AKM 2020'yi kaçırmasın

İSTANBUL turizminde bu yıl moraller iyi. Gelen turist sayısı 13.5 milyon oldu ve ülke çeşitlenmesi de arttı. İstanbul’un dünya turizminden daha fazla pay alması için planlanan ve önümüzdeki yıllarda tamamlanacak Galataport, Haliç, yeni havalimanı, Atatürk Kültür Merkezi (AKM) gibi bazı projeler var. Büyük tartışmalara neden olsa da bu projeler de önemli aşamalar geride kaldı. Murat Tabanlıoğlu bu projelerden Rixos’un ihalesini alarak yatırımını üstlendiği Haliç’in, İstanbul Havalimanı’nın alışveriş merkezi bölümünün ve AKM’nin mimarı. Ortağı Melkan Gürsel’le üstlendiği bu projelerde son durum nedir, Tabanlıoğlu’nun Haliç’e bakan ofisinde konuştuk.

SANAT TAKVİMİ

Tabanlıoğlu’nun merakla beklenen projesi tabii ki AKM. Babası Hayati Tabanlıoğlu’nun mimarı olduğu AKM, yıllar süren tartışmaların ardından yıkılmıştı. Ancak yeni projenin hem adının değişmemesi hem de aynı projenin modernleştirilerek oğlu Murat Tabanlıoğlu tarafından yapılması kamuoyu tepkisini azaltmıştı.

Tabanlıoğlu, AKM’de işlerin hızlı gittiğini ve inşaatın 20-22 ay içinde tamamlanacağını söylüyor. Çizdikleri projenin tüm özellikleriyle gerçekleşeceğini anlatan Tabanlıoğlu, 2 bin 200 kişilik operanın dünyanın akustik ve teknik donanımı ile dünyanın en büyük operalarından biri olacağını söylüyor. Tabanlıoğlu, 800 kişilik konser salonu, tiyatro salonu, oda tiyatrosu, kütüphaneler, kafeler ve restoranların yer alacağı AKM’nin 365 gün kullanılabilecek bir bina olacağını ekliyor.

GENCER MÜZESİ İSTİYOR

İnşaat sürerken gelişmeler de var. İstanbul Kültür Sanat Merkezi’nin AKM’de dünyanın önde gelen sopranolarından Leyla Gencer için bir müze açmak istediğini anlatan Tabanlıoğlu, Türkiye’yi dünyaya sanatla açan Bienal için de önemli bir mekan olacağını belirtiyor. Ancak Murat Tabanlıoğlu’nun dikkat çektiği çok önemli bir konu var. Devlet Opera ve Balesi’ne ait olan bu merkezin işletmesi. Tabanlıoğlu sürdürülebilirlik açısından merkezin konunun uzmanı, işletmeciliği iyi yapacak bir yönetime sahip olması gerektiğini anlatıyor ve şunları söylüyor: “AKM’nin restoranları, kafeleri, sanat galerileriyle doğru bir işletmeye ihtiyacı var. İşletme modelinin hemen belirlenmesi gerekiyor. Özel sektör mantığı gerekli. Bu konunun kısa süre içinde konuşulması lazım.”

Bir başka önemli hatırlatması ise sanatsal etkinliklerle ilgili. AKM’nin dünya sanat takvimine şimdiden girmesi gerektiğini ekleyen Tabanlıoğlu, “Uluslararası etkinlikler iki yıl önceden belirlenir. AKM de uluslararası alanda söz sahibi olacak bir sanat merkezi. Bir an önce bu konular gündeme gelmeli.”

BİENAL BU YIL HALİÇ’TE

TABANLIOĞLU’nun önemli projelerinden biri de Haliç Tersanesi’nin bir bölümünde başlayan turizm bölgesi yatırımı. Rixos’un kurucusu Fettah Tamince’nin 2013’de ihalesini aldığı projede önemli gelişmeler var. Geçen ay temeli atılan Haliç projesinin master planını çizen Tabanlıoğlu, bölgede yıkıp yeniden yapmayı değil var olan binaları restore etmeyi seçtiklerini söylüyor. İstanbul Bienal’inin bu yıl eylülde Haliç’te yapılacağını belirten Tabanlıoğlu, Türkiye’nin ilk müzelerinden Sadberg Hanım Müzesi’nin bu bölgeye taşınacağını da hatırlatıyor. Tabanlıoğlu, şu bilgileri veriyor: “Rixos 700 yataklı bir otel açıyor. Ortak olduğu Accor Grubu’nun otelleri de gelecek. Rixos’ta farklı bir model yapılacak, her odası farklı olacak. Temamız deniz. Haliç’e açılan hamam evi var. Bölgeyi berber gibi esnafıyla, gelenekleri yansıtan ve yaşayan bir turizm bölgesi yapmak istiyoruz.”

HAVALİMANI AVM’Sİ İSTANBUL’UN KOPYASI

TABANLIOĞLU’nun anlattığı bir başka proje ise geçen haftalarda yazdığım “Perakendenin en stratejik AVM’si” yeni havalimanındaki alışveriş merkezi. Unifree tarafından işletilen, 56 bin metrekare alanda 200 milyon Euro’ya yakın maliyetle açılan alışveriş merkezinin konseptini de Tabanlıoğlu Mimarlık hazırlamış. Murat Tabanlıoğlu tüm malzemeyi Türkiye’den aldıklarını söylüyor. Konsepti transfer ve bekleyen yolcular için hazırladıklarını anlatan Tabanlıoğlu, şunları söylüyor: “Havaalanına gelip İstanbul’u görmeden giden var. Biz de mağazaların bulunduğu bölgeleri İstanbul’un sembol semtlerinden esinlenerek yaptık. Örneğin Bebek, Nişantaşı, Bağdat Caddesi, Kapalıçarşı, gibi mahallelerden oluşuyor. Yani her bölgenin kendi içinde hikayesi var.”