Yavuz gitti Petkim özelleşti!

2008 yılında Azerbaycan devleti petrol şirketi Socar’a geçen Petkim’de Kenan Yavuz dönemi sona erdi. Peki bu sürpriz kararın perde arkasında ne var?

Haberin Devamı

27 Mayıs 1960 darbesinin hemen sonrasındaki günler. Ülke yalnızca siyasi değil, ekonomik bir krizin de içinde. Yeni kemer sıkma kararları alınmış, devalüasyon yapılmış, döviz yok, ekonominin çarkları durmuş...

 

İhtilal hükümeti, yeni dönemin ekonomik politikasını “planlı kalkınma dönemi” olarak belirliyor. Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı hazırlanıyor. Sanayi ile kalkınma ana hedef olarak belirleniyor.

 

KARAR 1989’DA ALINDI

 

Kamu ve özel sektör eliyle sanayileşme düşüncesinin bir ürünü de 1961 yılında karar verilip 1965’de kurulan Petrokimya Holding AŞ, yani Petkim oluyor. Birçok sektörün ara malını üreten Petkim, 1989’da özelleştirme kapsamına alınıyor. Özelleştirme süreci ancak 2008’de tamamlanıyor. İhaleyi Azerbaycan devlet şirketi Socar alıyor. Petkim’in özelleştirme sürecinde, şirketin başında Koç Grubu’ndan gelen bir isim var: Kenan Yavuz.

 

Haberin Devamı

Özelleştirme sürecinde olan bir kurumu başarılı bir şekilde yöneten Kenan Yavuz, adı son yıllarda neredeyse Petkim’le özdeşleşmiş bir yönetici. Başarısı kabul edilmiş olacak ki, Petkim’i 2008’de 160 milyon dolara satın alan Azerbaycan devleti petrol şirketi Socar da o tarihten beri Yavuz’la çalıştı.

 

Yavuz, Socar’ın Türkiye’deki faaliyetlerini genişletme kararı çerçevesinde kurulan Enerji AŞ’nin de başkanı ve CEO’su oldu. Bu süreçte Socar, Türkiye’de Petkim’in yanı sıra, TANAP, Star Rafinerisi gibi pek çok stratejik yatırımın da sahibi oldu. 2018’e kadar gerçekleştireceği yatırım miktarı ise 20 milyar dolar.
Ancak geçtiğimiz günlerde sürpriz olarak karşılanan bir karar alındı. Yavuz’un icracı görevlerini bırakarak, grupta sadece yönetim kurulu üyesi olarak devam edeceği açıklandı. Yerine ise Bakü’de Socar Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapmakta olan Zaur Gahramanov Socar Türkiye Genel Müdürü unvanıyla getirildi.

 

Haberin Devamı

PETKİM İLE ÖZDEŞLEŞTİ

 

Peki bu sürpriz kararın nedeni ne?

 

Kenan Yavuz’a ulaştım ve ona sordum. Yavuz, kararın yönetim kurulunda alındığını, şirketin başarıyla devam etmesi için çalışmalarına devam edeceğini söyledi. Bu gelişme sektörde nasıl yorumlandı derseniz...

 

Araştırmalarım sonrası size aktarabileceğim izlenimim şöyle:

 

“Kenan Yavuz özelleştirme ve sonrası dönemde şirketi başarıyla yönetti. Adı Petkim ile neredeyse özdeşleşti. Kenan Yavuz Ak Parti’ye, dolayısıyla hükümete de yakın bir isim. Daha önce bu partiden 2011 seçimleri öncesi milletvekili aday adayı da olmuştu. Bu yüzden kamuoyunda Petkim’in özelleştirildiği, Socar’ın Türkiye’de kurulu özel bir şirket olduğu algısı bir türlü oluşamadı. Azerbaycan tarafı, şirketin kendisine ait olduğunu anlatmakta zorlandı. İşte bu nedenle CEO değişikliğine gidildi.”

 

Haberin Devamı

Yani bir anlamda Petkim şimdi özelleşmiş oldu!

 

 

SOMALI ACIDAN BIKTI ŞENLİK İSTİYOR

 

SOMA’da 301 işçinin hayatını kaybettiği maden kazasının üzerinden 13 Mayıs’ta tam iki yıl geçmiş olacak. Bölgenin en büyük maden ocağı artık kapalı. İlçenin en büyük sorunu ise işsizlik...

 

Kagider, Vodafone, Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfı gibi kuruluşlar ise işsizliğe kadın girişimini artırarak katkıda bulmaya çalışıyor. Bu kuruluşlardan biri de Tekfen Vakfı oldu.

 

Mikrokredi alanında Türkiye’deki çalışmalarıyla tanınan Aziz Akgül’ün İsrafı Önleme Vakfı ile bir proje başlatan Tekfen, 357 kadına ilk sermayesini verdi.Önceki gün Soma’da düzenlenen ve kadınların işlerini sergilediği “Elemeği Evekmeği Mikrokredi Şenliği’ne” katıldık.

 

Haberin Devamı

Tekfen Vakfı Başkanı Ercan Kumcu ve Yönetim Kurulu Üyesi Dorit Habip projeye ilişkin bilgiler verdi. Habip, proje için isim ararken festival, şenlik gibi kelimeler konusunda tereddütlü kaldıklarını söylüyor.

 

 Adını Somalı kadınlara sormuşlar, aldıkları yanıt ilginç: “Şenlik deyin. Üzüntülerden acılardan bıktık. Biz burada yaşıyoruz.” Tekfen mikro kredi için 2 milyon TL ayırmış. Kaynağı daha da artırmayı planlıyorlar.

 

SUR’DA KADINLAR BORÇLARINI ÖDEDİ

 

AZİZ Akgül vakfın çalışmalarını anlatırken şu ana kadar kullandırılan kredi miktarını 520 milyon TL olarak açıklıyor. Kredilerin geri dönüşü yüzde 100’e yakın. Akgül çok ilginç bir bilgi de veriyor. “Diyarbakır’da 10 bin üyemiz var. Sur’da 1200. Son olaylara rağmen mikro kredi alan kadınlar borçlarını ödedi.”Kredi alan kadınların sözleriyle, “Kadınlara imkan verilsin dünya değişir!”

 

Haberin Devamı

ALMANLARIN TRANSATLANTİK KORKUSU

 

TRANSATLANTİK Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması (TTIP) dünya ekonomisinin en önemli gündem maddesi. ABD ile Avrupa Birliği arasında 2013’ten beri görüşmeleri süren anlaşma, Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde tartışma yaratıyor.

 

Geçen hafta Sanayi Fuarı için gittiğimiz Hannover’e açılış için gelen ABD Başkanı Barack Obama protestolarla karşılandı. Aralarında çevre örgütleri, tüketici haklarını koruma örgütleri, sendikalar, kiliseler ve siyasi partilerin de bulunduğu on binler sokaklardaydı.

 

Obama görevi bitmeden anlaşmayı imzalamak istiyor. AB ile Gümrük Birliği’nde olmasına rağmen üçüncü ülke statüsünde olan Türkiye de anlaşma dışında kalmamak için müzakere sürdürüyor.

 

TÜSİAD, anlaşma dışında kalan İsviçre, Norveç, Kanada ve Meksika’nın iş dünyası örgütleriyle ortak çalışma içinde. Johns Hopkins Üniversitesi’yle, bir rapor da hazırlanıyor. TTİP’le Avrupa ve ABD’de 800 milyon insanı kapsayan bir serbest ticaret bölgesi kuruluyor.

 

GÜVENLİKTE PERSONEL ALARMI

 

BUGÜNLERDE alışveriş merkezleri, bankalar, havaalanları en tehlikeli bölgeler. Canlı bomba korkusu yaşanıyor. İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Müdürlüğü kamuya açık yerlerin sorumlularına, güvenliği artırmaları için genelgeler gönderiyor. 1990’dan beri bu kurumlar, özel güvenlik tarafından korunuyor. Bugün 9 milyar TL’lik bir sektör haline gelen özel güvenlikte 1300’e yakın şirket,

 

300 bin çalışan var. Güvenlik Servisleri Organizasyonları Derneği (GÜSOD). 22 yıl önce kurulmuş. 11 üyesinin 60 bin çalışanı var.

 

GÜSOD, Pronet, Securitas, Tav Güvenlik, Tepe Savunma gibi sektörün büyük şirketlerini bir araya getirmiş. Başkan Murat Kösereisoğlu ile bir araya geldik.

 

Sektörün derdi büyük. Çünkü en büyük sorun, çalışan sirkülasyonu. Beline silah taktığımız, polis yetkileri verdiğimiz, milyonlarca insanın canını emanet ettiğimiz 300 bin çalışana verilen hak sadece asgari ücret.

 

Bir saldırıda çatışmaya girmesi, şiddetli bir kavgada müdahale etmesi beklenen güvenlik görevlilerinin hayatlarını kaybetmesi ‘iş kazası’ olarak değerlendiriliyor. Kösereisoğlu, ağırlıklı lise mezunu olan ve yüzde 50’si nitelikli olmayan çalışanların kısa süre sonra riskli olmayan sektörlere kaydığını anlatıyor.

 

SENDİKAYA İZİN VAR

 

Kösereisoğlu, sendikalara örgütlenmeleri için destek verdiklerini söylüyor. Ancak uzun süreli çalışan bulunamadığı için bu da gerçekleşememiş. Bunun üzerine Çalışan Hakları Çalıştayı yapılmış ve alınması gereken önlemler şöyle belirlenmiş:

 

- Güvenlik sektöründe asgari ücretin silahlı görevlerde yüzde 50, silahsız görevlerde yüzde 30 oranında artırılması.
- Fazla mesai ücreti çarpanının artırılması. Yıllık izin haklarının sektöre özel artırılması.
- Tatil günlerinde çalışmaların farklı ücretlendirilmesi.
- Vazife başında meydana gelen kazaların ya da maluliyetlerin iş kazası olarak sınıflandırılmaması, emniyet mensuplarına uygulanan maluliyet haklarına benzer şekilde değerlendirilmesi.

 

Kösereisoğlu, “Yasada gerekli düzenlemelerin yapılması lazım. Hayalim bu sektörden emekli olan, saçı ağarmış insanlarla karşılaşmak. Avrupa’daki gibi” diyor.

Yazarın Tüm Yazıları