Paylaş
GEÇTİĞİMİZ günlerde Tarım Bakanlığı ile DenizBank, bankanın tarım alanındaki sosyal sorumluluk projelerinin tanıtımı için İstanbul’da Deniz Akademi’de bir araya geldi. Tarım Bakanı Mehdi Eker’in de katıldığı ortak toplantıda “3.500 Köye 350.000 Kitap” kampanyasının ve “Tarım Türküleri CD ve Kitabı”nın tanıtımı yapıldı. “Tarım ve İnsan Konulu Ulusal Fotoğraf Yarışması”nın sergi açılışı da gerçekleştirildi. Ama doğrusu Salih Turhan ve Abuzer Akbıyık tarafından hazırlanan “Tarım Türküleri CD ve Kitabı” gerçekten çok güzel bir çalışma olmuş. Yürekten kutluyorum..
Bu arada sözü tarımın finansmanına getirirsek; şu anda toplam tarımsal kredilerin 23 milyar liraya ulaştığını söyleyelim. Tabii bu meblağ içinde aslan payı sektörün amiral gemisi Ziraat Bankası’na ait, yani 16 milyar lira. Kalan ve özel bankalar tarafından karşılanan 7 milyar liralık kısmın da 2.2 milyar lirası Denizbank’a ait bulunuyor. Son yıllarda gerçekten önemli hamleler yapan Ziraat Bankası, hiç şüphe yok ki genel müdürlüğünden bütün şubelerine kadar tarımla doğal ‘gönül bağı’ içinde. Doğrusu bu bankanın yenilikçi stratejilerini sevinerek izleyenlerdenim. Ancak ben şahsen özel bankaların da tarım ve tarımsal sanayinin finansmanında aktif rol oynamasını hep arzu etmişimdir. Neden derseniz? Çünkü bu sektör küçük sermayeler ve mali desteklerle bile yüksek katma değer yaratabiliyor. Türkiye bu bakımdan çok ciddi avantajlara sahip bir ülke. Ah bir de bu gerçeği özellikle hazine ve maliye bürokratları fark edebilse.
530 şubesi ve 10 bini aşkın çalışanıyla Denizbank’ın, tarımla olan ‘gönül bağı’nı bütün diğer özel bankaların paylaşmasını bekliyoruz.
BİZİM DOSTUMUZ
Denizbank İşletme ve Tarım Bankacılığı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Sun, “Çiftçilerle aramızdaki ilişkiyi bankacı müşteri ilişkisinden öteye taşımayı hedefliyor ve onları bir dost olarak görüyoruz. Amacımız çiftçilerimizin hayatlarına değer katmak ve hayatlarında değerli olabilmek” diyerek ortaya klasik bankacılığın dışında bir bakış açısı koyuyor. Bu çerçevede sahip olduğumuz vizyon tarımın sadece kırsal alanda yaşayan vatandaşların geçimlerini sağladıkları bir alan değil, büyük bir ekonomik faaliyet alanı, stratejik bir sektör olarak ele alınmasını kaçınılmaz kılıyor. Gökhan Sun, “Artık tarımın sanayi ile entegrasyonunu sağlayacak modeller üzerinde yoğunlaşmalıyız” diyor. Ve özellikle kırsal alanda yapılan yatırımların istihdama sağladığı katkının önemini vurguluyor.
KAYNAK TARİŞBANK
Denizbank 2002 yılında Tarişbank’ı aldıktan sonra bankanın Ege Bölgesi’ndeki şube ağını, personelini,birikimini ve değerlerini koruyarak, tarımı destekleme misyonunu devam ettirme kararı alıyor. Banka, 2003 yılında yalnızca 4 adet bitkisel ürünü finanse ederken, bugün bunu 30 kat artırmış durumda. Buğdaydan şeker pancarına, mısırdan nara kadar 120 farklı ürünü kredilendirebiliyor. Sadece bitkisel ürünler değil, tarım sektöründe arazi alımından, tarım ekipmanı alımlarına, örtü altı tarımdan, hayvancılık yatırımlarına kadar her türlü yatırım finansman imkanı içinde.
ÖZEL KART
Gökhan Sun, gelinen aşamayı,“Yenilikçi bir yaklaşımla tarım sektörünün ihtiyaçlarına özel tasarladığımız ve Türkiye’de bir ilk olarak gerçekleştirdiğimiz ‘Üretici Kart’ ile 280 bini aşkın üreticiye 13 bin üye iş yerinde avantajlar sağlıyoruz. Tahsisi çok kolay olan Denizbank Tarımsal İşletme Kredisi’ni üreticilerimize ‘Üretici Kart’ ile sunuyor ve tarımda edindiğimiz tecrübe ile bölgelere özel değerlendirme yapabiliyoruz” diye özetliyor.
Gediz havzasına çevreci solucan
EGE Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından, Ege Derneği ve Menemen Ziraat Odası ortaklığıyla uygulanan, Coca-Cola Hayata Artı Vakfı, Yaşama Dair Vakıf (YADA) ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) işbirliği ile yürütülen “Hayata Artı” Gençlik Programı tarafından desteklenen “Gediz Dostu Çevreci Solucanlar Projesi” Menemen Ziraat Odası’nda çiftçilere tanıtıldı. Toplantıya EÜ Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, EÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Akın Olgun, Ziraat Odası Başkanı Metin Karagöl, Ege Derneği Başkanı Murat Gültekin, proje ekibi ve bölgeden çiftçiler katıldı.
Solucan gübresinin toprak ve bitki üzerindeki etkilerini incelemek amacıyla Menemen Araştırma, Uygulama ve Üretim Çiftliği’nde Kırmızı Kaliforniya türü, 50 bin solucan kapasiteli, 1.5 dönümlük pilot uygulama alanı katılımcılara gezdirildi. EÜ Ziraat Fakültesi, Ege Derneği ve Menemen Ziraat Odası ortaklığıyla uygulanan proje ile gençler, Gediz Havzası’ndaki tarımsal kirlilik sorununun çözümüne katkı sağlamayı, solucan gübresini çiftçiler arasında yaygınlaştırmayı ve kimyasal gübre kullanımını en alt düzeye indirmeyi amaçlıyor. Prof. Dr. Akın Olgun “Gediz Türkiye’nin en önemli 26 su havzasından biridir. Aşırı ilaçlama ve gübreleme yoluyla bu maddelerin yer altı sularına karışması Gediz Havza’sının önemli sorunudur. Bu proje yörenin en büyük sorunu olan çevre kirliliğini çözmeye yönelik” dedi.
Paylaş