Paylaş
Suudi Arabistan’ın en önemli iki petrol üretim tesisi Abkayk ve Khurais, Yemen’deki Husiler tarafından vuruldu.
Hürriyet “Drone’un 14 Eylül’ü” başlığıyla duyurmuştu haberi ki, olaya savaş taktikleri, geleceğin savaşları ve silahları gözüyle de bakılabilecek saldırı olduğu gerçek.
Husiler daha geçtiğimiz 7 Temmuz’da başkent Sana’da (İran yardımıyla) geliştirdikleri İHA, SİHA ve balistik füzeleri tanıtmıştı bir toplantıyla.
Menzilleri 1500 kilometreye erişen UAV-X tipi inansız hava araçlarına sahip oldukları da daha önce Birleşmiş Milletler raporlarına yansımıştı.
Benzer metotlarla daha önce de saldırılar düzenlemişlerdi ancak bu sefer “büyük ses” getirdi Husiler.
Vurulan iki tesis o kadar büyük ki, küresel petrol üretiminin yüzde 5’ine denk geldi! 1991’deki Körfez hadisesinden bu yana en büyük fiyat sıçraması yaşandı, yüzde 19’a kadar fırladı, yüzde 10 civarında sakinleşmeye çalıştı petrol fiyatları...
Bu iki tesisin devreye girmesi için en iyimserler bile “haftalar” gerekeceğini düşünüyor ki; petrol fiyatlarının da kolay kolay “eskiye dönmeyeceği” anlamına geliyor.
Pahalı petrolün hele ki bizim gibi “üretici olmayan” ülkeler ve elbette o ülkelerin çalışanlarına ne anlam ifade ettiğini peşi sıra gelen zamlarla, fiyat güncellemeleriyle biliyoruz...
Ama hadiseler bizim cebimizdeki deliğin büyümesini pek de önemsemeyecek kadar büyük.
ABD, İran’ı suçladı, Suudi Arabistan’a “Vur de vuralım” diye seslenerek efelendi. İran “Ben yapmadım ama yapan da Yemen’i savunmak için yapıyor. Silahsa biz de de var, biz de vururuz” diye karşılık verdi.
Zaten gergin olan ortam iyice gerildi, Birleşmiş Milletler için liderler toplandığında gerçekleşme ihtimali bulunan ABD-İran görüşmesi suya düştü...
Türkiye saldırıları kınadı “güvenlik ve istikrara zarar verecek her türlü provokatif eylemlerden kaçınılması gerektiğini” söyledi.
İran’ın desteklediği Husiler, Türkiye’nin açıkça görüşmekten hâlâ kaçındığı Esad’ı desteklerken...
Suudi Arabistan ile aramız Kaşıkçı cinayetinden bazı bölgesel problemlere bakıştaki farklılığa kadar uzanan sorunlar içerirken...
Bölgede gerilim cephe cephe artarken, petrol fiyatları roketlenmişken, kimin eli kimin cebinde anlaşılmazken, Ortadoğu her yerinden çatırdarken...
“Adresi meçhul” kınamalar, konjonktürel babalanmalar derken...
Şunu hiç unutmayın derim...
İran tarafından desteklenen Husiler ve Suudi Arabistan’ın öncü olduğu, ABD destekli koalisyon arasındaki savaş özellikle son dört yıldır şiddetini arttırarak büyümeye evrildi...
Savaş, kıtlık ve salgın hastalıklar on binlerce Yemen vatandaşının canını aldı, sakat bıraktı, evsiz bıraktı, yurtsuz bıraktı.
On binlerce çocuk açlıktan, koleradan hayatını kaybetti.
Devler tepişirken yitip giden masumları unutmayın derim.
Paylaş