Cilalı Türkiye

“İkinci Yeni” umulduğu kadar tutmayınca, daha önceden kullanıma sokulan Yeni Türkiye’nin “neredeyse” şehir suyu şebekesi aracılığıyla pompalanmasına karar verildi, öyle anlıyoruz.
Türkiye’yi yöneten kadronun destekçileri arasında bulunan aklı başında bazı yazar/çizerleri temkinli yaklaşarak “restorasyon” vurgusu yapmayı tercih ediyor.
Henüz elle tutulur bir “Yeni Türkiye”den bahsetmenin doğru olmayacağını, “kutlu değişimi” her alanda sırtlayacak kadroların yetiştirilmesi gerektiğini işaret edenler de onlar zaten.

*

Tabii bir de “Ne yazıyoruz abi? Yeni Türkiye mi yazıyoruz? Taam abi; bol bol Yeni Türkiye yazıcam, konuşucam abi inşallah”cılar var ve elbette çoğunluktalar.
“Nesi yeni açıklar mısın? İstediğin yerden başlayabilir, tükenmezkalem kullanabilirsin” dediğinde “Cumhurbaşkanı yeni, başbakan yeni, eeee hükümeti yeni”den öte fikir üretmelerini beklemek zaten haksızlık olur bu ekipten.
Henüz ellerine tutuşturulmuş bir program olmadığından “cihanşümul danışman” Yiğit Bulut’tan, Yalçın Akdoğan’dan vesaire çıkarabildikleri kadarıyla kopya çekmeye çalışıyorlar.
Hazin...
Tek tük “Yahu ne Yeni Türkiye’si? Sıkıntı bastı beni” yazıları da çıkıyor demin bahsettiğim aklı başında olanlardan.
Adlarını zikretmek istemem; biat korosunun yüceltildiği bu sistemde veya “Yeni Türkiye”de tasfiye edilenler arasına girmezler umarım...

*

Türkiye’nin değişen iktidar şemasının üstüne uygun bir “Yeni Türkiye” kesip/biçme isteği elbette aşikâr.
Sistemin Kenan Evren ve hempalarına sağladığı bütün kişisel ve kurumsal gücü tepe tepe kullanarak açtıkları iktidar alanını “hiç sorgulanamaz” hale getirmek biricik amaç.
2015’teki genel seçimlerde tek başına anayasa yapabilecek veya referanduma taşıyacak kudrete erişme hayaliyle şişirilen Yeni Türkiye balonu memleket semalarında, ekranlarında, gazete sütunlarında, söylev ve demeçlerde salınacak 9 ay boyunca, burası da kesin.
“Kervan yolda düzülür” mantığıyla 2015’teki genel seçime kadar Yeni Türkiye kavramının içi doldurulmaya çalışacak.
YÖK’ünden tabelasındaki harf sıralaması değişmiş DGM’sine 12 Eylül yeni sahibinin evinde yaşıyor, “Rabbim kullandıkça yetki veriyor” ama Yeni Türkiye dedin mi konu kapanıyor ha?
Yeni Türkiye mi, cilalı Eski Rejim mi yaşayıp göreceğiz...

*

Ben bu konuyu Beyoğlu’nun efsane lostra salonu Havai’nin meşhur sloganıyla bağlayayım şimdilik...
Cila vurulmuş pabuçla yeni pabuç arasındaki farkı görmek bakımından, çamsakızı çoban armağanı kontenjanından:
“Oooo ayakkabılarını yeni mi aldın? Hayır, Havai Lostra Salonu’ndan geliyorum...”