Rusya Made In Turkey istemiyor

Türkiye ile Rusya arasında siyasi ilişkiler düzelmiş gibi görünse de ekonomide öyle değil. Rusya’nın hedefi 2020’ye kadar tarım ve tekstilde Türkiye’den ithalatı aşağıya çekmek. Bugünlerde ünlü markalara ‘Üretimi Rusya’ya kaydırın’ diyor. İş dünyasının gözü ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın marttaki Rusya ziyaretinde.

Haberin Devamı

“Rusya 2020’ye kadar domates ve salatalık dahil, tüm yaş meyve ve sebze talebinin yerli üretimle karşılanmasını istiyor.” “Rusya’da hükümet, yabancı tekstil şirketlerini ithalat yerine ülkede üretim yapmaları için teşvik ediyor. İspanyol hazır giyim devi Zara’nın yerli üretime geçme sürecini hızlandırmak için girişimlere başlandı. Zara’nın ürünlerinde “Made in Turkey” menşeli mallar büyük yer tutuyor.”

Bu iki haber bu hafta içinde Rus basınında yer aldı. Turkrus.com sitesinden alıntıladığım bu haberler bir süredir Türkiye ile Rusya arasında bir bahar havası yaşandığı algısının fotoğrafı tam olarak yansıtmadığını gösteriyor. Türk hükümeti ile Rus hükümeti arasında özellikle Suriye konusunda başlayan siyasi yumuşama, ekonomiye hala yansımış değil. İşadamları hala saatlerce gümrük kapısında bekletiliyor, çalışma izinleri hala çok zor alınıyor, vize konusunda da Rusya oldukça cimri davranıyor.

Haberin Devamı

Rusya Made In Turkey istemiyor

GÖZLER ZİYARETTE

Geçen hafta Rusya’da yapılacak bir toplantı için bana verilen vize üç gündü. Toplantı da zaten üç günde bitiyordu. Yıllardır Rusya’da yaşayan Dünya Türk İşadamları Konseyi Avrasya Başkanı Ali Galip Savaşır’a son durumu sordum. Savaşır, Rusya ile yaratılan havanın gerçeklerle uyuşmadığını söylüyor. Her alanda ambargonun devam ettiğini söyleyen Savaşır, hiçbir konuda geri adım atılmadığını anlatıyor. Turizmde charter seferlerine izin verildiğini ancak bu adımın okulların açılmasından sonra atıldığını da ekliyor. Savaşır, bu sıkıntıları yeterince ifade edemediklerini de dile getiriyor. Tek umutlarının ise bu sorunları anlatabileceklerini umdukları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya’ya mart ayında yapacağı ziyareti olduğunu anlatıyor.

İKİ SEKTÖR ÖNEMLİ

Rus hükümetinin iki bakanının ayrı ayrı yaptığı açıklamalar çok önemli. Rusya Tarım Bakanı Aleksandr Tkaçev’in yasak kalksa bile orta vadede Türkiye’den sebze almına fiilen gerek kalmayacağı yorumu ile Rusya Sanayi ve Ticaret Bakan Yardımcısı Viktor Yevtuhov’un ürünlerini Türkiye’de ürettirip Rusya’ya getiren Zara’ya güvenilir partnerler bulma konusunda yardım edeceklerini açıklamaları bu iki sektörde ciddi bir tehdidin varlığını gösteriyor.
Türkiye ile Rusya arasında dış ticaret açığı çok büyük. 2016 itibariyle 21.5 milyar dolar ithalat, 4.5 milyar dolar ihracat yapıyoruz. Yaş meyve sebze ve tekstil Türkiye’den Rusya’ya yapılan ihracatta iki önemli ürün. Bu iki üründe Rusya yerli üretimini güçlendirme peşinde.  Bu gerçekler ışığında Rusya pazarının açılacağını bekleyen üreticilerin yeni stratejilere ihtiyacı var.

Haberin Devamı

EVRİM ARAS: YAPTIĞIM ONUR MÜCADELESİ 

ARAS Türkiye’nin en büyük kargo şirketi. 11 bin çalışana, 800 milyon TL ciroya, 80 milyon TL kâra sahip önemli bir şirket. 1979 yılında Celal Aras’ın temellerini attığı şirket bir süredir hem yabancı ortakla hem aile arasında yaşanan kavgalarla gündemde. Önce şirketin yüzde 25 hissesini alan Austrian Post ortaya çıkan anlaşmazlığı İsviçre’de tahkime taşıdı. Son günlerde ise iki kardeş Evrim ve Barış arasında davalar ortaya çıktı. Birkaç gün önce de CEO Evrim Aras’ın isteğiyle şirkete ticaret mahkemesi tarafından kayyum atandı. Aras Kargo’da neler oluyor, bu işin sonu nereye varacak? Bu soruların yanıtlarını araştırırken CEO Evrim Aras’tan bir mektup aldım.Evrim Aras mektubunda geçen 3 yıl içinde işlerin umdukları gibi gitmediğini anlatıyor. “Hayal kırıklığına uğradık. Üzülerek gördük ki, bir devlet kuruluşu olan Austrian Post, kötü niyetli bir tavır sergiledi. Üç yıl için 150 milyon TL yatırım sözü almıştık. 50 milyon TL’lik yatırım yapıldı” diyor. Aras’a göre yatırımların yapılmaması ile karın düşük kalması sağlanarak yüzde 50 hisse ucuza kapatılacaktı. Evrim Aras, “Önce dedim ki; hisselerimi devredip bu dolandırıcılık düzeninden kurtulabilirim. Ancak yapamadım. Çünkü biz bu ülkenin bir değeriyiz.Bu artık, onur mücadelesine dönüşmüştür” diyor.  Evrim Aras şirketi satmamakta, kardeşi Barış ise satmakta ısrarlı. Anlaşmazlığı Ankara da takip ediyor. Avusturya ile aramızın sıcak olmadığı düşünülürse sürpriz sayılmaz. Uluslararası mahkemelere taşınan kavganın sonu ne olacak? Aras, Türk markası olarak kalacak mı? Zaman gösterecek.  

Haberin Devamı

Rusya Made In Turkey istemiyor

ÜNLÜ GÖMLEK MARKASINA PEYNİRCİ PATRON

YIL 1964. Yusuf Bayat, Eminönü Gürün Han’da küçük bir atölyede gömlek üretimine başlıyor ve Türkiye’nin ilk gömlek markalarından biri olan Dufy’nin temeli atılıyordu. Sonraki yıllarda 800 kişilik çalışan kadrosuyla, 1 milyon 700 bin adetlik gömlek üretimine ulaştı. Ancak Dufy’nin hem mağaza sayısında hem de üretiminde gerileme yaşanıyordu. Ben de bu köşede gömlek markası Bisse ile ilgili yazdığım yazıda, etkisini kaybeden markalar arasında Dufy’yi saymıştım. Bunun üzerine Dufy’den bir açıklama geldi. Açıklamayı gönderenler Dufy’nin yeni sahipleriydi. Dufy, Haziran 2016’da Isparta’da peynir üretimi yapan Cebeci Süt’e satılmıştı. Şirketin sahipleri Operatör Dr. Gültekin Güney ve Metin Güney kardeşler, CEO’su ise Hüseyin Eğilmezgil olmuştu.Dufy’nin yeni mağazalar açmaya başladığını belirten yetkililer, İstanbul ve Konya’da üç, G.Afrika’da da iki mağaza açıldığını, sırada 3 mağazanın daha olduğunu belirtiyor ve hedeflerinin 26 mağazaya 10 mağaza daha eklemek olduğunu vurguluyorlar.Dufy’nin kurucusu Yusuf Bayat’ın daha önce Sadi Özdemir’e verdiği röportajda söylediği gibi, 65 yaşına gelince dünyayı gezme isteğiyle mi yoksa sıkıntılar nedeniyle mi bu satışı yaptığını öğrenemedim.Ancak Dufy’nin başka ellerde de olsa yaşaması önemli. Çünkü bir marka yaratmak kolay değil.

Haberin Devamı

Rusya Made In Turkey istemiyor

Yazarın Tüm Yazıları