Paylaş
“Irak Ticaret Bankası Türkiye’den banka alacak... Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Erbil ve Bağdat’ta şube açacak... Erbil’de yeniden canlanan otel yatırımının mobilyası Türkiye’den gidecek...”
Son günlerde Irakla ilgili bu tür olumlu haberler sık sık gündeme gelmeye başladı. Irak’ta geçen yılın sonunda kurulan hükümetle birlikte olumlu bir dönem başlamış görünüyor. Henüz hükümette bazı bakanlıklara atama yapılmasa da hükümet ülkeyi yeniden imar için ciddi hazırlık içinde. Alt yapının yanı sıra sosyal yaşam standardını iyileştirecek yatırımların ön plana alınması gündemde. Irak pazarı Türkiye için son derece önemli bir pazar. İhracatta Almanya’dan sonra gelen Irak’a 2013 yılında 11 milyar dolar civarında ihracat gerçekleşiyordu şimdi ise bu rakam 7.3 milyar dolar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ocak ayı başında bir araya gelen Irak’ın yeni Cumhurbaşkanı Behram Salih’in ziyaretinden sonra Irak’la ekonomik ilişkilerin güçleneceği yolunda önemli bir beklenti başladı. Sohbetlerde Irak yeniden heyecanla anlatılmaya başlanınca bu ülkeyi yakından bilen iş insanlarına gelişmeleri sordum.
ÇOK İŞ DÜŞECEK
Türkiye Müteahhitler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Tevfik Öz, 35 yıldır bu ülkeyle çalışıyor. Öz, Irak’ta hükümet kurulduktan sonra henüz boşluklar kapanmasa da önemli bir rahatlama olduğunu söylüyor. Hükümetin alt yapı yatırımları için hazırlıklara başladığını, finansman kaynaklarının da oluşmaya başladığını söylüyor. İngiltere’nin 10 milyar poundluk, Türkiye’nin de 5 milyar dolarlık kaynak taahhüdünü açıkladığını hatırlatan Öz, şunları söylüyor: “Irak’ta hastane, elektrik ve su santralleri, konut gibi pek çok alanda yatırımlar artık zorunlu hale geldi. Yakından takip ediyoruz. 4-5 yıldır Çin’in yaptığı yatırımların kalitesizliği de ortaya çıktı. Türk şirketlerine çok iş düşecek.”
Mobilya Sanayi İşadamları Derneği (MOBSAD) Başkan Yardımcısı Harun Karahan da mobilya sektörü için Irak’ın çok önemli olduğunu söylüyor. Şirket olarak bayilik ve yeni otel yatırımlarına yönelik anlaşmaların başladığını kendi deneyimleriyle anlatıyor. Önce Irak, sonra Suriye ve Körfez bölgesinde on binlerce kişinin hayatını kaybettiği, ekonomilerin alt üst olduğu Ortadoğu için sık sık “Coğrafya kaderimizdir” cümlesi kullanılıyor. Umarız Ortadoğu’daki siyasi anlaşmazlıkların barışla çözülmesiyle kaderimiz değişir!
MOBİLYACI İTALYANLARLA ORTAKLIK TASARLIYOR
MOBİLYA sektörü geçen yılın en fazla küçülen sektörlerinden oldu. Yaz sonu itibariyle iç pazarda yüzde 50’ye varan bir daralma yaşandı. KDV indirimleri sayesinde biraz hareketlenen sektör mart ayına kadar uzatılan indirim sayesinde nefes almaya çalıştı. Sektördeki üreticilerin ekonominin genelinden kaynaklanan sıkıntıları var. Finansmana ulaşmak, can suyu olarak tanımlanan kredilerden faydalanamamak gibi, hammadde ile mamul madde arasındaki KDV farklılığı gibi...
Tüm sektörlerde olduğu gibi mobilya da iç piyasadaki daralmayı ihracata yönelerek aşmaya çalışıyor. 65 bin işyerinin 200 bin çalışanın bulunduğu 172 ülkeye ihracat yapan sektörün 2017’de 2.7 milyar dolar olan ihracatı 2018’de 3.2 milyar dolara çıkmış. Önümüzdeki günlerde mobilyacılar için önemli bir fuar var. 22-27 Ocak tarihleri arasında CNR Expo’da düzenlenecek İstanbul Mobilya Fuarı. Mobilya Sanayi İşadamları Derneği (MOBSAD) Başkan Yardımcısı Sofaline Mobilya’nın sahibi Harun Karahan ile hem fuarı hem de sektörün durumunu da konuştuk. Geçen yıl Çinlilerin damga vurduğu fuara bu yıl Hindistan ve Latin Amerika’dan alım heyetleri geleceğini söylüyor Karahan. Geçen yıl fuar sayesinde ihracat hacminin yüzde 30 arttığını ekliyor. Sektörün ihracat yaptığı ilk 5 ülke arasında birinci sırada Irak var. Onu Almanya, Suudi Arabistan, Fransa, ABD ve Birleşik Krallık izliyor. Mobilya sektöründe en büyük rakip olarak İtalya’yı gördüklerini söylüyor Karahan. Ancak aile işletmelerinden oluşan İtalyan üreticilerinin maliyet artışları nedeniyle sektörden uzaklaşmaya başladığını söylüyor.
Türkiye’nin en büyük eksiğinin tasarım olduğunu belirten Karahan, bu gelişmenin büyük bir fırsat sunduğunu belirtiyor ve şunları söylüyor: “Tarihi yüzyıllara dayanan bir sektöre sahip İtalyan üreticiler Türk şirketlerle ortaklıklar kurmak için arayışta. Bazı Türk firmaları da bu ortaklıklara sıcak. Tasarım konusunda bir türlü dünyada tanınamayan Türkiye için çok önemli bir adım olabilir. Bu fırsat iyi değerlendirilmeli.”
Paylaş