Paylaş
Karnını doyuracak para bulmakta güçlük çeken 32 yaşında bir adam.
Büyük kaybedenler ordusunda bir nefer; kendini bir başarısızlık abidesi olarak görmekte.
1950’lerde küçük rock’n roll gruplarıyla takılarak başladığı müzik macerası minik başarı kıvılcımları üretmekten öteye gitmemiştir.
Yorgundur, yılgındır, beş parasızdır, müzik yeteneği olmadığına ikna olmak üzeredir.
Yıl 1970’tir…
Efsaneye göre, “Alçak hayat! N’apalım? Barlarda filan takılırım, başka işler bulurum” dediği bir sabah radyoyu açar ve hayatı tamamen değişir…
Genç adam, dört yıl önce 45’lik olarak yayımladığı ve neredeyse hiç kimse tarafından dinlenmeyen şarkısını duyar fakat söyleyen kendisi değildir!
JJ Cale bu işe çok şaşırır…
Bu noktaya dönmek üzere yayınımızı kesiyoruz ve ikinci adama bağlanıyoruz sayın seyirciler!
* * *
Kariyerine başladıktan kısa bir süre sonra ‘ilah’ pozisyonuna taşınan, The Yardbirds’den Cream’e 1960’ların sembol gruplarında yer alan bir müzisyen.
Adı John Lennon, Mick Jagger gibi isimler katında!
Ancak kadınlarla ilişkilerinde ciddi arızalar var; ağır uyuşturucu ve alkol problemi yaşamaya başlamış.
Her yaptığı dikkatle takip ediliyor. Gitar çaldığı, şarkı söylediği albümler listelerde muhakkak boy gösteriyor.
Aşk arızaları/alkol/uyuşturucuyla harmanlanan günlerden birinde ilk solo albümünü hazırlamaya başlar.
Yakın arkadaşlarından biri “Bak şöyle bir şarkı var, bir dinle…” diyerek üstünde ‘After Midnight’ yazan 45’liği toka eder…
Eric Clapton bu şarkıya bayılır…
* * *
Şöhretli ve mutsuz Clapton ile şöhretsiz ve umutsuz JJ Cale’in yolları böyle kesişir işte.
Olaylar sonra nasıl gelişiyor, Clapton açısından bilenlerimiz ezici çoğunluktadır.
Zaman içinde uyuşturucuyu bıraktı, şöhretini ve saygınlığını hep korudu, hâlâ da korumakta.
JJ Cale ise…
Clapton’un seslendirdiği ‘After Midnight’ listelerde boy gösterince JJ Cale kendi tabiriyle ‘Evinin arka bahçesinde petrol bulmuş gibi’ oldu.
Gelen plak teklifini değerlendirdi ve 1972’nin ilk günlerinde yıllardır pikabımda dönüp duran muhteşem ‘Naturally’yi yayımladı.
1970’lerde 5, 1980’lerde 3 albüm yaptı ki; 40 yılda zaten toplamda 14 albümü vardır.
Şöhretten kaçtı. Country, rock ve cazı harmanladığı ‘mentollü’ müziğiyle ortaya çıktı sadece.
Müzisyenler tarafından saygı duyulan müzisyen pozisyonunu korudu. Eric Clapton’dan Neil Young’a, Mark Knopfler’dan Phish’e ve hatta Grateful Dead’e kadar pek çok isim ve grup etkilendikleri isimleri sayarken onu ilk sıralara koydular.
Şarkılarını pek çok ünlü grup ve sanatçı yorumladı ama en çok akılda kalanlar Clapton’ın söylediği ‘After Midnight’ ve evet ‘Cocaine’ oldu.
Bu über-orijinal müzik adamı, umudunu tam yitirmişken hayatını değiştiren müzikle birlikte sessiz, sakin bir hayat yaşadı ve geçen yaz 75 yaşında huzur içinde öldü.
Merak edenler olmuştur, Eric Clapton’la hiç albüm yaptılar mı diye?
Evet, 2006’da ikili ‘Road To Escondido’yu kaydetti ve albüm Grammy ile ödüllendirildi…
Paylaş