Paylaş
Yalnız İstanbul’un değil, dünyanın en güzel yerlerinden biridir Bebek. Asya ve Avrupa kıtasının birbirine en yakın olduğu Bebek’te semtin adıyla tanınan muhteşem bir otel ve restoran vardır: Bebek Otel. Binanın geçmişi 1940’lı yıllara uzanıyor. Bursalı bir ipek üreticisi olan Muammer Karamanoğlu, fabrikasını satıp bu yapıyı inşaa ettiriyor ve Bebek’e yerleşiyor. Yapı, 1955’te ise otel olarak hizmet vermeye başlıyor.1967’ye kadar aile tarafından işletilen otel, baba ve annenin ölümünün ardından, ünlü sanatçı Ruhi Su’nun oğlu Güngör Su’nun Günsu şirketine kiralanıyor ve bugünlere geliyor. Uzun yıllardır iş dünyasının, yazarların, müzisyenlerin, sanatçıların buluşma noktası olan Bebek Otel’le ilgili olarak kasım ayı içinde önemli bir gelişme gündeme gelmişti.
TARİHE UYGUN
Önce Katarlılara satıldığı iddiası çıktı. Hemen ardından ise otelin satılmadığı, Türkiye’nin önemli gruplarından Orjin Grubu’nun ortağı Zafer Yıldırım tarafından 20 yıllığına kiralandığı açıklandı. Yıldırım’ın konuya ilişkin ilk açıklaması “İstanbul ve Bebek’in tarihi karakterine uygun, sanat ağırlıklı bir butik otel ve kaliteli bir kafe-restoran olarak bir proje düşünüyoruz” olmuştu. Sonra yaptığı açıklamalarda ise oteli “1960-70’ler ruhu ile yeniden inşaa etmek istediğini” söylüyordu. Geçen perşembe günü Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu’nun kız kardeşi Fatma Babaoğlu’nun cenazesinde karşılaştım Zafer Yıldırım’la. Yıldırım, Başkan Nuhoğlu’nun kuzeni. Ayaküstü sohbetimizde Bebek Oteli ile ilgilenmekten vazgeçtiğini söyleyince, kendisini cenaze sonrasında aradım.
5 YILDIR UĞRAŞIYOR
Uzun zamandır bir butik otel açma hayalinin olduğunu, Bebek Otel’e de bu nedenle talip olduğunu söyledi Yıldırım. Sahiplerle prensipte yaptıkları kiralama anlaşmasından sonra işe soyunmuş. Bebek Otele önemli bir yatırım yaparak; içinde galeri olan, konferans ve toplantı salonlarının elden geçtiği, restoran ve kafesiyle cazip mekanlardan biri haline getirmek amacıyla yola çıkmış. Yıldırım, bu önemli hedeflerini oluştururken, tabii Boğaziçi öngörünümün imarındaki bürokrasinin bu kadar zor olabileceğini aklından geçirmemiş. Ankara’nın ünlü Restoran işletmecisi Süreyya Üzmez’in Boğaz’daki Posedion restoranını Trilye’ye dönüştürmek için 5 yıldır uğraştığını biliyoruz. Yıldırım da bu işin uzayacağını görmüş... “Daha işin başında ciddi bir bürokrasi çıktı karşımıza” diyor ve ekliyor “Gecikmeyi düşününce tüylerim diken diken oldu. Çekildim. Bu kadar uzun sürecek bir yatırıma sabrım yok!”
KATARLI TALİP OLMADI
BU arada öğrendiğime göre Katarlı bir talip de olmamış. Bebek Oteli’ni ne bekliyor diye sorduğumda ise şunları söylüyor Yıldırım: “Mevcut yatırımcı ya da başka bir talipli, oteli bugünkü haliyle bir kaç rötuşla işletmeye devam edebilir. Boğaziçi’nde uzun sürecek yeni bir yatırım ise çok zor.” Bundan birkaç yıl önce İstanbul Sanayi Odası’ndaki bir toplantıda dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Boğaziçi’nde imar sorunu yaşayan sanayicilere “Öngörünümden ben sorumlu değilim” demişti. Yani öngörünümde belediye başkanının bile hükmü geçmezken, Yıldırım’ın endişeleri hiç de haksız değil.
Bebek Otel’de neler olacak? İstanbul’un hafızalarından biri olan, tarihi bir mekan haline gelen bu otel ayakta kalacak mı? Bir dönem sık sık toplantıların yapıldığı otelde bizim kuşağın da güzel anıları var. Bu nedenle biraz hüzün, biraz merak ve heyecanla bekliyoruz!
İNÖNÜ’NÜN KÖŞKÜNDE SANAT BULUŞMALARI
İSTANBUL Maçka’dan Nişantaşı’na doğru çıkarken apartmanların arasında iki katlı ilginç bir mimariye sahip bir binanın önünden geçilir. Sarmaşıklarla bezeli kamelyalarıyla dışarıdan çok da gösterişli olmayan bu bina, ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün yaptırdığı ancak oğlu Ömer’in oturduğu bir binadır. Çok kimse bilmez bunu. Ömer İnönü’nün oğlu Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü’nün de doğduğu bu bina şimdi bir işyeri. Önceki akşam işte bu binada bir etkinlik vardı. Köşkün yeni kiracıları Alparslan Özarpat, Orçun Özkan, Mete Buyurgan ve Alptekin Yıldız tarafından 2007’de kurulan YOO Mimarlık.
Michael Kors, Louis Vuitton, Fendi, Gucci, Zuma, 29, Galeries Lafayette, D Maris Bay gibi dünyaca ünlü markalara iç mekân tasarım ve uygulama hizmetleri veren mimarlık ofisinin ortakları, İnönü Köşkü’nü restore etmiş, hikayesiyle yaşatmaya da karar vermiş. Köşk bundan sonra sanat etkinliklerine de ev sahipliği yapacak. Bunlardan ilkini Atrium Müzayede Evi gerçekleştirdi. Osmanlı döneminin önemli ailelerinden Kamondo ailesinin öyküsünü Halis Rüştü Sungur ailenin anlattı. Etkinlikte Kamondo çiftine ait olduğu düşünülen Ermeni ressam Esperon imzası taşıyan iki portre de ilk kez sergilendi.
ADALARI TEKLİF BİLE EDEMEZLER
Bu arada konuklar arasında Hayri İnönü de vardı. Sohbet tabii ki seçimlere de geldi. Adalar için adı geçen İnönü, “Bunu teklif bile edemezler. Ben Şişli’nin başkanıyım” dedi. Bu arada Nişantaşı için yılbaşı süslemelerine esnafın destek olmadığını, belediyenin kaynaklarını ise buraya harcamayı doğru bulmadığını ekledi. Yine de ışıklandırmaya hayır demedi.
Swiss Otel’in yanındaki köşk, 1940’lar mimarisini yansıtıyor. Dediğim gibi o bölgede ilginç bir bina. Umarız uzun yıllar yaşar!
Paylaş