Paylaş
Önceki gün de Abdullah Cömert’in davasında savcının uyuduğunu gördük.
İnanın şaka yapıyor olmayı çok isterdim fakat iki haber de gerçek.
Buna adalet deriz biz buralarda!
*
İşler böyle yürüyor memlekette.
Gezi günlerinde katledilen gençlerin davalarına sıra geldi mi uyku basıveriyor adaletimizi.
Uyuyanlar katledilmiş evlatlarının peşinden il il, mahkeme mahkeme gezdirilen acılı anaları olsa “Yorgun düştüler” diyebilirdik belki.
Ama onlar uyumuyor.
Ali İsmail’in davası Eskişehir’den Kayseri’ye alınmıştı.
Abdullah Cömert’in davası ise Hatay’dan taaaa Balıkesir’e taşındı.
Acılı ve yaşlı anası 1200 kilometre yol geldi oğlunun katil zanlısı polisin gelmediği/getirilmediği duruşma için.
*
Yanında Ali İsmail Korkmaz’ın ailesi vardı...
Yanında Berkin Elvan’ın ailesi vardı...
Yanında Ahmet Atakan’ın ailesi vardı...
Yanında Ethem Sarısülük’ün ailesi vardı...
Bu aileler ancak birbirlerinin anlayabileceği derin acıları karşısında yan yana durabilmek için her duruşmada buluşuyorlar dağları tepeleri aşarak.
Hiç yorulmuyorlar, hiç uykuları gelmiyor; nasıl gelsin?
Uykusu gelen sadece adaletimiz.
*
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu için kurulan TBMM soruşturma komisyonu İranlı yüce işadamı, velinimetimiz The Reza’yı, bakanların şanlı beyzadelerini dinlemek için “Siz zahmet etmeyin” diyerek İstanbul’a gelir...
Evladı öldürülmüş analar meydanlarda yuhalatıldıkları, kürsülerde yalancı ilan edildikleri yetmezmiş gibi 1200 kilometre gidiş, 1200 kilometre dönüş yola çıkarılır.
Buna adalet deriz biz buralarda!
*
İzmir’de polis karakolda bir kadını döver.
Dayakçı polis için 1 yıl 1 aya kadar hapis cezası istenir.
Dayak yiyen kadın için 8 yıl hapis cezası istenir.
Dayak haberini ortaya çıkaran gazeteciye de 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istenir.
Buna adalet deriz biz buralarda!
*
Ve o kadar severiz ki biz bu “adalet” kavramını, canına okusak da başımızın üstünde taşıdığımızı göstermek için parti tabelamızın da başına yerleştiririz.
Buna adalet deriz biz buralarda!
Uyku ilacı olarak kullanırız...
Paylaş