Paylaş
MOSKOVA’nın en lüks otellerinden Ritz Carlton’un koridorları, bu hafta Türk turizmcilerle doldu taştı. İnşaatını 10 yıl önce Türk iş insanı Erol Tabanca’nın yaptığı ve Büyük Katherina Ödülü’nü aldığı oteldeki kalabalığın nedeni, sektör için büyük önem taşıyan MITT Uluslararası Turizm Fuarı’ydı.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya’nın davetiyle geldiğimiz fuar, son iki yıldır hızlı bir yükseliş trendine giren Rusya pazarındaki olumlu gelişimi gözler önüne seriyordu. Metrekare olarak yerleri küçülse de Türkiye ve TÜRSAB’ın stantları yoğun ilgi gördü.
Bağlıkaya, Rusya pazarının Türkiye için tartışmasız en önemli pazar olduğunu söylüyor ve “Bu yıl yüzde 10 civarında artışla 6 milyon Rus turist bekliyoruz” diyor.
Moskova’da bizi konuk eden isimlerden bir başkası ise bu yılın başında göreve başlayan Büyükelçi Mehmet Samsar’dı. Rusya’da 1300’e yakın Türk sermayeli şirket olduğunu söyleyen Samsar, iki ülke arasındaki ilişkilerdeki iyileşmenin arttığını ve artacağını anlatıyor.
TROYA OPERASI
Türkiye ile Rusya’yı birbirine biraz daha yaklaştıracak adımlardan biri ise önümüzdeki günlerde atılacak. Türkiye-Rusya Kültür Yılı 8 Nisan’da başlıyor.
İki ülkenin devlet başkanları Vladimir Putin ve Recep Tayyip Erdoğan, Bolşoy’da Troya Operası ile bu yılın açılışını yapacak. Bir yıl boyunca da, iki ülke halkının kültürel olarak birbirini daha yakından tanıması için çeşitli etkinlikler gerçekleşecek. Bu etkinlikler arasında iki Tarkan konseri var. Bu ülkede çok sevilen Tarkan, 11 Mayıs’ta Kazan’da 14 Mayıs’ta ise Moskova’da konser verecek.
Bu yılın hazırlıklarında etkin rol üstlenen DEİK’in Türk-Rus İş Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, yardımcısı ise 25 yıldır Rusya’da yaşayan Ali Galip Savaşır. Kültür yılına ilişkin hazırlıkları Savaşır’a sordum.
“Rusya’nın ABD, AB yaptırımları kaynaklı yaşadığı ekonomik kriz devam ediyor. Türkiye ile ilişkiler anlamında ise her geçen gün olumlu yönde düzelme var. Ancak kritik eşik hâlâ S400 ve Suriye” diyen Savaşır, kültür yılının bu gelişime katkı sağlayacağı görüşünde. Hazırlıkları ise şöyle anlatıyor: “Bolşoy’da açılışın olacağı günlerde Türkiye Rusya İş Konseyi’nin organize edeceği devlet başkanları katılımlı bir iş forumu üzerinde çalışıyoruz. DEİK’in koordinasyon halinde çalıştığı Ticaret Bakanlığımızın dört hedef ülkesinden biri ve en önemlisi Rusya. Bu kapsamda kültür yılı Kültür ve Turizm Bakanlığı organizasyonunda yürütülmekte, DEİK bu işlerin tamamında Ticaret Bakanlığı ile birlikte organizasyon destekçisi.”
GÜNDEM VİZELER
Türkiye ile Rusya arasındaki en önemli sorunlardan biri bilindiği üzere vize. Uzun zamandır vizelerin kalkması için görüşmeler yapılıyor. Savaşır, “Vize sürekli gündemde, alt düzey heyet çalışmaları sürekli devam ediyor, konu tamamen iki lider arasındaki görüşmelere kaldı” diyor.
Gelişmeler olumlu ancak iki ülke birbirine karşı konumunu hala ‘riskli ülke’ statüsünde tutuyor. Sorunlar çok boyutlu, düzelme kesin, ancak yaralar da zor kapanıyor!
TÜRKİYE TANITIMINDA GÖBEKLİTEPE MARDİN VE TRUVA ÖNE ÇIKACAK
MOSKOVA’daki fuara Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy gelemedi. Ancak bakanlıktan yetkililer vardı. Ben de uzun yıllardır her seferinde tartışmalar yaratan ‘Türkiye Tanıtım Kampanyası’ndaki son durumu’ sordum.
Tanıtım Kampanyası bu hafta başlıyormuş. Ancak aldığım bilgilere göre gelecek yıl Turizm Teşvik Fonu ile yeni bir döneme girecek olan tanıtımda, bu yıl eski görseller ve filmlerle hareket edilecek. Ödüllü Turkuaz filmi yeniden kullanılacak. Tanıtımın PR’ını ise ulusal ve global ölçekte Ogilvy İstanbul yapacak.
Bakanlık yetkililerinin verdiği bilgiye göre 2019’daki tanıtım faaliyetleri kültür ve turizm açısından yoğunlaştırılacak. Bu yıldan itibaren hedef; tarifeli seferlerle gezen turist olacak.
Bakan Mehmet Nuri Ersoy, bir süredir Türkiye’nin 2023 turizm hedeflerini ‘50 milyon turist 50 milyar dolar gelir’den ‘70 milyon turist 70 milyar dolar’ gelire çıkardı. Bu da kişi başı gelir hedefinin 1000 dolara çıkması demek. Bu nedenle nitelikli turisti çekmek hedefleniyor. Bakanlık yetkilileri, tanıtımda da bu turiste yönelik çalışacaklarını vurguluyor.
Tanıtım, tur şirketlerinin paket programları yerine kendi seyahat programını kendi oluşturan ‘perakende turistlere’ yönelik olacak. Tanıtımda ağırlık, Göbeklitepe, Truva, Kapadokya, Mardin gibi destinasyonlara verilecek. Zengin turistin Milano, Londra, Prag gibi kentleri değil Türkiye’yi seçmesi hedefleniyor. Nitekim fuarda da ağırlıklı vurgu bu bölgelere yönelikti.
HER TURİSTE İHTİYAÇ VAR
Ancak yaptığım sohbetlerde turizmcilerin hem bu ‘nitelikli turist’ söylemine hem de gelir rakamına bazı itirazları var.
Turisti ‘nitelikli, niteliksiz’ diye ayırmanın yanlış olduğunu söyleyen turizmciler, “Bugün sırt çantasıyla gelen turist yarın büyük bir iş insanı olabilir. Bizim her türden turiste ihtiyacımız var” diyor. Bu arada gelir rakamlarının da yanlış olduğunu anlatan turizmcilerin görüşleri şöyle: “Hesaplanma yöntemi farklı. 5 milyon turistin bizim için turist niteliği yok. Yunanistan, Bulgaristan ve Gürcistan’dan giriş yapan 5 milyon ziyaretçi içinde konaklama yapanların sayısı yaklaşık 200 bin. Oysa 32 milyar dolarlık geliri 35 milyon turiste böldüğümüzde kişi başı 914 dolarlık gelir kazanıldığı ortaya çıkıyor. 650 dolar değiliz. Ayrıca Fransa’nın, İspanya’nın da geliri bu civarlarda.”
Turizm Türkiye’nin vazgeçilmezi. Doğru stratejilere ihtiyaç var!
Paylaş