Kabakulak’a huzurlu bir köşe

Hürriyet Cuma’nın vedasının ardından Kabakulak için yeni bir adres belirlemek gerekti.

"Kabakulak nedir?" diyecek olanlar vardır. "Ateşli bir hastalık. Tedavisi için kullanılan merhemin kokusunu 30 yıldır unutamadım" tarzı bir yaklaşımla iyice çileden çıkartmak istemem onları.

"Kabakulak" 10 küsur yıl önce Hürriyet Pazar’ın müzik sayfasında başlayan sütunun adı.

Genel bir çerçevede "albüm kritiği" yaptığım söylenebilir Kabakulak’ta.

Benim için anlamı büyüktür. Hürriyet’te yazdığım ilk sütundur; hepsinden kıdemlidir.

Zaman içinde önce Hürriyet Pazar’dan Cumartesi’ye, sonra da Cuma’ya taşınmıştık Kabakulak’la.

Son durumda bir karar vermek gerekince "Buyur usta, Cumartesi’de sütun içinde sütun yapalım sana..." dedik.

Yani bundan sonra Kabakulak’ın yeni evi Hürriyet Cumartesi.

Rahat etmesi için elimden geleni yapacağım; bir yerde yazdığım diğer sütunların abisi sayılır.

*

Kabakulak aksi bir tip. Karışık albüm sevmez, popüler olana mesafesini korur. Genel hatları itibariyle bir rockçının bakış açısını yansıtır fakat hak yemez; kendi tarzında başarılı albümün hakkını iade eder.

Albümün çok satması, az satması görüşünü etkilemez, sadece bilgi notu olur.

Kabakulak okuru sütundaki görüşleri paylaşmazsa "Seninki insan kulağı değil merkep kulağı" demek hakkına sahiptir.

Kabakulak mümkün mertebe tutarlıdır. Bu da okurun albümler hakkında karar vermesini kolaylaştırır.

"Kabakulak beğendiyse ben de beğenirim" diyenler çıkabileceği gibi "Bu taş kafa beğenmediyse albüm kesinlikle güzeldir; hemen gidip alayım, ayıla/bayıla dinlerim" diyenler de çıkacaktır.

Tutarlı olmanın sağladığı avantaj budur.

*

Kabakulak müzik dinleyicisinin parasının kıymetini bilir, kollar, gözetir.

"O kadar parayı bu albüme gömmeye gerek yok" der açıkça. Veya "Sen şimdi bu albümü boşver, Nevizade’deki minik tabureli birahanelerden birine kurul, 2 bira iç daha iyi gelir" tarzında yol gösterir.

Koşulsuz sevdiği bir sanatçı söz konusuysa (Bob Dylan gibi...) bunu da vurgular.

Hiç çekinmeden "Benim için hava hoş... Teke Zortlatması da yapsa severim Dylan’ı. Benim gazıma gelmeyin bu albüm konusunda" demekten çekinmez.

*

Vaziyet budur yani.

Bilenler bilmeyenlere tanıtsın, duyduk duymadık kalmasın.

Kabakulak artık cumartesi günleri burada takılıyor olacak.

Ara sıra genişlemek, biraz uzanmak, yayılmak isterse engel de olmam.

Durum bundan ibarettir.

Sessizce dağılalım...
Yazarın Tüm Yazıları