×
Çinliler adam öldürmeyi bilmiyor
Paylaş
ÇİN, bir yandan kıyım yapıyor, bir yandan da neredeyse pişmiş kelle gibi sırıtarak “Ne var? Size ne?” diyor dünyaya.
Manzaraya bakıp öfkelenmeyen, utanmayan, isyan etmeyenin insanlığından, vicdanından şüphe etmek gerek.
Bu katliam yaşanırken en sessiz kalan kitle kim?
Politikacılar.
“Asil duyguların”, “yüce ideallerin” insanı politikacılar.
“Beraber yürüyen”, “aynı yağmurda ıslanan” politikacılar.
Büyük adamlar!..
* * *
Kumumba Kabilesi’nin büyük reisi Gıcıklığına Oturmayan Boğa Selami -affedersiniz- “Pırt!” yapsa haberi olan veya öyleymiş gibi davranan Obama’ya gazeteciler Rusya’da soruyor: “Uygur halkı?..”
Obama “Bi bakim canım, yoldaydım, tam bilemiyorum da...” diyor.
Yanındaki Rusya Başkanı ufuk çizgisine bakıp “Çinekop mu dedin? Severim, leziz olur...” ifadesiyle susuyor.
Sincan sokaklarında akan kana bakıp canı, vicdanı yanmayan bir insan yoktur herhalde.
Fakat politika, konjonktür, Çin’in dolar rezervi izin vermiyor efelenmeye.
Yoksa Türkiye “Suçlu bulunsun, aaaaa ne ayıp!”tan öte bir çıkış yapmaz mıydı?
Yoksa Başbakan Erdoğan, “Siz Çinliler adam öldürmeyi iyi biliyorsunuz” demez miydi?
Çinliler adam öldürmeyi bilmiyor.
Bilselerdi Başbakan cevabı yapıştırırdı.
“Vanminüt” derdi, “Daha da yemem Çin yemeği, karidesli erişte neyin...” derdi.
Varabildiğim en net sonuç budur:
Çinliler dostum, adam öldürmeyi bilmiyor.
Saba Tümer’i bekleyen tehlike
SABA Tümer bu yılın en başarılı televizyon yıldızı.
Aldığı ödüller, artan popülaritesi de bunu gösteriyor.
Ben de seyircileri arasındayım. Özellikle Arda Turan’la yaptığı program için tebrik ederim.
Ancak iyi bir televizyon seyircisi olarak Saba Tümer’i uyarmam gerekiyor.
Mesele şu...
Bir süre önce Saba Tümer ve Yönetmen Hüseyin ve ekibin kalan bölümü stüdyodan çıktı, yazlık bölgelere göç etti.
Antalya, Bodrum, Çeşme gibi popüler yazlık mekânlardan canlı yayın işine giriştiler.
Benim gibi sıkıntılı tipler için kötü haber.
Stüdyo ortamına alışmışken havuzbaşı formatını yadırgıyorum.
Ne yani, yaz geldi diye ben de televizyonu alıp balkona mı çıkayım?!
Olacak iş değil!
* * *
Dönelim yaklaşan tehlikeye.
Saba Tümer bütün kışı İstanbul’da geçirdikten sonra 3 tatil merkezine de giderek hat-trick yapan her kentli/çalışan kadın gibi güneşlenmeye başlamış.
Fotoğrafı da yansıdı gazeteye.
Hatta bizim Cengiz Semercioğlu’nun libidal dengesiyle oynadı o fotoğraflarla.
Yılların profesyonel televizyon eleştirmeni, tribün arkadaşım Cengiz, “NTV’den şu spikerler soyunsun... CNN Türk’teki fıstıklar bunlar...” diye yazı yazdıysa eğer, bunu tetikleyen Saba Tümer’dir.
* * *
Fakat yaklaşan tehlike bu da değil.
Saba Tümer, değişen rengi yüzünden bir süre sonra tamamen gece karanlığına karışacak; tehlike budur!
Kentli Çalışan Türk Kadını, bünyeye güneş ışığı yüklemeye başladığında duramıyor; 15 günden sonra otokontrolünü tamamen yitiriyor.
Saba Tümer de bu tehlikeyle karşı karşıya.
Şu anda konuklar da yanık olduğundan, ışıkla, kozmetikle filan durum kurtuluyor.
Fakat bunun İstanbul’u var Saba Hanım!
Karararak yok olma tehlikesi yaşayan bir televizyon yıldızını uyarmak seyirci olarak vazifemdir.
Hava sıcak, şapka takın, bol su için, evden çıkmayın, çıkarsanız da gölgeden gidin...
Of, çok sıcak!
Paylaş
