Paylaş
Keith Richards’ın kısa bir süre önce satışa çıkan otobiyografik kitabı ‘Life’ı okumak henüz mümkün olmadı. Fakat fazla beklemem, bulup hatmederim hemen.
Kitaptan basına yansıyan bölümleri okudum. Babasının küllerini burnuna çekmesi, Mick Jagger’la ilgili atıp tutması filan zaten bildiğimiz hikayeler. Kitapta daha fazlasını bulacağımı umuyorum.
Fakat “Eee, babasının külleri hikayesi mi yani en enteresan olanı, daha neler var şu güzel ve arızalı rock tarihinde!” diye burun kıvırdığımı, dudak büktüğümü itiraf edeyim.
Meşhur kül hikayesi şöyledir: Babası ölür, yakılır, külleri alır Keith Abi. Fakat olmayacak (veya niye ki, gayet olabilecek) hadise gerçekleşir ve küllerden birazı masaya dökülür.
Rivayete göre Keith Richards küllere biraz kokain karıştırır ve burundan çeker. Ama adı üstünde, rivayet. Benim de okuduğum bir röportajında konuya açıklama getirmiştir zaten: “Külleri üfleyecek veya elimle halıya doğru ittirecek halim yoktu. Babamın küllerinden bahsediyoruz. En iyi fikrin burnuma çekmek olduğuna karar verdim ve yaptım. Bu kadar!”
Salı veya çarşamba akşam üzeri Jay Leno’nun şovunu seyrediyordum. Leno “Keith Richards kitabında ‘Kafamın iyi olmasını seviyordum’ diyormuş, bu mu şok haber yani!” diye dalgasını geçti. Doğru bir yaklaşım.
The Rolling Stones’u seven herkes bilir ki Keith Richards hayatının büyük bölümünü bu halde geçirmiştir. Bu yüzden başı epeyce belaya girdiği gibi çok faydalı gelişmelere de vesile olmuştur.
Örnek mi?
Yıl 1965. The Rolling Stones Amerika’da turnede. Keith Richards ‘kafabidünya’ vaziyette yatakla bütünleşmiş.
Gecenin bir vakti uyanıyor, gitarı alıyor, başucundaki minik teybin kayıt tuşuna basıyor ve ‘I Can’t Get No Satisfaction’ının meşhur gitar riff’ini kaydederken “Aaaay kaant get noğ setisfekşın!” sözlerini mırıldanıp ‘zominyo uykusu’na dönüş yapıyor.
Ertesi sabah “Bu ne be!” diye kaydettiği şeyi dinliyor. Dünyanın en çok bilinen rock şarkılarından birinin iki dakikalık ham hali ve Keith Richards imzalı bir horultu senfonisi.
Mick Jagger’a dinletiyor Clearwater, Florida’daki Jack Tar Harrison Hotel’in bilmem kaç numaralı odasında.
Mick uyanık, “İşi bitirdik” diyor, Keith ise “Moktan mir markı mu” kafasında hala.
Sonucu hepimiz biliyoruz, 45 yıldır dünyalılar olarak ayıla bayıla dinliyoruz.
DİĞERLERİ FARKLI MI
Keith Richards böyle de diğer rock yıldızları farklı mı?
Hayır tabii ki! Rock tarihi unutulmaz güzellikte şarkılar ve unutulmaz skandallarla yazılmıştır; kan, ter ve göz yaşının yanı sıra.
Yakın arkadaşları David Bowie’nin hiç hatırlamadığı koca bir yıl vardır mesela.
1975’le ilgili hiçbir şey hatırlamaz. O yıl Grammy töreninde Simon&Garfunkel’ı görür. Yanlarına gider ve “Sizi çok tutuyorum, tanışabilir miyiz?” der.
Simon&Garfunkel şoktadır. Çünkü yarım saat önce tanışıp muhabbet etmişlerdir, basına birlikte poz vermişlerdir.
Ama bu konuda aşmış olan tek kişi varsa o da Ozzy’dir. Belki bir de The Pogues’un solisti Shane MacGowan. Bir de Slash’i eklerim.
Slash dışarı çıkarken arkadaşları “Bu adamı bulursanız lütfen ***** numaralı telefonu arayın, gelip alırız” yazılı kartlar koyuyormuş cebine.
Shane MacGowan’ın turne otobüsünün kapısı açıldığında tanımlanması güç bir karışım (içki, midede ne varsa vesaire) ve bazı çıplak kadınların birlikte dışarı aktığı rivayet edilir görgü tanıklarınca!
Yakın zamanda Kuruçeşme’de dünya gözüyle gördüğümüz Ozzy ise başka alemdir.
Daha geçenlerde şöyle bir haber okudum: “Ozzy, hayatını konu alan filmde annesi rolünde oynamak istiyor!”
Ne diyebilirsin ki? Ozzy işte...
Müzik tarihiyle ilgili okuduğum en hasta ve en güzel kitap ise 1980’lerin efsane metal gruplarından Mötley Crüe’nun New York Times’ın çok satanlar listesinde zirveye çıkan kitabı ‘The Dirt’, yani ‘Pislik’tir.
Hakikaten ‘Pislik’ hissi veren, harikulade bir ‘itiraflar’ manzumesidir.
Ozzy’yle çıktıkları bir turnede yaşadıklarını anlatayım, olayı toparlayalım.
Nikki Sixx turne sırasında Ozzy’nin yanında kendilerinin bir hiç olduklarını Florida’da havuzbaşında anladıklarını söylüyor. Ozzy havuzbaşına üzerinde bir beyaz gecelikle iner. Canı grubun ‘manyaklığını test etmek’ istemiş olacak ki; bir pipet ister.
Sixx “Çekecek bir şey yok adamım hem gündüz vakti, havuzda yaşlı insanlar, çocuklar filan...” derken pipet isteğini tekrarlar.
Pipet gelir, Ozzy kaldırım kenarındaki karınca kolonisine yönelir ve seyredenler “Yok deve!” derken burnuna karınca çeker.
“Yap bakalım Sixx!” derken burnundan dışarı çıkmaya çalışan karıncaları da çekmektedir.
Devamını anlatmayayım, bazı doğal ihtiyaçların ortalık yerde görülmesi ve temizlenmesiyle ilgili detaylar...
Mide kaldırmayabilir.
Gel de sevme bu adamları!
Paylaş