Büyük ayıp

SON yıllarda giderek artan ırkçılık futbol dünyası için en büyük tehdit. Uluslararası futbol organizasyonları ırkçılığa karşı kampanyalar düzenliyor, ırkçı tutumlar sergileyen kulüplere büyük cezalar veriliyor vesaire.

Bu konu ne zaman açılsa, peşinen "Bizde kimse teninin renginden, ırkından dolayı aşağılanmaz" demeye alışmışız.

Mehmet Yılmaz’ın futbolcusuna "Yamyam" demesinin kötü niyetinden kaynaklanmadığını, bunu aşağılamak için kullanmadığı söylenmişti, üstünde bile durulmadı. Irkçı aşağılamaya bu kadar net bir örnek görmemiştim ben oysa.

Bizi çok üzüyor

Şimdi de Sivasspor’un İsrailli oyuncusu Balili’yle ilgili iddialar var. Kulüp Başkanı, "Gittiğimiz pek çok yerde Balili’ye ırkçı sataşmalar oluyor, bu bizi çok üzüyor" dedi.

Eline kalemi aldığında yetkilileri göreve çağıran tarzda biri değilim. Fakat Futbol Federasyonu, bu iş büyüyüp gerçek bir mesele haline gelmeden, konuyu küçük görmeden ele almalı.

Bir de Balili’yi aşağılayanlara seslenmek istiyorum bayram günü:

Yakışıyor mu?

Yakışıyor mu size? Çoğunuzu tutup, küçük bir çocuk gibi annenize götürsek "Teyze senin bu oğlun, bir başka insanı ırkından dolayı aşağıladı" desek utanırsınız.

Ayıptır, günahtır...

Siyaseten doğrucu program

REAL Madrid-Barcelona maçını seyrederken diğer kanallara çok kısa nokta operasyonları düzenledim. CNN Türk’teki "Futbolmania", yine her zamanki gibi şenlikliydi.

Hakem Çetin Sarıgül’ün daha önceki icraatından örnek vermek için şöyle bir olay anlatmaya başladı Aziz Üstel:

"Bu hakem birkaç yıl önce bir maç yönetiyor. Hakan adlı futbolcu kardeşimiz bir faul yapıyor. Gayet net, hakemin de görebileceği bir faul. Ancak hakem geliyor ve Kennedy’ye kart gösteriyor. Yani faulü beyaz adam yapıyor, kartı zenciye gösteriyor..."

Tam bu noktada stüdyodaki diğer konuklar, aynı zamanda iyi bir entelektüel olan Aziz Üstel’i uyarma ihtiyacı hissetti: "Zenci değil, siyahi!.."

Aziz Üstel de düzeltti hemen ve "Siyahi oyuncu" dedi.

"Siyaseten doğruculuk" (Politically Correct) denen şey budur işte!

Attırırım lifini!..

FUTBOL camiasında, kaba tabirle ’birini ayıklamak’ gerektiğinde başvurulan sinyal cümlesi buymuş, Pazar gecesi Erman Toroğlu kullanınca öğrendim.

Meseleyi daha anlaşılır hale getireyim. Kayseri Erciyesspor- Galatasaray maçının hakemini değerlendiriyor Erman Hoca. Çetin Sarıgül’ün beğenilmeyen yönetimini ince ince doğradıktan sonra, hakem atayanları işaret ederek "Attırırım lifini dese ya!.." şeklinde bir yorum yaptı.

Erman Hoca’ya göre ilk devrenin sonunda hakeme yukarılardan bir yerlerden "Söyleyin ona sağ arka lifi atsın" mesajı gelebilirdi, o kadar kötüydü Çetin Sarıgül.

Şansal Büyüka "Olur mu öyle şey" dediğinde Toroğlu, olabileceğini söylemiş oldu.

Biz de yeni bir tabir öğrenmiş olduk. Futbolla ilgili birinin ’ayıklanması’ gerektiğinde şu cümleyi kullanmak gerekli mesajı vermeye yetecek bundan böyle: Attırırım lifini!..

Hem görüş bildir hem para öde

ESPN Classic, ara sıra severek seyrettiğim eski maçlar, spor belgeselleri yayınlayan bir kanal. Digiturk kullanan sporseverler için ara sıra kaçıp sığınılabilecek bir liman.

Geçen hafta güzel bir belgesel bulmuşum onu seyrediyorum.

Reklam arası verildi, kısa süreceğini bildiğim için seyretmeyi sürdürdüm.

Bu sırada çıkan bir anons dikkatimi çekti: "ESPN Classic’le ilgili görüş ve önerilerinizi bize bildirebilirsiniz..."

Çok güzel, bence de iyi bir uygulama. Seyircinin katılımını sağlamak, görüşlerini, önerilerini dikkate almak güzel fikir.

Bunu yapan seyirci, o kanala bir değer de veriyor demektir. Ancak "değer vermek" derken durumu abartmamak gerekiyor. Çünkü seyrettiğim anonsta görüşlerinizi yazıp "33bilmemkaç"a göndermeniz gerektiği, bu servis karşılığında da 10 kontör mü, 10 SMS mi öyle bir şeyin arayan kişiye yansıtılacağı da belirtiliyordu. Güzelmiş...

Üç birincili yarış

MICHAEL Schumacher’in veda yarışı müthişti. Sao Paulo’daki yarışın sonunda üç birinci vardı.

Massa: Gencecik yaşında, kendi memleketinde birinci olmanın gururunu yaşadı.

Alonso: Sezonu şampiyon kapattı. Basın toplantısında söylediği gibi "Schumacher hala pistlerdeyken şampiyon olmak" müthiş bir duygu olmalı.

Schumacher: Son yarışında lastiği patladı, 20’nci sıraya düştü, buna rağmen yarışı sürdürdü ve dördüncü bitirirken şu mesajı vermiş oldu: "Beni çok ararsınız..."