×
İki tabanca, beş tüfek yetmez, hani vatandaşın mitralyözü
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
KONUMUZLA direkt bir alakası yok ama meşhur tiyatro metaforudur: “Sahnede bir silah varsa, o silah mutlaka patlar.”
Hatta dilerseniz “Patlamayacaksa sahneye silah koyma” diye devam da edebilirsiniz...
* * *
Silah patlar, patlıyor da nitekim.
Damat düğünde Kalaşnikof’la coşuyor, babası dahil 3 kişiyi öldürüyor; 8 kişiyi de yaralıyor.
5 yaşında çocuk evde bulduğu silahla kendini vuruyor.
Gaziantep’te kadın işçi, tartıştığı arkadaşını üzerine 13 mermi sıkarak öldürüyor.
Bir adam komşusuyla otomobili “Oraya park ettin, buraya park ettin” tartışması yaşıyor, çekiyor silahı öldürüyor.
* * *
Peki silah konusunda ne yapılıyor?
Ne yapılıyor ben söyleyeyim:
TBMM’de görüşülmesi yeni yasama yılına bırakılan Silah Kanunu Tasarısı’na yaz döneminde MHP’li Hasan Özdemir ve AKP’li Selami Uzun tarafından ek önerge veriliyor.
Hiçbir konuda anlaşamayan farklı parti vekilleri silah konusunda gayet “kankasal” bir tavır sergiliyor.
MHP’li Özdemir “Taşıma ruhsatı 2 silah için verisin” diyor, yani “Bir silah yetmiyor, 2 silah taşıyalım” diyor.
AKP’li Uzun geri kalır mı, o da “Bulundurma ruhsatı 5 silahı kapsasın” diyor, evde saksı gibi bol bol silah bulundurmak istiyor.
* * *
Bireysel silahlanmaya karşı mücadele veren Umut Vakfı, Türkiye Psikiyatri Derneği (hurriyet.com.tr’deki haberi okuyun lütfen, gayet aydınlatıcı) “Yapmayın, etmeyin” diyor.
65 kişiden biri silah taşıyor, son 10 yılda silah sayısının 10 kat arttığı belirtiliyor, ruhsatsız silahın ruhsatlı silahı 3’e katladığı söyleniyor ve TBMM “Daha fazla silah, daha fazla silah!” diyenlerin sözcülüğünü yapıyor.
Bizim kültürümüzde var “At, avrat, silah!” demeyin, öyle bir kültür varsa Cinnah’ta da atla gezin o zaman!
Silah sorumluluğunu taşıyamayan bir millet olduğumuz haberlerle yüzümüze her gün vurulurken, yapmayın bunu.
Silahlananlar sınır boylarında yurt savunmasına filan katılmıyor, kafası bozulan soğuk demire sarılıp karşısındakini vuruyor; bunu görün.
* * *
Silahlandırmayın Türkiye’yi daha fazla, bizi bize daha fazla öldürtmeyin.
Silah arttıkça ölüm artıyor, bütün dünyada böyle.
Geç olmadan bunu görün, kör olmayın.
Veya coştunuz mu iyice? Mitralyözü, tankı, topu, tüfeği de serbest bırakın.
Katliam sürecini hızlandırın.
Sağ kalan akıllı bulursak, ileride durumu yeniden gözden geçiririz.
* * *
Silah patlar, patlıyor da nitekim.
Damat düğünde Kalaşnikof’la coşuyor, babası dahil 3 kişiyi öldürüyor; 8 kişiyi de yaralıyor.
5 yaşında çocuk evde bulduğu silahla kendini vuruyor.
Gaziantep’te kadın işçi, tartıştığı arkadaşını üzerine 13 mermi sıkarak öldürüyor.
Bir adam komşusuyla otomobili “Oraya park ettin, buraya park ettin” tartışması yaşıyor, çekiyor silahı öldürüyor.
* * *
Peki silah konusunda ne yapılıyor?
Ne yapılıyor ben söyleyeyim:
TBMM’de görüşülmesi yeni yasama yılına bırakılan Silah Kanunu Tasarısı’na yaz döneminde MHP’li Hasan Özdemir ve AKP’li Selami Uzun tarafından ek önerge veriliyor.
Hiçbir konuda anlaşamayan farklı parti vekilleri silah konusunda gayet “kankasal” bir tavır sergiliyor.
MHP’li Özdemir “Taşıma ruhsatı 2 silah için verisin” diyor, yani “Bir silah yetmiyor, 2 silah taşıyalım” diyor.
AKP’li Uzun geri kalır mı, o da “Bulundurma ruhsatı 5 silahı kapsasın” diyor, evde saksı gibi bol bol silah bulundurmak istiyor.
* * *
Bireysel silahlanmaya karşı mücadele veren Umut Vakfı, Türkiye Psikiyatri Derneği (hurriyet.com.tr’deki haberi okuyun lütfen, gayet aydınlatıcı) “Yapmayın, etmeyin” diyor.
65 kişiden biri silah taşıyor, son 10 yılda silah sayısının 10 kat arttığı belirtiliyor, ruhsatsız silahın ruhsatlı silahı 3’e katladığı söyleniyor ve TBMM “Daha fazla silah, daha fazla silah!” diyenlerin sözcülüğünü yapıyor.
Bizim kültürümüzde var “At, avrat, silah!” demeyin, öyle bir kültür varsa Cinnah’ta da atla gezin o zaman!
Silah sorumluluğunu taşıyamayan bir millet olduğumuz haberlerle yüzümüze her gün vurulurken, yapmayın bunu.
Silahlananlar sınır boylarında yurt savunmasına filan katılmıyor, kafası bozulan soğuk demire sarılıp karşısındakini vuruyor; bunu görün.
* * *
Silahlandırmayın Türkiye’yi daha fazla, bizi bize daha fazla öldürtmeyin.
Silah arttıkça ölüm artıyor, bütün dünyada böyle.
Geç olmadan bunu görün, kör olmayın.
Veya coştunuz mu iyice? Mitralyözü, tankı, topu, tüfeği de serbest bırakın.
Katliam sürecini hızlandırın.
Sağ kalan akıllı bulursak, ileride durumu yeniden gözden geçiririz.
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
