Horoz taklidi

Belli ki çocukları çok seviyor Zico ve bu filmi de çocuklar için kabul etmiş. Toprak sahada maç yapıyor, - üstünde pek iyi durmasa da - bütün iyi niyetiyle komiklik yapıyor vesaire.

BU çarşamba akşamı saat 20.00’de Lig TV’nin karşısına kurulanlar, Fenerbahçe Teknik Direktörü Zico’yu bikinili kızlara gitar çalıp şarkı söylerken, horoz taklidi yaparken filan seyredebilir.

"Nerede yapmış Zico böyle şeyler, kim görmüş; kanıtın var mı?" diye sinirlenecek olanlar biraz sakinleşsin önce. Açıklayacağım...

Lig TV, Futbol Life programında "Beyaz Pele Zico" filminin perde arkası görüntülerini yayınlayacağını duyurdu.

Anonslardan anladığım kadarıyla filmi değil, kamera arkası görüntülerini yayınlayacaklar, olsun. Yine de, tanıtım filmlerindeki Zico’yu seyretmek bile çok eğlenceliydi.

Belli ki çocukları çok seviyor Zico ve bu filmi de çocuklar için kabul etmiş. Toprak sahada maç yapıyor, -üstünde pek iyi durmasa da- bütün iyi niyetiyle komiklik yapıyor vesaire.

Bu arada gördüğüm kadarıyla, filmde Zico’yu kopyalıyorlar bir de. Kötü bilim kurgu filmlerine benzeyen bir sahneydi ama olsun.

Zico’yu futbolcu olarak çok severdim. Teknik direktör olarak değeri zaman içinde daha sağlıklı hesaplanabilir. Fakat çocuklar için güzel birşeyler yapmaya çalışan insan benim gözümde 10 numara bir insandır.

Çarşamba gecesi, filmi kaçırmayacağım.

Not: Filmde Zico’nun okul otobüsünde beraber zafer şarkıları söylediği çocuk futbol takımının forma renkleri sarı-kırmızıydı. Talihin bir oyunu...

Çingene palamudu sezonu açıldı

HULKİ Ağabey’in yazdığı ve benim de çok sevdiğim bir "Fenerbahçe maçı nasıl seyredilir?" yazısı vardı.

TRT’de fasıl programı bulunuyor, rakı açılıyor ve "Balıkların ızgara dansı" kısmı süper anlatılıyor... Bu vesileyle Hulki Ağabey’imize hürmetlerimizi ve sevgilerimizi sunmuş olalım...

Pazar gecesi Çingene Palamudu sezonunun açılış haberini Erman Toroğlu verdi. "Şimdi Şansal, -eliyle gösteriyor- bu kadar bu kadar çingene palamudu. Lop lop atıp yiyorsun, çok güzel oluyor..."

Şansal Büyüka gecenin bir vakti gelen bu bir nevi "ahlaksız teklif"i "Hocam gecenin 01.00’inde, yapma ya..."

Neyse, geçenlerde DHA da sağolsun müjdeli haberi vermişti: "Çingene palamutları geliyor" diye. Gelsinler bakalım, bekliyoruz...

Sakinleştiren bant

FENERBAHÇE maçının yayını sürerken altyazıda şu cümle belirdi: "Fenerliler ekran başına!"

Ben kendi kendime "Istırabı katlamak ve daha fazla üzülmek için mi geçecekler, insaf!" derken, devamı da geldi yazının: "Kezman’ın golleri... Az sonra!.."

Şansal Büyüka da zaten bu bantı şöyle anons etti: "Fenerlilerin sinirleri biraz yatışsın diye yayınlıyoruz..."

Goller süperdi, çoğunu hatırlıyoruz zaten... Fener’e hayırlı olsun.

Cimbom’un yabancısı kim?

KENDİNİZİ bir G.Saraylı taraftarın yerine koyun lütfen. Herkes genç yeteneklerden memnun, rakiplerin milyonlarca dolar harcayarak getirdiği adamların yerine sende alt yapıdan yetişen gençler oynuyor. Hem de aslanlar gibi...

Ama bu arada rakipler neredeyse Atatürk Havalimanı’na irtibat bürosu açacak, Kadıköy-Yeşilköy arasına özel transfer servisleri konulacak neredeyse.

Kezman, Edu, De Souza, Marcelinho, Ricardinho, Delgado...

Galatasaray taraftarı ise bekliyor. Hiç beklemesinler boşuna. Galatasaray’ın en büyük yabancı transferi zaten yönetimde...

Elbette hiçbir konuya yabancı değil, sorunları en iyi o biliyor ama Gerets veya taraftar "Hani transfer?" dediğinde, "Ben yabancı... Ben bilmiyoğ..." demeyi tercih ediyor.

Ben sana göremiyorsun demedim, doğru gör dedim

DÜNYA Kupası’nda görevli hakemlerin berbat yönetimleri bizim hakemlerin değerinin artmasına yol açmıştı. Nasıl bir değerlendirme ölçüsüdür, nasıl bir mantıktır çözemedim aslında...

Ne yani "Aaaaa, bak daha kötü hakemler var. Daha kötüsü olduğuna göre bizim hakemler çok iyi" gibi tuhaf bir mantıkla mı hareket edeceğiz yani.

Görüyoruz hakemlerin durumunu hep beraber. Başlarındaki hocaları da sağolsun, hakemlerine "Siz seçilmiş insanlarsınız, Türk futbolunu siz kurtaracaksınız, en zeki, en adil, en süper insanlar sizlersiniz" diye gazı verip sezona başlattı.

Sadece bu haftaki kusurlu hakemlere ceza verilse, iki üç hafta sonra maç yönetecek adam kalmayacak ortalıkta. Yazıktır, günahtır. Hakemler sezon başındaki güven ortamını yeniden tesis edebilmek için çok uğraşmalı. Maç sonlarında çıkıp, uzatılan mikrofonlara "Maç içinde ne gördüysem onu çaldım" diyorlar ya hani...

Mesele orada zaten sayın hakemler. Görüyorsunuz görmesine ama ya doğru görmüyorsunuz, ya pozisyonu süzemiyorsunuz. Size kimse çıkıp "Görmediğini çaldın" demiyor. Mesele zaten yanlış görmeniz, yanlış yorumlamanız ve tüm futbol kamuoyunu çileden çıkartmanız...
Yazarın Tüm Yazıları