KOBAY İZZET’İN MACERALARI BÖLÜM 4: NÖRALTERAPİ

“İzzet bu enerjiyi nereden buluyorsun?”

Haberin Devamı

“İzzet hiç yorulmuyor musun?”
“İzzet nasıl böyle dinç kalıyorsun?”
Sağ olsunlar dostlarım genelde bu tip sorularla çıkıyor hep karşıma. Ama arada birkaç tanesi de tahtaya vurup “maşallah” dese, hiç fena olmayacak.
Siz bakmayın onun çocuk ruhuna ne de olsa İzzet artık 50’sine merdiven dayadı!
Peki girişte sorduğum soruların cevapları ne? Hemen söyleyeyim üç kelime, o da şöyle; Doktor Hüseyin Nazlıkul...
Efendim sevgili doktorumla, uzmanı olduğu nöralterapi, biyolojik saatimizin farklı ‘dilimleri’ ve ilaçlara hemen başvurmadan bedenimizi yeniden ‘programlayarak’ nasıl tedavi olacağımızı konuştuk.
Gelin nedir, ne değildir, bizzat Nazlıkul’un ağzından dinleyelim...

KOBAY İZZET’İN MACERALARI BÖLÜM 4: NÖRALTERAPİ

“İnsanın beden sıcaklığı, biyolojik saate göre değişir” diye başlıyor konuşmaya Prof. Dr. Hüseyin Nazlıkul... “Gün içinde biyolojik saatiniz hangi vücut sıcaklığına ihtiyaç duyuyorsa, zamanın akışı da ona bağlı olarak farklı hissedilir.”
Aptal aptal yüzüne baktığımı görünce de ekliyor: “İzzet, vücut sıcaklığın yüksek olduğunda zaman daha yavaş geçer. Mesela yüksek ateşli bir hastayı düşün. Yataktayken onun için zaman geçmek bilmez. Ama Boğaz’da püfür püfür esen bir yürüyüş esnasında zamanın nasıl geçtiğini anlamazsın bile...”
Özetle, vücudumuzun biyolojik saati, hangi zaman diliminde ne yapmamız gerektiğine dair çok sayıda ipucu veriyormuş.
Nazlıkul’un dediğine göre her insanda tıpkı tansiyon, kalp frekansı ve hormonlar gibi biyolojik bir saat varmış. Bu saat, vücut fonksiyonlarımızı idare edip gündüzleri aktif olmamıza, geceleri de uyumamıza yardımcı oluyormuş.
Aşağıda sıraladığımız biyolojik saat her insan için geçerliymiş.
İşte vücudumuzun biyolojik saati:
06:00 Uyanmaya başlayan bedenimizin hormonal seviyesi o saatlerde en üst düzeydedir.
07:00 Beden hâlâ zayıf olduğu için bu saatlerde spor yapmaktan kaçınılmalıdır. Yeni uyanan vücudumuz henüz tam anlamıyla aktifleşmemiştir. Bunun üzerine bir de terler ve efor sarf ederseniz, kalp ve dolaşım sisteminde ciddi riskler oluşabilir.
08:00 Bu saat için ‘aşk saati’ de diyebiliriz. Bezler fazla miktarda hormon salgıladığı için bu anlar seks için de en iyi zamandır. Ancak nikotinin insan sağlığına en çok zarar verdiği saat olduğundan aman sabah kahvaltısında sigaradan uzak durun.
09:00 İşte vücut direncimizin zirvede olduğu saat... Kahvaltımızı yapmışızdır, bedenimiz aldığı karbonhidratı en verimli şekilde enerjiye dönüştürebilecek durumdadır. Tüm dünyada sınavların başlama saatinin 9 olması bir tesadüf değildir. Ayrıca iğne olmak için de en uygun zamandır, çünkü iğnenin ateş ve şişme gibi yan etkileri bu saatlerde ender olarak görülür.
10:00 Kalp krizi riskine dikkat... Hem zihinsel hem de fiziksel verimliliğin zirveye yaklaştığı bu ‘dinamik’ saat, beraberinde bazı sorunları da getirir. Eğer bu zaman diliminde fiziksel aktiviteyi gereğinden fazla yaparsanız, enfarktüs riskini artırmış olursunuz. Kalp krizlerinin yüzde 60’ının saat 10 ila 12 arasında gerçekleşmesinin en önemli sebebi budur.
11:00 ‘Zihinsel ve fiziksel form’unuz zirvede... Kalp ve dolaşım öylesine zindedir ki, doktora gidip kalp, damar, şeker, eforlu EKG, kan testi gibi analizlerin yapılması için bu saat asla uygun değildir. Bedenin her anlamda en optimal seviyeye gelmesi, çeşitli hastalık belirtilerini maskeleyerek gözden kaçmasına neden olabilir. Zihnimiz o kadar hızlı çalışır ki, özellikle hesap işleri ve matematik ödevleri hiç zorlanmadan yapılabilir.
12:00 ‘Devre arası’... 9’dan 11’e kadar çalışan vücudumuzun günün ‘ikinci yarısına’ hazır olabilmesi için dinlenmeye ihtiyacı var. Dikkat azalır, uyku basar. Öğlen 15-20 dakika dinlenerek kalp krizi riskini yüzde 30 oranında azaltmanız mümkün. Dinlenmekten kasıt, küçük bir meditasyon ya da ayaklarını uzatmak bile olabilir.
13:00 Vücut formdan bir hayli düşmüştür. Bütün organlar en alt düzeyde çalışırken sadece safra kesesi öğle yemeğini hazmettirmek için faaliyettedir.
14:00 Metabolizma artık yavaşlamaya başlamıştır, kendimizi bitkin hissederiz. Tansiyon ve hormon düzeyi düştüğü için bu saatlerde kesinlikle tansiyon ilaçları alınmamalıdır. Ayrıca korksanız bile diş hekimine gidebilirsiniz, çünkü hissedeceğiniz acı bu zaman diliminde minimumda olacaktır.

KOBAY İZZET’İN MACERALARI BÖLÜM 4: NÖRALTERAPİ

15:00 ‘Tekrar Canlanma’... Enerji geri gelmiş, belleğiniz tam formundadır.
16:00 Spor için en uygun zaman. Çünkü tansiyon ve dolaşım çok iyi durumdadır. Mide asidini önleyici ilaçların etkisini bu saatte daha fazla hissedersiniz.
17:00 Kuvvetimiz artar, oksijen daha fazla harcanır. Özellikle böbrek ve mesane olmak üzere tüm organ faaliyetleri en üst düzeydedir. Saç ve tırnakların en hızlı uzadığı zaman dilimidir. Öte yandan mide asidindeki artış nedeniyle mide kanaması riski de maksimumdadır.
18:00 Akşam yemeği için en ideal saattir. Pankreas özellikle aktiftir. Karaciğer de alkole karşı bu saatte her zamankinden daha dayanıklıdır.
19:00 Tansiyon ve nabız tembelleştiği için bu saatte tansiyon ilaçları konusunda dikkatli olmalısınız. Bu ilaçlar tehlikeli olabilirler. Ayrıca sinir sistemi üzerinde etkili olan ilaçlar, bu zaman diliminde çok daha iyi tesir ederler.
20:00 Karaciğerdeki yağ oranı düşüp kullanılmış kan kalbe her zamankinden daha fazla gittiği için alerji ve astım ilaçları bu saatte alınmamalıdır. Çünkü etkileri hemen görülür. Antibiyotikler az dozda alınsa bile etkileri en üst düzeydedir.
21:00 Sindirim organları paydos eder. Bu saatten sonra yenen her şey midede sabaha kadar hazmedilmeden kalır ve kilo olarak size geri döner. Özellikle kilolu olanlar dikkat etmeli...
22:00 ‘Sigaraya veda’... Sigara içenler artık son sigaralarını yakmalıdır. Çünkü akyuvarlar çok aktif olduğu için vücut, nikotin gibi zehirleri bu saatlerde daha zor atar.
23:00 Dinlenme vakti... Gün boyunca faaliyette olan stres hormonunun salgılanması durduğu için bu saatte vücut sakinleşir, rahatlar ve gevşer. Tansiyon, kalp frekansı ve vücut ısısı düşer. Özellikle hamilelerde doğum sancıları en çok bu saatte hissedilir, çünkü sancıya neden olan hormonların salgılanması yükselir.
24:00 Deri hücreleri gündüz olduğundan çok daha sık bölünerek, durmaksızın çalışır. Bu saatte ilk rüya safhası başlar.
01:00 ‘Uyku zamanı’... Vücut uykuya programlandığı için verimlilik en alt seviyededir. Bu saatlerde çalışanlarda hata yapma olasılıkları artar, daha çok iş ve trafik kazası meydana gelir. Çünkü dikkat son derece azdır.
02:00 Vücudumuz soğuğa karşı aşırı duyarlı hale gelir ve çabuk üşürüz. Araba kullananlar daha dikkatli olmalıdır. Görme duyusu ve refleksler zayıfladığı için trafik kazalarının çoğu bu saatlerde meydana gelir.
03:00 Ve melankoli
... Melatonin hormonunun salgılanması, bizi tembelleştirir ve kararsızlaştırır. Kısaca bedensel ve ruhsal olarak karanlık bir safhaya gireriz. İnsanlar kendilerini melankolik hissettikleri için intiharların en sık rastlandığı saatlerdir.
04:00 ‘Stres geri dönüyor’... Stres hormonları tekrar salgılanmaya başladığı için enerji kazanırız. Bunun yanında enfarktüs krizleri ve doğumlar, en çok bu zaman diliminde gerçekleşir. Tansiyon yükselir ve kalp damarları gerilir.
05:00 Stres hormonunun bizi faaliyete geçirmesiyle birlikte erkeklik hormonu gündüzdeki seviyesinin tam altı katına çıkar. Artık yeni bir güne başlamak için vücudumuz hazırdır...

Haberin Devamı

Nöralterapi nedir?

Haberin Devamı

Nöralterapi, bir rahatsızlığın sadece bazı belirtilerini göz önünde bulundurmak yerine, bedenin tüm ‘çalışma sistemini’ düzene sokar. Vücut üzerindeki belli noktalara, enjekte edilen lokal anesteziklerle uyarı gönderilerek yapılan bir tedavi yöntemidir. Bu uyarılara vücudun verdiği yanıt, teşhis koyma ve tedavi konusunda belirleyicidir.

Güneşin batışıyla yemekle vedalaşın!

Çinliler’in “Akşam yemeğini düşmanlarınıza ikram edin” diye güzel bir atasözü vardır. Saat 18:00-19:00’dan sonra yediklerinizi metabolizma yakamaz. Dolayısıyla yalnız kilo olarak değil, sağlık açısından da akşam saatlerinden sonra aldığınız her kilo size yağ hanesi olarak geri döner. Gün içinde yiyeceğiniz en ağır yemekleri sabah kahvaltısında yemelisiniz, çünkü beden tüm gece dinlendiğinden hormon ve enzimler en üst seviyededir.

Haberin Devamı

Yatak odasında televizyon ve telefon olmayacak!

Uyuduğunuz süreyi asla kayıp zaman olarak görmeyin. Çünkü uyku, sizi koruyacak en büyük şifacıdır, yani en büyük doktorunuz.
Beden, ancak nitelikli melatonin salgıladığı sürece serbest radikallere karşı gelebilir. Bu yüzden kaliteli uyku çok önemlidir.
Kaliteli uyku için yatak odasının iyice karartılmış, oksijeni bol ve havalandırılmış olması gerekir.
Odada herhangi bir elektromanyetik cihaz olmamalı, olsa bile fişe takılı durmamalıdır.
Özellikle cep telefonlarınızı uyurken başucunuzda bulundurmak çok yanlıştır. Çünkü gündüz vücudumuz kendi yarattığı koruma kalkanı sayesinde elektromanyetik dalgalarla başa çıkabilirken, geceleri kendini tamir ettiği için bu özelliğini kaybeder.

Haberin Devamı

Dilinizi fırçalamayı unutmayın!

Sabah kalktığınızda ilk yapılması gereken, ağız içindeki bakterilerden kurtulmaktır. Vücudun gece boyunca kendini onarırken dilin üzerine bıraktığı pas diye adlandırdığımız tabaka toksin katmanıdır. Bu tabakayı diş fırçanızla nazikçe temizleyin.

KOBAY İZZET’İN MACERALARI BÖLÜM 4: NÖRALTERAPİ

Prof. Dr. Hüseyin Nazlıkul kimdir?
Profesörlük unvanını Hamburg Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden almıştır. Türkiye’ye nöralterapiyi getiren Nazlıkul’un yurtdışında 14, Türkiye’de ise yayınlanmış 8 kitabı vardır.

Yazarın Tüm Yazıları