Geçmiş kavgası edenlerin değil geleceği hayal edenlerin diyarından...

BİR fuar düşünün, kapıları açıldığı anda 150 bin kişi içeri giriyor olsun.

Haberin Devamı

Bir fuar düşünün, yüz binlerce metrekarelik alana yayılmış olsun, aylar öncesinden şehirdeki otellerde kalacak oda, uçaklarda boş koltuk, kiralık araba şirketlerinde araba bırakmasın. 

Bir fuar düşünün, sabahın dokuzunda yapılan basın toplantısı için bile kapılarda kuyruklar olsun, o fuarda tanıtılan ürünler Türkiye dahil dünyanın bütün gazetelerini bir hafta boyunca meşgul etsin.
O fuarın adı Türkçesiyle ‘Tüketici Elektroniği Fuarı’ veya çok bilinen İngilizce kısaltmasıyla CES.
12 yaşındaki oğlum, birkaç ay önce buraya, Las Vegas’a CES’e geleceğimi öğrendiğinde ‘Ne olur baba beni de götür’ dedi. Ama okulda tam da sınav haftasıydı bu hafta, getiremedim. Dün ona, “Seneye sınavın da olsa geliyorsun” dedim, burayı gördükten sonra.

 

Haberin Devamı

NEGATİF İLE POZİTİFİN FARKI

 

Biz Türkiye’de nefes aldığımızda bile acı çekiyoruz; acı çekmek için yeterince sebebimiz var, her gün insanlar ölüyor ülkemizde. Ama bir de biz, sürekli dünde yaşıyoruz, sürekli dünü konuşuyoruz, sürekli negatif bir pozisyondayız.
Amerika da bir masal dünyası değil. Bu ülkenin de sorunları var; derin ve büyük siyasi bölünmüşlüğü var; burada  belki savaş hali yok ama sürekli insanlar ölüyor, silahla öldürülüyor. Ama nasıl oluyorsa, burada yarını hayal eden, kurduğu hayalleri gerçeğe çevirmek için gece gündüz çalışan, hiç de negatif pozisyonda olmayan, hatta dünyaya ve hayata iyimserlikle bakan insanlar daha ön plandalar.

 

‘BİR HAYALIM VAR’ DİYENLERİN ÜLKESİ

 

Hayal ediyorlar: Evlerimiz akıllı olsa, onlara cep telefonumuzdan talimat versek, biz gelmeden kaloriferi veya klimayı açsa, fırın çalışsa, buzdolabında süt bittiğinde buzdolabı kendisi internetten markete süt sipariş etse...
Sonra bu hayali gerçek kılmak için başlıyorlar çalışmaya. Koca bir endüstri doğuyor, akıllı evler hayali için. Dev markalar da var bu endüstride, evinin garajında çalışan gencecik mühendisler de.
Bu hayale benzer hayalleri Türkiye’nin de kurmasının önünde hiçbir engel yok. Teknoloji belli, onun sınırları belli. Çinliler, Almanlar, Koreliler, Singapurlular, Kanadalılar, Fransızlar bu hayale katılıyor, ürünler geliştiriyor, Türkler niye yapmasın? Ama yapmamışız. CES fuarında böyle bir şirketimiz yok.

 

Haberin Devamı

‘AKILLI ARABALAR’ İÇİN YARIŞ

 

Bosch, 150 yıllık geçmişi olan bir Alman şirketi. Şirketin bu 150 yılda geçirdiği dönüşüm inanılmaz. Zaten bu dönüşümü yapabildiği için hâlâ ayakta, hâlâ güçlü.
Şimdi bu şirket yaptığı onca işin yanına bir de akıllı otomobil platformu tasarlamayı ekleyerek bir kez daha değişimin eşiğinde. Akıllı otomobil, yani kendi kendine gidebilen, başka otomobillerle konuşabilen, akıllı evinizle entegre olabilen otomobil.
Zaten bu yıl CES’in öne çıkan konularından biri de bu akıllı otomobiller. Bir bakıyorsunuz, pek çok otomobil markası burada, kendi akıllı otomobillerini tanıtıyor zaten. Ama bir de Bosch gibi sektörün kenarından veya NVIDIA gibi aslında tasarladığı bilgisayar grafik arabirimleriyle tanıdığımız veya mikroçipleri ve mobil teknolojilerdeki patentleriyle bildiğimiz Qualcomm gibi şirketler var, akıllı otomobil işine tam gaz girmiş.

 

Haberin Devamı

HAYAL KURMAK TEDAVİ GİBİ...

 

Burada gördüğüm ve daha da göreceğim yenilikleri, yeni ürünleri tek tek yazmaya kalksam günlerce yazmam gerekir. Allah’tan Hürriyet’in başarılı teknoloji muhabiri Ahmet Can, günlerdir CES’teki en yeni ürünleri tek tek tanıtıyor, hepimizi bu yeni dünyadan haberdar ediyor.
Kafamızı dünden kaldırıp yarını hayal etmeyi başarmalıyız.
Her kurulan hayal gerçek olacak diye bir şey de yok. Bakın birkaç yıl önce Google Glass adı verilen bir gözlükten söz ediyorduk, bugün adını bile anan yok. Başarılı olamadı, kullanılmadı o gözlük. Ama önemli değil, o gözlüğün de sayesinde bugün ‘giyilebilir bilgisayar’lardan söz ediyoruz; koca bir endüstri var, sporculardan evcil hayvanlara, yaşlılardan çocuklara kadar pek çok tüketici grubu için özel olarak tasarlanmış onlarca ürün var artık piyasada.
Günlerdir, geleceği hayal edip sonra gerçekleştirmeye çalışan insanlarla yan yanayım; ruh halim değişti.
Hepimizin bu tedaviye ihtiyacı var.

Yazarın Tüm Yazıları