Paylaş
Kendisi kozmolog. Son birkaç yıldır, Avrupa Uzay Ajansı’nın Max Planck Teleskopu’nun ürettiği veriler üzerinde çalışıyor.
Max Planck Teleskopu, esasen evrenimizin ortaya çıkmasına neden olduğu düşünülen Büyük Patlama’nın kalıntısı olan ‘Kozmik arka plan ışıması’nı incelemek üzere aletlerle donatılmış bir teleskop. Chary, bu verileri incelerken, olmaması gereken yerde bir başka ışıma/parlama görmüş. Bunun ne olduğunu merak etmiş ve sonunda bugünlerde astrofizik dünyasında hararetle tartışılmakta olan bir sonuca varmış: Bu ışımanın bizimkine paralel bir başka evrenin bizim evrenimize sürtünmesi sırasında çıktığını öne sürüyor astrofizikçi. Evet yanlış okumadınız; bir başka evren bizim evrenimize sürtünmüş olabilir. İddia bu.
Yazıyı, sabredip buraya kadar okuyanların bir bölümü, ‘Ne yani, başka evrenler de mi var’ diye soruyor olabilir.
Var veya yok, bunu bilmiyoruz. Elimizde başka evrenler de olabileceğini, paralel evrenler olabileceğini söyleyen türlü çeşitli teoriler var.
Bu teorilerden bir tanesi, ‘Eğer uzay-zaman sonsuzsa’ diye başlıyor. Evet sonsuzsa... O zaman, ister istemez paralel evrenler var. Çünkü biz ışık hızıyla sınırlıyız ve gökyüzüne baktığımızda görebileceğimiz mesafe ışık hızından ötürü sonlu. Halbuki sonsuz uzayın göremediğimiz bölgelerinde başka galaksilerden oluşan başka bir evren olabilir ve aynı ışık hızı kısıtı nedeniyle o evrendekiler de bizim evreni göremiyor olabilirler.
Bir başka teori, kendi evrenimizi bir köpüğe (küre) benzetiyor ve Büyük Patlama sırasında veya hemen sonrasında birden fazla köpük (küre) oluşmuş olabileceğini, bunların Büyük Patlama sonrası oluştuğu düşünülen kozmik genişleme sırasında birbirlerinden uzaklaşmaya başladıklarını öne sürüyor. Nitekim CalTech’ten Ranga-Ram Chary’nin bulguları, eğer iki evren arasında bir sürtünme olduysa bunun Büyük Patlama’dan görece kısa süre içinde (İlk birkaç yüz bin yıl) olmuş olabileceği doğrultusunda.
Tabii bu çok ama çok büyük bir iddia. Üstelik iddianın dayanağı olan teleskop bu çeşit anormallikleri saptamak için tasarlanmış bir teleskop da değil. Ama Chary de bu çeşit eleştirilerin geleceğini bilecek kadar akıllı biri.
O yüzden elindeki verileri dikkatle gözden geçirmiş, diğer olasılıkları elemek için elinden geleni yapmış. ‘Olağanüstü iddialar olağanüstü kanıtlar gerektirir, bunun farkındayım’ diyor.
Bakalım dünyanın geri kalan astrofizikçileri Chary’nin bulgularını yanlışlamayı (veya doğrulamayı) başaracak mı?
Çoklu evrenler: Beş farklı bakış
1-Gözleyebildiğimiz evren 13.7 milyar ışık yılına uzanıyor. Peki ya uzay-zaman sonsuzsa ve bizim gözleyebildiğimizin ötesi de varsa? İşte bizim gözleyebildiğimizin ötesini ‘paralel evren’ olarak nitelemeliyiz.
2-Astrofizikçilerin ‘Sonsuz genişleme’ adını verdikleri bir model var. Buna göre Büyük Patlama sonrası evren ansızın büyük bir hızla genişlemeye başladı. Bu genişlemenin bugün de daha da hızlanarak devam ettiği kanıtlandı, kanıtlayanlar iki yıl önce Nobel aldı. İşte bu genişleme sırasında (bir balonun şişmesi gibi düşünün) evrenin bazı parçalarında genişlemenin durmuş, diğer parçalarda ise devam etmiş olma olasılığı var. Ve bu olasılık da birbiriyle yan yana ama birbirinin farkında olmayan küre küre evrenlerin oluşmasına neden olmuş olabilir.
Bir de ‘Sicim teorisi’nin önerdiği paralel evrenler var. Bu teoriye göre, uzay-zamanın bizim gözleyebildiğimizden farklı çok sayıda başka boyutu daha var ve bu boyutlarda da bizim boyutlarımızı gözleyemeyen başka evrenler var.
3-Kuantum teorisinin kaçınılmaz gerçeklerinden biri, parçacığın (mesela atom çekirdeği etrafında dönen elektronun) gözlenmezden önce çok sayıda yörünge ve hızlardan birinde olabileceği ve bu olası yörünge ve hızların hepsinin birden ‘gerçek’ olabileceği, ancak bir gözlem yapıldığında öteki bütün ‘kuantum durum’larının hepsinin birden çöküp geriye tek bir gözlem sonucu kalacağını söyler. Peki öteki olasılıklara ne oldu? Yoksa her bir öteki olasılığın ‘gözlenen gerçek’ olduğu başka evrenler mi var?
4-Acaba matematik, evrenimizi anlamamız için elimizde olan kullanışlı bir araçtan mı ibaret, yoksa evrenin onsuz düşünülemez bir parçası mı? Bu felsefi tartışma bilimciler arasında devam ededursun, eğer ikinci olasılık doğruysa, o zaman bu evrende geçerli olan bu matematiğin dışında kalan diğer matematikler de başka evrenlerin (paralel evrenlerin) onsuz düşünülemez bir parçası olamaz mı? Yani, bizim evrenimizi mümkün kılan bir spesifik matematik var burada; peki başka bir matematik de başka bir evreni mümkün kılamaz mı?
Paylaş