Paylaş
Philae kuyruklu yıldıza doğru inişi sırasında.
Ve Philae, 67P/Churyumov-Gerasimenko adlı kuyruklu yıldıza indi!
Macera on yıl önce, 2004 Martında Rosetta uzay aracının fırlatılmasıyla başladı.
Ama durun bir dakika, aslında ondan da önce, 90'ların başında bu işin planlamasına girişildi.
Hedef, uzay boşluğunda bir uzay aracıyla gidip bir kuyruklu yıldızı yakalamak, sonra da o kuyruklu yıldızın ana kütlesine iniş yapmaktı.
Bu hedefi söyleyenlere ilk başta 'Şaka yapıyorsun herhalde' deniyordu ama hayır, şaka falan değildi.
Bir an gözünüzün önüne getirmeye çalışın: Dünyadan 500 milyon, evet MİLYON kilometre uzakta, saatte yaklaşık 150 bin kilometre hızla uçan hepi topu 15 kilometre uzunlukta bir taş parçası. Siz uzay aracınızla önce o taş parçasını yakalayacaksınız, sonra onun etrafında duracaksınız, onunla aynı hızda gideceksiniz ve nihayetinde minicik itme motorları olan bir çamaşır makinesi büyüklüğündeki bir aracı bu taşın üstüne konduracaksınız.
Önceleri imkansız gibi gözüküyordu ama bilimciler kendilerinden emindi. Projelerine para buldular.
Fizikçiler çalıştı, astronomlar çalıştı, mühendisler çalıştı, yüzlerce tasarım yapıldı, bu tasarımlar için inanılmaz uzunlukta rota hesaplamaları yapıldı, potansiyel kuyruklu yıldız geçişleri kontrol edildi, hangisinin yakalanacağına ve üstüne inileceğine karar verildi.
Sonra Mart 2004'te Rosetta uzaya fırlatıldı. On yıl sürdü yolculuğu. Bundan tam 98 gün önce kuyruklu yıldızı yakaladı ve 10 kilometre kadar yakınına gidip resimlerini çekti onun.
Kuyruklu yıldız, adı üstünde kuyruğu olan bir şey. O kuyruk gazlar, taş ve toz parçaları, buzdan oluşuyor. Onların Rosetta'ya çarpması uzay aracının sonu olurdu. O yüzden Rosetta 98 gündür son derece dikkatli manevralarla kuyruklu yıldıza yaklaşıyor. O manevralar 500 milyon kilometre öteden, Almanya'nın Darmstaad kentindeki Avrupa Uzay Ajansı'nın kontrol merkezinden yapılıyor.
İnsanlık için ne denli büyük bir başarı olduğunu bilmiyorum nasıl anlatabilirim.
Rosetta, Mısır'da bulunmuş bir yazıtın adı. 'Rosetta taşı' diye de geçiyor. Bu yazıtın özelliği, aynı cümlelerin eski Yunanca ve eski Mısırlıların yazısı olan hiyeroglifle bu taşın yüzlerine yazılmış olması.
Bu sayede eski Mısır yazısının sırrı çözüldü; binlerce yıl hüküm sürmüş bir uygarlığın sırlarını o taş sayesinde öğrendi insanlık.
Şimdi uzayda bir aracın adı Rosetta. İşi bir kuyruklu yıldızın sırlarını çözmek, bu yolla evrenin doğasını biraz daha iyi öğrenmek.
Başından beri Rosetta'nın içinden çıkacak bir aracın bu kuyruklu yıldıza inmesi ve kuyruklu yıldızla ilgili daha fazla bilgi toplaması planlanmıştı. Bugüne kadar kuyruklu yıldızlarla ilgili temel bilgilerimiz bazı tahminlerden ve astronomların geliştirdiği çeşitli yöntemlerle kuyruklu yıldızın bileşiminin bazı bölümlerini gözlemekten ibaretti. Ama son 98 gündür 67/P ile birlikte yolculuk eden Rosetta bu bilgilerimizi zaten çok geliştirdi.
Kuyruklu yıldıza inen Philae, kabaca 100 kilogram ağırlığında ve illa bir şeye benzeteceksek evimizdeki çamaşır makinesine benziyor.
Philae tam 10 yıl boyunca 67/P'nin üzerinde yolculuk yapacak. Bir yandan o taşı inceleyecek, belki organik moleküller bulacak, bir yandan da güneş sisteminin geri kalanını gözlemiş olacak.
Philae, eski Mısır'da küçük bir adanın adı. Bugün Aswan baraj gölünün altında kalan bu adada eski Mısırlılar zamanında tanrı İsis adına yapılmış bir tapınak vardı. Sonra ilk Hristiyanlar da burada ilk kiliselerini yaptılar. Philae'nin kelime anlamı 'Sınır'.
Evet, uzaydaki Philae de o sınırları zorluyor işte.
İnsanlık için çok büyük bir gün oldu. Hep birlikte tarihe tanıklık ettik.
Paylaş