik “açmış” ifadesini biraz:
“CHP’nin Şam yönetimi ile ilişkisini herkes biliyor. Ünal’ın Türk makamlarına değil de, bir STK’ya değil de, CHP heyetine teslim edilmesi manidar. Bunun ne anlama geldiğini herkes biliyor. CHP’nin tutarsız politikalarını, bir yandan ‘Savaşa hayır’ deyip diğer yandan Esad’a destek çıktıklarını, gösterilerde Esad posterleri taşıdıklarını herkes biliyor. Daha fazla yorum yapmak istemiyorum. Ancak Cüneyt Ünal’ın, meslektaşınızın serbest kalması hayırlı olmuştur.”
Hüseyin Çelik sanırım şöyle bir mantık çizgisinde ilerliyor:
Esad kötüdür, Baasçıdır.
CHP kötüdür, Esad da kötü olduğuna göre CHP de Baasçıdır.
CHP Baasçı olmasaydı da kötüydü.
Esad aslında 2 yıl önce Başbakan’la can ciğerken iyiydi ama şimdi kötü.
CHP 2 yıl önce de kötüydü, hep kötüydü.
Cüneyt Ünal’ı CHP teslim aldı.
Cüneyt Ünal kötü olmayabilir ama çevresi kötü.
Cüneyt Ünal Baasçı değilse de çevresi Baasçı.
Bu iş hayırlı olmuş olabilir ama CHP ve Esad (son iki yıldır canım!) hayırsızdır.
Biz kurtaramadık, CHP kurtardı.
O zaman bu iş manidardır.
1996’da Hüseyin Çelik’le aynı siyasi kökten ve dahi aynı ilden (Van) vekil seçilmiş olan Refah Partili Fethullah Erbaş, PKK’nın esir tuttuğu 8 askeri teslim alıp gelmişti.
Merak ediyorum...
O dönemde Fethullah Erbaş epeyce sopa yemişti siyaset dünyasından, askerden, bazı yazar-çizer tayfasından.
PKK’ya payanda olmakla suçlanmıştı.
O zaman bu durumu “manidar” bulanlara, manidar bulmakla yetinmeyip Erbaş’ı demeçlerle linç edenlere karşı ne hissetmişti Hüseyin Çelik?
Şöyle mutlu bir habere, iyi başlayan bir güne, hayırlı bir gelişmeye “manidar” kulpu takmak ve konuyu güncel siyasetin itici ortamına çekmek...
Güzel mi? Değil.
Manidar mı? Ona da uzman olarak Çelik karar versin artık...
Hoş geldin Cüneyt Ünal.
Darısı Başar Kadumi’nin başına.
Paylaş