Paylaş
Söze şöyle başladı istatistik insanı, güzel şahsiyet: “44 yıl ve 1 gün önce bu konser bedavaydı ve 200 bin kişi gelmişti…” Ve devam etti: “Brian Jones’un ölümünden iki gün sonraydı. Mick Taylor ilk kez The Rolling Stones’la sahnedeydi.”
İstatistik insanı, güzel şahsiyete yeniden bağlanacağız; önce nerede olduğumu, ne aradığımı açıklayayım. The Rolling Stones, geçen hafta bugün, yani 6 Temmuz’da 44 yıl aradan sonra Londra’da Hyde Park’ta sahnedeydi.
44 yıl önceki konserin performans açısından berbat olduğunu yazmış o dönemin eleştirmenleri, grup da bunu kabul ediyor. Keith Richards’ın “S..tık o gece!” dediği biliniyor mesela...
Fakat yine de grubun tarihinde kilometre taşı sayılan konserlerden biridir. Niye peki? Öncelikle Jones’un ölümünden iki gün sonra, topluluk o kadar olmasa da hayranları henüz şoktayken yapılmıştır bu konser.
Bedavadır, 200 bin kişi toplanır Hyde Park’a. Stones’dan önce King Crimson, Third Ear Band, Screw, Battered Ornaments çıkar sahneye. ‘I’m Yours and I’m Hers’ ile başlayıp ‘Sympathy For The Devil’ ile biten 14 şarkılık bir set çalarlar.
KELEBEKLER NİYE ÖLMÜŞTÜ?
Konserle ilgili notlar arasında Mick Jagger’ın kıyafetleri, neredeyse bir ormanı andıran bol yeşillikli sahne dekoru, Jagger’ın elindeki kutudan ortama kelebek saçma girişimi ve ne yazık ki kelebeklerin çoğunun ölmüş olması vesaire vardır.
İşte bu konserden 44 yıl sonra, 50’nci yılları şerefine turnedeki The Rolling Stones, Hyde Park’a döndü. Bu kez bedava değildi. Ortalama bilet 300 TL civarıydı ve 65 bin kişi parkı tıka basa doldurmuştu.
Önce The Vaccines çıktı, 44 yıl önceye göz kırpacak şekilde yeşillendirilmiş sahneye.
Dev sahnenin arkasındaki devasa, çok parçalı ekrandan The Rolling Stones’un sahneye çıkmak üzere olduğunun işaret fişeği çakıldığında güneş henüz batmamıştı.
‘Start Me Up’la girdiler hadiseye. Mick Jagger, Keith Richards, Charlie Watts ve Ronnie Wood’a destek kıtası olarak çıkan isimler de Darryl Jones, Chuck Leavell ve Tim Ries gibi kıymetli isimlerdi.
GRAM YAĞ GÖREMEDİK!
Finalde ‘I Can’t Get No Satisfaction’da, Mick Taylor’ın da katılımıyla canavar gibi çalarlarken Richards bugüne kadar dinlediğim en iyi sololarından biriyle bağlıyor konuyu.
Jagger yine defalarca kıyafet değiştiriyor. 44 yıl önceki kelebeklere, kelebek desenli bir kıyafetle selam çakıyor, akranlarına, “Bak, gram yağ yok vücudumda” cakası satıyor.
İstatistik insanı hemen yanımda sevgilisiyle durmakta. Sürekli ne kadar mühim bir hadiseye şahitlik ettiğimizi hatırlatan cümleler kuruyor. “44 yıl sonra da bu konserin kayıtlarını izleyecek insanlar” diyor, “Bütün nakaratlara katılalım, sesimizin izi kalsın tarihte” diyor, “Keith şu anda konserdeki yedinci farklı gitarını kullanıyor” diyor…
‘Bitch’te son dönemin en sıkı isimlerinden Gary Clark Jr da çıkıyor sahneye. Performansın kalitesi, ses ve sahne düzeni inanılmaz. ‘Sympathy For The Devil’, ‘Gimme Shelter’, ‘Paint It Black’, ne isterse bir Stones hayranı hemen çalıyorlar. Toplam 19 şarkı, 44 yıl önceden daha iyi ve daha uzun bir performans.
Ben de bu konseri yerinde izlememe imkân sağlayan, bilet tedarikçim, yol arkadaşım, mümtaz şahsiyet Ertuğrul Özkök’e, birikmiş millerime, internetten bulduğum küçük daireye ve konsere gelemese de ortamı güzelleştiren Muratcan Oğuz’a şükran besliyorum.
The Rolling Stones, manyak ilgi sebebiyle bugün bir konser daha vereceğini duyurdu Hyde Park’ta. Ne diyeyim, hayat rock’çıya güzel, mesudum!
Şu yaş mevzu
Hyde Park’ta dev ekrana yansıyan en tatlı görüntüler 44 yıl önceki konserin filmiydi. Jagger “44 yıl önce burada olan var mı?” dediğinde ihtiyar delikanlılar ve hanımefendiler grubunun elleri kalktı. Onlara hafiften takıldı kendisi de 70 olan ve müthiş fizikteki Jagger.
Bu yaş meselesi enteresan. Mesela Hasan Cemal, Şahin Alpay, Murat Belge rock konseri veriyor, iki saatte 20 şarkı söylüyor, böyle düşünün. Bu kıymetli büyüklerim gayet formda, yanlış anlaşılmasın.
Ancak The Stones elemanları müthiş. Mesela Charlie Watts’a yaya geçidinde karşıya geçirmeyi teklif edersiniz. Fakat davulda hâlâ saat dakikliğinde. Keith Richards sadece kendi gördüğü perilerle konuşuyor gibi boşluğa gülümseyerek çalıyor. Ronnie Wood’la uyum yakalamaları için birkaç şarkı gerekiyor ama sonra müthiş açılıyor.
Paylaş