Paylaş
Ancak bazı görüntüler, bazı ölçümlerin sonuçları bu durumdan doğanın bazı kazançlar sağladığını işaret ediyor...
Geçtiğimiz hafta sonu Moda sahillerinde kaydedilen ve sosyal medyada hızlıca yayılan video mesela...
Bir yunus sürüsü kuyruklarını suya çarparak yönlendirdikleri/çevirdikleri balıkları avlarken görüldüler.
1980’lerden itibaren giderek “çok nadir” bir görüntü haline gelen “Boğaz’dan yunus geçmesi” İstanbulluların büyük ölçüde evlerine çekildiği son 1 ay içinde daha sık görünür hale gelmişti.
Ama Moda’da yunusların avlanması gibi ancak uzak diyarlarda kaydedilen belgesellerde izlenebilecek bir hadiseye şahitlik etmek mutluluk vericiydi.
İnsanoğlunun arsız, saygısız tüketim alışkanlıklarının dünyaya verdiği zararlar ortada... Atmosferden okyanuslara... Ormanlardan savunmasız hayvanlara... Yerin altından dağların zirvelerine... Dünyanın bütün kaynaklarına yapışan ve emip tüketen insanoğlu kabaca son 100-150 yılda canına okudu yegâne evinin...
Bu zararları görünür hale getiren, itiraz eden, felaketi işaret edenlere (çevrecilere vb) iyimser yaklaşımla “uçuk kafa”dan başlayıp “hain” damgası vurmaya kadar ileri gitti parayı, gücü, ülkeleri, dünyayı yönetenler...
Salgının hız kazanmasıyla birlikte insanoğlu evlerine çekilmeye başladı, doğanın canına kasteden teknolojilerin döndürdüğü üretim çarkı yavaşladı, trafik azaldı ve birkaç ay içinde olumlu sonuçlar gelmeye başladı.
Hava daha temiz mesela. İstanbul gibi dev kentlerde yapılan ölçümlerde hava kalitesinin yüzde 30 civarında iyileştiği, zararlı partiküllerin yok olmaya başladığı, nitrojenoksit düzeylerinde düşüşler yaşandığı gözlemlendi, ozon tabakasında olumlu gelişmeler kaydedildi.
Bir hesaba göre insanoğlunun sadece 5’te birinin ev hapsine girmesi bile bu kadar temizledi havayı.
Moda’da avlanan yunus sürüsü benzeri görüntüler dünyanın farklı noktalarında kaydedildi.
Bunların bir kısmının (Venedik’te yunuslar, Çin’de sarhoşluktan sızmış filler gibi) uyduruk olduğu ortaya çıktı sonra.
Ancak pek çok “doğru” görüntü ve haber de izledik. Dünya metropollerinde, megapollerinde görüntülenen geyikler, maymunlar...
Hoş onların da şehirler insafsızca büyürken, insanoğlu yerleşim ve üretim için arazilerini çalarken evlerinden olmuş ve zaten normal şartlarda “oralarda” yaşayacak hayvanlar olduğunu da biliyoruz...
Post-koronavirüs dünya nasıl olacak şimdiden kestirmek mümkün değil elbette ama havası biraz daha temiz, suyu biraz daha berrak bir dünya bulacağız...
Yine canına okumak için acele edileceğinden eminim ve bu kadar emin olmak da üzücü...
Bilime, akla ve mesela değişiklik olsun diye çevreci örgütlere kulak vermek, sözlerini dinlemek, dünyanın yönetici sınıflarını hizaya sokmak için bir fırsat çıktı önümüze.
Yoksa koronavirüs gider moronavirüs gelir, o da gider foronavirüs gelir, insanoğlu kendi ipini böyle topluca asılarak kendi çeker vesselam...
Paylaş