Paylaş
“Dünyanın en açgözlü grubu!
Başlık bizden değil İngiliz basınından ama katılmadığımızı söyleyemeyeceğiz.
Bu yıl 50’nci yaşını kutlayan Rolling Stones, bunun şerefine vereceği konserler için öyle bilet fiyatları belirledi ki, grubun hayranları dahil herkesin tepkisini çekti. Rolling Stones’u Londra O2 Arena’da iyi bir yerden izlemenin bedeli 3 bin TL’nin üzerinde. En ucuz biletse 300 TL’yi aşıyor...” (Milliyet, Cadde)
Haber doğru, eksik ama doğru.
Britanya ağırlıklı habercilik yapan www.metro.co.uk, grubun bazı hayranlarının sosyal paylaşım sitelerinde Halil Sezai tarzı “İsyaaaeeeen!” dediklerini duyuruyordu.
Orijinal haberde “Hakkıdır adamların, cazırdamayın!” diyenlerden de bahsediliyor ki, ben bu gruba dahilim.
Niye böyle, açıklayayım...
10 gün önce BBC Radio 2, Türkiye saatiyle sabah 10.15’te Rolling Stones’un yeni şarkısı “Doom&Gloom”u ilk kez çalacaklarını duyurdu.
Şarkıyı dinlemek için internet marifetiyle radyo istasyonuna bağlandım, çok da beğendim.
Dünyadaki en büyük Rolling Stones hayranı değilim (o unvan Tuğrul Eryılmaz’a aittir) fakat çok severim, albümlerinin hepsini alırım, tişörtlerini gururla giyerim, İstanbul’daki konserlerini unutamam, haklarında çıkan kitapları veya otobiyografilerini hemen alıp okurum.
Yani -Tuğrul kadar olmasa da- kendi çapında bir Rolling Stones hayranıyım.
Pozisyonumu belirtiyorum ki “tarafsız” davranmadığım bilinsin.
Aynı web sayfası, dün sabah “isyana yol açan” biletlerin 7 dakika içinde tükendiğini duyuruyordu.
Londra’daki O2 Arena Avrupa’nın sayılı konser mekânlarından biri ve bu tarz konserlerde 20 bin kapasiteye kadar çıkabiliyor.
1962’de kurulan Rolling Stones, bu yıl 50’nci yılın kutluyor.
Hit şarkılarından derlenen ve iki yeni şarkıyla takviye edilen “Grrr!” adlı albümleri geçen hafta çıktı.
Grupla ilgili yeni bir belgesel, pek çok kitap, sergiler vesaire havada uçuşuyor.
Bu güne kadar 200 milyondan fazla albüm satmış vaziyetteler, sadece “Sir” Mick Jagger’ın kişisel serveti 300 milyon dolardan fazla.
Ve 50’nci yıllarını kutlarken 70 yaşına ermiş grup elemanları ilk etapta 4 konser vereceklerini duyurdular.
26 ve 29 Kasım’da Londra’da, 13 ve 15 Aralık’ta New Jersey’deler; söylentiler daha fazla konserin de geleceği yolunda.
Bir Rolling Stones konserine gittiğinizde, 1962’den bugüne farklı bir tarih okuması yapabilirsiniz.
Tarihi isterseniz “Satisfaction”dan “Doom&Gloom”a müzikal şekilde okursunuz, isterseniz “Bu solist Mick var ya, Marianne Faithfull’dan Angelina Jolie’ye kuşaklar boyu güzel kadınlarla birlikteydi” şeklinde sansasyonel şekilde...
Meşhur laftır “Sevgiliniz Elvis sahnedeyken çığlık atıyorsa endişelenmezsiniz ama Mick Jagger sahnedeyken çığlık atarsa sinir olursunuz...”
Şehevidir, tehlikeye ve “günaha” eğilimlidir; Beatles bir nevi melektir, Stones ise bir nevi iblis.
Ama ne iblis!
Blues ve rock’n roll’u harmanlayarak çıktıkları uzun yolda özellikle Mick Jagger’ın ticari zekâsı sayesinde “büyük para yaptıkları” gerçek.
Ama Rolling Stones’u dolarlar ve cent’ler, pound’lar ve penny’ler üstünden okumaya kalkarsanız hata edersiniz.
Her kuruşu hak edilmiş görkemli bir tarihtir o konserlerde sahneye çıkacak olan.
Geçtiğimiz günlerde Julio Iglesias’ın oğlu Enrique Iglesias’ın İstanbul konserinde loca fiyatlarının kişi başı 4 bin TL olduğunu okumuştum, gidecek olanlara gönülden iyi eğlenceler dilerim.
Üstüne bu haber gelince Rolling Stones’un “Grrr!” albümünün kapağını hatırladım.
Kapakta bir goril Rolling Stones’un alamet-i farikası olan “dili” çıkarıyordu.
“Bak, goril dil çıkarıyor” dedim, geçtim...
Paylaş