Paylaş
Diplomatik rezalet, nezaketsizlik, hakaretamiz davranış... Nasıl adlandırırsanız adlandırın, düştüğü/düşürüldüğü vaziyet hazin ve utanç vericiydi. Hani yanınızda biri azarlanır ve siz utanırsınız ya, işte öyle...
O Trump’ın dev masasının karşısına kondurulmuş sandalyedeki çaresiz yalnızlık duruşu...
Yine o dev masanın yanında ilkokulda sınava giren yetişkin gibi eğreti oturuşu...
Ve elbette Trump’ın “Sırbistan ve Kosova’nın Kudüs’te büyükelçilik açacaklarını” duyurduğu anda yaşadıkları...
“Haydi ya, öyle mi yapıyormuşuz?” bakışı, heyete dönüp “Niye benim haberim yok?” şeklinde yakarışı, “Şimdi bittik abi” ifadesiyle önüne düşen perçemlerini eliyle arkaya atışı...
Takım arkadaşı tarafından avlanan kaleci gibi bakakaldı “adamlarına”...
Utanç verici anlardı ve hem konvansiyonel hem de sosyal medyada aldı yürüdü bu görüntüler ve haliyle sert eleştiriler...
Vucic, toplam seçmenin yarısının bile katılmadığı, muhalefetin protesto ettiği ve koronavirüs gölgesinde yapılan seçimi kazanarak koltuğunu koruyan bir lider.
Aşırı sağ kökenli, şu anda da sağ-popülist Sırbistan İlerleme Partisi’nin lideri olan Vucic, Kosova’yı resmen tanımak manasına gelecek hareketler yapmaktan veya yapıyor görünmekten korkuyor, Rusya’yı ve ABD’yi de aynı anda idare etmeye çalışıyor. İşi zor da, kolaylık dileyecek halim yok, ne hali varsa görsün!
Beyaz Saray’daki yüz kızartıcı görüntülerin ardından Vucic’i topa tutanlar arasında Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova da vardı.
Zaharova, sosyal medya hesabında Vucic’in sandalyede çaresiz oturuşuyla ‘Temel İçgüdü’ filminde Sharon Stone’un meşhur sandalye fotoğrafını birlikte kullanarak şu notu düştü:
“Eğer Beyaz Saray’a çağrıldıysanız, fakat sandalyenizi sorgudaymışsınız gibi yerleştirdilerse, 2 numaralı fotoğraftaki gibi oturunuz. Kim olursanız olun. Yalnızca inanın...”
Daha sonra “Kusura bakmayın benim Amerikalıların suni ayrıcalık elde etmek için çektikleri numaralaraydı lafım” dese de Vucic’i sorgudaki Sharon Stone’a benzetmesi çok dikkat çekti.
Zaharova imajın büyüsüne kapılarak filmi ve o meşhur bacak sahnesini çarpıtmakta sakınca görmemiş.
‘Temel İçgüdü’de cinayet şüphesiyle sorguya çağırılan yazar Catherine Tramell rolündeki Sharon Stone ezik büzük oturmaz; tam tersine karşısında sebilhane maşrapası gibi dizilmiş 5 erkeğe kafa tutarak oturur.
Rahattır, sorgulamakla görevli erkekleri parmağının ucunda oynatırken sağlam argümanlarla savunma duvarını tuğla tuğla örer.
Dokunulmaz olduğunu, güçlü olduğunu, bu oyunu yöneten kişinin kendisi olduğunu sözleriyle ve jestleriyle net şekilde ortaya koyar ki, “bacak sahnesi” de bunun bir simgesidir.
Zaten daha sorgulanmaya giderken bir yazar olarak yalan konusunda uzman olduğunu ima eder ve ekler: “Uydurduğunuz şeyler inanılır olmalı. Buna ‘kuşkunun askıya alınması’ deniyor...”
Yani nerede özgüveni tavan yapmış Sharon Stone; nerede süklüm püklüm Aleksandar Vucic...
Benzetmelere dikkat lütfen Mariya Zaharova!
Paylaş