Paylaş
SURİYE savaşının başladığı ilk günden bu yana göçmenler sorunundan en fazla etkilenen illerden biri Hatay. Yaklaşık 1.5 milyon nüfusuna 500 bin Suriyeli göçmen eklenmiş. Ama Hataylılar onları misafir olarak görüyor. Kentte ekonomik ve sosyal sıkıntılar gerçekten çok büyük. İşsizlik, kiralardaki artış, belediye hizmetlerinde artan nüfusa yetememek gibi büyük sıkıntılar var. Ancak bugünlerde Hataylılar çok sevinçli. Çünkü 2021 yılı için aday oldukları Botanik Exposu’nu Hatay aldı.
3-6 AY SÜRÜYOR
EXPO, exhibition (sergi) kelimesinden geliyor. Dünyanın en eski ve en büyük uluslararası etkinliklerinden biri. Dünya Sergisi olarak adlandırılıyor. Bu sergilerde ürünler değil fikirler, kültürler ve dünyanın geleceği için projeler sergileniyor. EXPO’lar Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) tarafından organize ediliyor. Üç türlü EXPO var.
- Evrensel EXPO, 5 yılda bir ve 6 ay süre ile yapılıyor. İzmir’in iki kez yarıştığı bu EXPO, 2020’de ise Dubai’de yapılacak. Diğeri ise tematik EXPO.
- Botanik EXPO’ları ise BIE’nin Uluslararası Bahçe Bitkileri Üreticileri Birliği (AIPH) ile gerçekleştirdiği sergiler. Bu sergiler iki yılda bir yapılıyor. Antalya’da 2016’da 6 ay süresince yapılan çiçek ve çocuk temalı sergi işte bu EXPO’lardan biri. 2019’da Çin’in Beijing kentinde yapılacak.
2021 EXPO’sunu alan Hatay ise Antalya’da düzenlenen EXPO’ya Medeniyetler Bahçesi projesi ile katılmıştı. Bu projenin sergi boyunca ilgi görmesi ve başarılı 40 proje arasına girmesi üzerine 2021 yılı için başvurma kararı aldı, bu başvurusu kabul edildi.
3 KEZ SUNUM YAPTI
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Almanya’ya giderek üç kez sunum yaptı. Savaş, “Adaylık başvurumuz oy birliğiyle kabul edilmişti. Antalya’da Medeniyet Bahçesi projemiz de en başarılı 40 proje arasına girmişti. Biz zaten bekliyorduk” diyor.
Bu proje ile Hatay’ın dünyanın gözünde de prestijli bir şehir olacağını, dev fuar sayesinde dünya standartlarında hazırlanacak 300 dönümlük botanik bahçesinin, 6 ay boyunca Hatay’da diğer ülkelerin bahçeleri ile birlikte sergileneceğini anlatan Savaş, organizasyonun Hatay’a 300 milyon TL yatırım kazandıracağını da ekliyor. Hatay’a beklenen ziyaretçi sayısının ise 2.5 milyon kişi olacağını tahmin ediyor.
İLK 3 ŞEHİRDEN BİRİ
Savaş, sonucu yorumlarken ise şunları söylüyor: “Sadece Amanos’da çiçek sayımız 2 binin üstünde. Bunun 300 tanesi endemik. Böyle bir şey başka hiçbir şehirde yok. Bu çiçekler için bile bizim bunu yapmamız gerekir, bunları dünya ile paylaşmamız gerekirdi. Ayrıca üç semai dinin buluştuğu bir kent Hatay. Tarihte kurulan ilk üç şehirden biri. Buna göre çalışma yaptık. Turizm ve tanıtım açısından bu fuarın Ortadoğu ve Anadolu’ya gelmesi de çok önemli.”
2021’e kadar bölgede neler olur şimdiden bilmek mümkün değil. Ancak 4 yıl sürecek bu heyecanın kente büyük moral vereceği aşikâr. Antalya’ya Expo için 2 milyar TL’ye yakın yatırım yapıldığı hatırlanırsa ekonomik olarak da ilin sıkıntılarını hafifleteceğini düşünüyorum.
PLASTİKTE ‘KIRMIZI HAT’ KAVGASI YAŞANIYOR
TÜRKİYE için üretim ve ürettiğini yurtdışına satmak yani ihracat çok önemli. Ancak, bugünlerde dış ticaret yapan şirketlerin önemli bir sorunu var. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma ve Geliştirme ve Eğitim Vakfı Başkanı Yavuz Eroğlu, bu sorunu anlatmak istedi. 18 milyar dolar ihracatı olan sektörün temsilcisi Eroğlu’nun söylediğine göre sorun, dış ticaret yapan şirketlerle, liman işletmecileri arasında yaşanıyor. İthalat ve ihracat işlemleri sırasında biraz da ithalatı zorlaştırmak amacıyla gümrüklerde bazı yüklemeler kırmızı hatta düşüyor.
İstatistiklere göre kırmızı hatta düşme oranı ihracatta yüzde 5, ithalatta yüzde 18’lerde. Bu kontrollerde firmalardan 300 dolara kadar ulaşan ücretler talep ediliyor. Eroğlu, “Plastik sektörünün toplam dış ticaret hacminin 18 milyar dolar olduğu hesaplanırsa, maliyet plastik sektörü için yıllık 20 milyon TL’ye karşılık gelir. Toplam Türkiye ihracatı için rakam 150 milyon TL’yi buluyor” diyor. Gümrük Bakanlığı’nın tebliğine göre uygulanabilecek en yüksek ücret 75 dolar. Eroğlu, 300 dolarlık uygulamayı suistimal olarak niteliyor. Düzeltilmesi için Türkiye Odalar Borsalar Birliği Plastik Meclisi olarak bakanlığa ve liman işletmelerine karşı girişimde bulunacaklarını anlatıyor.
Eroğlu’nun anlattıkları böyle! Pazar bulmak, pazarını korumak gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya kalan dış ticaret firmaları için kuruşun önemi var. Söz liman işletmelerinde!
İSTANBUL CERRAHİ’DEN GÖKTUNA DA GİTTİ
İSTANBUL Cerrahi Hastanesi’nde ortaklardan Bülent Göktuna da ayrıldı. Ageless markasını alarak ayrılan Göktuna’dan sonra, hastane İngiltere’de yaşayan Suudi asıllı Ghassan Şakir’e kaldı. İstanbul Cerrahi 1998’de bir grup doktorun kurduğu küçük bir hastaneydi. 2011’de satıldı. Alanlar ise Türkiye’nin yakından tanıdığı hayırsever Semiha Şakir’in oğlu Ghassan Şakir, Mineks Grubun kurucusu Bülent Göktuna ve Prof. Dr. Melih Us idi.
Hastanenin yeni ortakları büyük bir sağlık gurubu olmak üzere yola çıktı. İstanbul Cerrahi markasıyla Erbil ve Dubai’de hastane açma, toplam 359 yatağa ulaşma gibi hedefler vardı. Ancak geçen mayısta ortaklar kavgası başladı. Önce Şakir ve Göktuna, Melih Us’la davalık oldu. Us, ortaklıktan ayrıldı. Bülent Göktuna’nın ayrılığı ise geçen hafta Hürriyet’te Mineks International Dış Ticaret AŞ imzasını taşıyan bir ilanda duyuruldu: “Şirketimizin kurucusu Bülent Göktuna, 2011’den bu yana ortak ve yönetim kurulu üyesi sıfatıyla bünyesinde bulunduğu İstanbul Cerrahi Sağlık Grubu’na bağlı tüm şirketlerdeki hisse, görev ve yetkilerini 12 Ocak 2017’de tümüyle ortaklarına devretmiştir.”
Ghassan Şakir’in, İstanbul Cerrahi ile ilgili tutumu ne olacak? Önümüzdeki günlerde göreceğiz!
Paylaş