Paylaş
Temmuz ayında yeniden ‘silahlı mücadele’ye başlama kararı verirken herhalde önünüze koyduğunuz bazı hedefleriniz vardı.
Bu sizce stratejik olan hedeflere ulaşmak için de çeşitli taktik hedefler ve yöntemler belirlemiştiniz.
Şimdi aradan altı ay geçti; acaba bu hedeflerinize, bırakın stratejik olanlarını taktik olanlara ulaşabildiniz mi, örgütünüzü ve silahlı gücünüzü o taktik hedeflere ulaşmaya yakın mı hissediyorsunuz uzak mı?
PKK’NIN ASKERİ HEDEFLERİ
Açıkçası şu: PKK yönetiminin temmuzda yeniden savaşı başlatırken önüne koyduğu hedefleri, stratejik olanlarını da, taktik olanlarını da bilmiyoruz.
Olsa olsa tahmin etmeye çalışıyoruz.
PKK’nın Temmuz 2015’ten beri uyguladığı askeri taktiklere bakalım.
Önce sokak ortası suikastlar yapıldı.
İlgili ilgisiz polisler öldürüldü, çarşı iznindeki askerler sokak ortasında vuruldu.
Derken bunların önlemi alındı, bu eylemler yapılamaz oldu.
İlk eylem biçimiyle neredeyse eşzamanlı, yol tuzaklamaları başladı.
Polis ve asker konvoylarına saldırılar yapıldı.
Çok can aldı PKK bu yöntemle.
Ama hem alınan önlemlerle PKK yol tuzaklamayı eskisi kadar kolay yapamaz oldu hem de büyük ihtimal patlayıcı stokları azaldı.
Bu çeşit eylemleri de epeydir duymuyoruz.
Birkaç kez, eski usul kalabalık gruplarla jandarma karakollarına saldırdı PKK, her seferinde verdirdiği zayiatın çok daha fazlasını kendisi verdi.
Bu çeşit eylemleri de durdurdu PKK. (Önceki gün Diyarbakır Çınar’da polis merkezine ve lojmanlarına yapılan saldırı, bu eylem biçiminin yeniden gündeme gelmesi midir, yani sürecek midir yoksa arızi bir şey midir, göreceğiz.)
Ve son olarak kendilerince seçilmiş bazı ilçe merkezlerinde ‘halk ayaklanması’ denedi PKK. Bugün bunlardan son üç tanesinde, Diyarbakır Sur, Şırnak Cizre ve Silopi’de şehir içi çatışmalar devam ediyor, geri kalanında PKK artık hendek kazamıyor, mahalleleri savaş alanına çeviremiyor.
(Burada Silvan örneği en önemli örneklerden biri, polisin ilçeye yeniden hâkim olma ve bir daha eyleme izin vermeme biçimi bütün PKK eylem coğrafyasında yaygınlaşacak gibi duruyor.)
PKK’NIN ASKERİ BAŞARISI YOK
PKK’nın başlatıp da sürdüremediği, yenildiği veya yenilmekte olduğu bu askeri örneklerin yanına temmuz ayından beri Kandil ve etrafındaki çeşitli kamplardaki lojistik merkezlerine Türk Hava Kuvvetleri’nin yaptığı saldırılarla verdirilen zararı, düne kadar İstanbul’dan gazetecilerin gidip belgesel çekimi yapabildiği Oramar dağlarındaki kampların ortadan kaldırılmasını, yine düne kadar şehirlerin burnunun dibindeki ‘PKK şehitlikleri’nin etrafındaki geçici ufak tefek kampların yok edilmesini eklediğinizde, PKK’nın temmuzdan bu yana askeri olarak herhangi bir kazanım elde etmek şöyle dursun ciddi kayıp içinde olduğunu görebilirsiniz.
O zaman dönelim başa: Kandil’de oturan bir PKK liderisiniz ve belki iki yıldır hazırlığını yaptığınız askeri harekâtta hiçbir şey elde edemediniz, ne yaparsınız?
PKK’NIN OLASI SİYASİ HEDEFLERİ
Bir ihtimal şu söylenebilir:
PKK’nın hedefi askeri başarı değil siyasi başarıydı.
Peki diyelim ki, belirlenen stratejik ve taktik hedefler salt askeri değil aslen ve esasen siyasiydi.
Ne olabilir bu hedefler?
Burada yine spekülatif bir alandayız; çünkü gerçekte hiçbirimiz bu hedeflerin ne olduğunu bilmiyoruz, olsa olsa yöntemiyle tahmin yürütüyoruz.
(Bence tahmin yürütenlere Abdullah Öcalan da dahil.)
Bir hedef, yarın yeniden pazarlık masası kurulduğunda masaya daha kuvvetli oturmak olabilirdi.
Sizce bugün PKK haziran ayından daha mı kuvvetli?
Bir başka hedef, bir uluslararası oyun çerçevesinde Türkiye’yi karıştırmayı ve meşgul etmeyi amaçladı.
Evet bu bir ölçüde başarıldı ama şunu unutmamak ve devleti de küçümsememek gerek:
Türkiye henüz elindeki bütün güç unsurlarını ortaya çıkarmadı.
Böyle uzatabilirim PKK’nın muhtemel siyasi hedefleri hakkında tahmin yürütmeyi ama bunlar sonunda hep tahmin olarak kalır.
Kesinkes bildiğimiz bir tek şey var:
PKK’nın yeniden insan hayatıyla, masum siviller dahil insanların kanıyla siyaset yapmakta olduğu...
Oysa haziran ayına kadar siyaset olması gerektiği gibi, sözle ve etkileme gücüyle yapılıyordu, silahla, kanla değil.
Üstelik bundan 7-8 ay önce PKK, hem Türkiye içinde hem dışında bugünden daha güçlü ve daha önemlisi daha meşru görünen bir örgüttü.
Ya bugün?
Paylaş