Hoş geldin ya şehri caz

Haberin Devamı

İstanbul Caz Festivali 22’nci kez başlıyor. Bu akşam Avusturya Kültür Ofisi’nde Emin Fındıkoğlu’nun Bora Uzer’le birlikte vereceği konserle başlıyoruz, 15 Temmuz’da Kiwanuka-The Crooker-Kayote ile perde kapatıyoruz.


İstanbul Caz Festivali, Türkiye’deki müzik festivalleri açısından bakıldığında ‘Gogol’un paltosu’dur. Malum, Dostoyevski “Hepimiz Gogol’un paltosundan çıktık” diyerek hem saygı duruşunda bulunmuş hem de hakkını vermiştir ustasının.
2015 Türkiye’sinde daha elektronik, daha sert, daha ‘artist’, daha eğlenceli, daha sallanmalı yuvarlanmalı, hatta daha ‘caz’lı festivaller mevcut belki ama gözlerimiz hep ilk göz ağrımızın programını, ayaklarımız hep bu konserlerin yapılacağı mekânların adreslerini arar.



Bir şehir festivali

Haberin Devamı

Yıllar içinde daha fazla mekâna ve daha geniş bir müzik spektrumuna yayılarak dünyada da saygı duyulan gerçek manada bir şehir festivaline dönüştü İstanbul Caz Festivali.
Doğumuna (hatta doğum öncesine), büyüyüp serpilmesine bizzat şahitlik ettiğim, sayesinde hayallerimi gerçekleştirdiğim (Miles Davis’den Bob Dylan’a) canımın içi ‘The Festival’in bu yılki konukları arasında çok mühim, arasanız bulamayacağınız güzellikte konserler var.
Konserleri birazcık ‘at yarışı’ tabirine kuvvet üç başlık altında toplayıp naçizane önerilerde bulunacağım: ‘Banko’, ‘Plase’, ‘Sürpriz’…




BANKO



Elbette festivalin büyüyeceğinin ilk işaret fişeği olarak yıllar önce Açıkhava Sahnesi’nde beliren Joan Baez’in 1 Temmuz’daki yeni ziyareti listenin başında. Melody Gardot, Marcus Miller,14 Temmuz’da şahane vokallerin Sinatra ve Billie Holiday klasiklerini yorumlayacakları Sinatra and Lady Day gecesi ve 7 Temmuz’da Sly & Robbie’nin kıymetlimiz Nils Petter Molvaer ile sahne alacağı ‘Kuzey Işıkları’ gecesi kaçmaz.




PLASE


Ermeni sanatçı, büyük yetenek Tigran Hamasyan’ın iki konseri var; ikisi de kaçmaz. Özellikle Aya İrini’de Erivan (Yerevan) Devlet Oda Müziği Korosu ile 30 Haziran’da vereceği konseri atlamayın derim. The Bad Plus ve Joshua Redman konseri, Fatoumata Diawara ve Roberto Fonseca performansı, Dave Holland’ın Chris Potter, Lionel Loueke ve Eric Harland’la sahneye çıkacağı 13 Temmuz’da takvimde işaretlenmeli.
SÜRPRİZ
Asında sürpriz demek yanlış… Ancak festival hem bütçeye uygun hem de şahane müzik sunan konserler de var. Mesela The Soul Rebels ve Gettysburg College Jazz Ensemble’ın 4 Temmuz’da Fenerbahçe Parkı’ndaki konseri ücretsiz olacak. Salon İKSV’de de WeeD ile Ernst Reijseger, Ediz Hafızoğlu ve Harald Lassen, Burak Bedikyan European Quartet konseri ve daha nice şahane hadise var. ‘Büyük’ konserlere odaklanıp bu güzellikleri ıskalamayın derim.

Haberin Devamı

Vay, Jools Abi!


Jools Holland elbette televizyondaki inanılmaz başarılı müzik programları sayesinde ‘ününe ün katmış’ bir şahsiyet ancak sadece bundan ibaret değildir. Yola çıkarken post punk’ın şanlı isimlerinden Squeeze’e de uğramış çok yönlü ve yetenekli bir müzisyendir.
Eğlenceli/eğlendirici kişiliği ve televizyon programlarının şöhretini gölgelediği bu yeteneği şahane orkestrası ve Marc Almond, Imelda May gibi iki çok mühim isimle birlikte 7 Temmuz’da Açıkhava’da dinleme şansımız olacak.
Bu senenin beni en heyecanlandıran konseri ve o gece İstanbul’a ulaşınca (dışarıda olacağım ve o gün dönüyorum) koşarak filan konsere yetişeceğim!


(NOT: İKSV’nin Garanti sponsorluğunda düzenlediği festivalin programına ve detaylara http://caz.iksv.org/tr adresinden ulaşabilirsiniz. İyi konserler şimdiden hepimize…)

Yazarın Tüm Yazıları