İsmail Sarı

42 ülke gezdi, Güney Kore’yi seçti

20 Nisan 2016
Tuğçe Aktepe (28) birçok dizide sanat yönetmenliği ve asistanlığı yaptı. Sektörün yorucu temposundan sıkılarak Asya ülkelerinin fotoğraflarını çekmek ve kültürüne karışmak için yola koyuldu. 10 gün içinde evini boşalttı, eşyasını depoya koydu ve maceraya başladı. Her Asya ülkesini kiraladığı motosikletle gezdi. Son 16 ayını ise Güney Kore’de geçirdi, halen de burada yaşıyor...

Nasıl bir hayatınız var, neler yapıyorsunuz?

İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde moda tasarımı okurken, sinemaya ilgimden dolayı bölüm ve şehir değiştirdim. İstanbul Üniversitesi Radyo-Sinema bölümünden mezun oldum. İzlenme rekorları kıran dizilerin, sinema filmlerinin kamera arkasında, sanat bölümünde yer aldım. Set hayatı bir süre sonra yordu ve kendi kısa filmlerimi çekmeye başladım. Yaklaşık üç yıl kadar kısa metraj filmlerin ve reklamların sanat yönetmenliği ve dekor tasarımıyla ilgilendim.

 

Tuğçe Aktepe, Hindistan’da bir ay kalmayı düşünürken büyüsünden o kadar etkilendi ki dört ay boyunca tüm ülkeyi baştan sona turladı.

 

Seyahat tutkusu nasıl oluştu?

Annem sayesinde... Çocukluğumda her bayramda ve özel tatilde ailemle Avrupa turlarına çıkardık. Lisedeyken ağabeyim ‘AB Eğitim ve Gençlik Programı’nda proje koordinasyonundaydı, bu nedenle sürekli evimize yabancı arkadaşları gelirdi ve onlarla akşam yemeklerinde İngilizce konuşup ülkelerinin kültürlerini öğrenmeye çalışırdım. Arada hafta sonları ağabeyimle proje tanıtımlarına yurtdışına çıkardım. Avrupa, Amerika ve  Asya’da 42 ülke ve yaklaşık 400’e yakın şehri gezdim. En son da her şeyi bırakıp Asya turuna çıktım.

Yazının Devamını Oku

El ele, 3 kıtada 276 şehir

20 Nisan 2016
Neslihan ve Orkun Özkaya çifti hayatlarının tüm planlarını seyahatlerine göre yapıyor. Bir seyahatten döndükleri zaman akıllarına gelen ilk soru şu: “Şimdi nereye gidiyoruz?” Balayı seyahatiyle başlayan bu tutku, zamanla 3 kıtada 30 ülke ve 276 şehre gitmelerine neden oldu. Kurdukları blog’larında ‘balayı seyahati’ konseptiyle tatil önerilerinde bulunuyorlar ve ciddi bir okuyucu kitlesi edindiler.

Sizi yollara düşüren ‘Gezgin Çift’ olma fikri nasıl ortaya çıktı?

Orkun: Ben emekli olduktan sonra özellikle Neslihan avukatlıktan zaman ayırdıkça sık sık geziyoruz. Daha önce tek seyahatlerimiz oldu ama ‘Gezgin Çift’ olarak gezmeye balayımızla beraber başladık. Dünyayı keşfederken her seyahatimizde yeni şeyler öğrendiğimizi gördükçe, çift olarak geziyor olmanın keyfine vardık. Sonra başkaları da bundan ilham alsın, onlara birer ışık olalım istedik ve blog açtık. Balayı konseptiyle başlayan bu hikâye, yıllar geçtikçe büyüyerek başka çiftlere ilham kaynağı oldu.

 

Filipinler - Çikolata Tepeleri

 

Bu konsepti biraz daha detaylandırabilir misiniz?

Orkun:

Yazının Devamını Oku

Ateşten gömlek giyenlerin tarihi

20 Nisan 2016
Beşiktaş’taki İtfaiye Müzesi sizi bir zamanların İstanbul’una götürecek. Ateşin ve suyun içinde kaybolacak ve öğrendiklerinizle şaşıracaksınız.

“Büyüyünce ne olacaksın?" sorusuna küçükken hepimiz mutlaka cevap vermişizdir. Çoğumuzun cevabı da genellikle "İtfaiyeci olacağım" olmuştur. Kıyafetleri, kırmızı su kamyonları ve ateşin ortasına atılmalarıyla düşlerimizi süsleyen kahramanlarımız onlar. Beşiktaş'ta bulunan İtfaiye Müzesi, Türk İtfaiyeciliği tarihinin bilincini genç kuşaklara aktarılması açısından oldukça  önemli bir müze.



Çitlembik Yokuşu'nu nefes nefese tırmanırken hemen sağınızda Kılıç Ali Paşa Su Sarnıcı belirecek. Böylesi tarihi bir yerin içinde yer alıyor müze...  Eskiden Dolmabahçe ve Çırağan Sarayı su ihtiyacını buradan sağlıyormuş. Müzeye adım atarken sanki komşunuza misafirliğe gelmişsiniz gibi hissedeceksiniz. Zili çalacaksınız ve kapıyı güler yüzlü müze çalışanları açacak. Başta bu durumu biraz yadırgasam da aslında bu sıcak bir ilişkiyi de beraberinde getiriyor. Bir nevi onların evine konuk oluyorsunuz ve her soruya bıkmadan usanmadan tatlı dille cevap veriyorlar.


Yazının Devamını Oku

Barış Manço 81300 Moda

29 Mart 2016
Kadıköy denilince Moda, Moda denilince de Barış Manço gelir hemen akla... "Barış Manço 81300 Moda" adını taşıyan müzede Manço’nun bestelerini yaptığı piyanosu, gezilerinden topladığı cam objeleri, aksesuarları, sahne kostümleri ve tablolarıyla sanatçıyı daha da yakından tanımış olacaksınız.

O, 7’den 77’ye herkesin Barış Abisi... Sanat hayatı boyunca yaptığı şarkılarla herkesi kendine hayran bırakan, sıcak kanlılığıyla çevresindekilere sevgi aşılayan, her zaman barışı savunan ve çoğu gezgine ilham olan gerçek bir sanatçı. Böylesi bir 'barış' temsilcinin en üretken dönemlerini geçirdiği evi de Barış Manço hayranları için özel bir anlam taşıyor.


Kadıköy Moda, Yusuf Kamil Paşa Sokağın’daki müze pazartesi hariç 09.00- 17.00 arası açık. Öğrenci 4, yetişkin 6 TL.

Kadıköy Belediyesi ve Manço ailesinin katkılarıyla 2010 yılında müzeye dönüştürülen evde müzisyenin, sanatçı kimliğinin yanı sıra farklı özelliklerini de keşfetmek mümkün. Burası mimari olarak da sıradan bir köşk değil. 1895’te Mr. Dowson isimli bir İngiliz tarafından yaptırılmış. Daha sonra Zühtü Paşa'nın torunu Afide Pelin Hanım oturmuş. En son Barış Manço tarafından satın alınarak, yenilenmiş. Siyah çift kanatlı demirden yapılmış olan ana kapının kenarlarındaki mermerlerde Barış Manço'nun vefatından sonra hayranlarının yazdığı sözler orijinal halleriyle korunuyor.

Yazının Devamını Oku

Dünya bizim evimiz özgürce gezeriz!

25 Mart 2016
Gülen ve Murat Tütüncü, endüstri mühendisi. Hayallerini gerçekleştirmek üzere, işlerinden ayrılıp Güney Amerika turuna çıktılar. Kıtayı baştan sona turladıktan sonra yeniden iş hayatına döndüler. Bu sefer yazılan senaryoyu oynamak istemediler ve tüm dünyayı evleri yapmaya karar verdiler. Her şeyi geride bırakıp Güneydoğu Asya’ya doğru yol aldılar. Tütüncü çiftini Myanmar’da yakaladık ve maceralarını konuştuk.

Seyahate olan tutku nasıl başladı?
Murat: Ortaokulda İngiltere’ye gittiğimde başladı. Daha sonra üniversitede sırt çantasıyla ya da bisikletiyle dünyayı gezen gezginler olduğunu fark edip bazılarını evimde ağırlayınca tutkuya dönüştü.
Gülen: Ben de Boğaziçi Üniversitesi’nde okurken çıktığım İsviçre gezisiyle ilk seyahatime başladım. Sonra İsveç’e gittim. 2006’da ise Kiruna adlı, dünyanın en kuzeyindeki şehri gezdim. En sonunda da kuzey ışıklarını görünce her şey tutkuya dönüştü. Öyle ki işimizden ayrılıp Güney Amerika’yı baştan sona turladık. Seyahat vazgeçilmezimiz.

 


Arjantin, Perito Moreno Buzulu

 

Güney Amerika seyahatine nasıl karar verdiniz?

Yazının Devamını Oku

İki kafadar, üç kıta ve 100 şehir...

18 Mart 2016
İdil Atay ve Öykü Doğan, ikisi de 25 yaşında ve blog yazarı. 20 yıldır çok sıkı dostlar. İkisinin de olmazsa olmazı seyahat... Aynı evi ve işi paylaşan iki kafadar, şimdi de işlerinden ayrılarak kurdukları blog’ları sayesinde seyahat ediyor. Bugüne kadar üç kıtada 100 şehre ayak bastılar. Sıradaki rotaları ise Milano, Como ve Verona...

İşinizden ayrılıp sadece seyahate odaklanmak nasıl oluştu?İdil: Amerika’da işletme bölümünü bitirip Türkiye’ye döndüğümde danışmanlık yapmaya başladım. Klasik bir iş yaşantım vardı. Sonra Öykü ile eve çıktık. Bir aradayken kendimizi sürekli haritayı önümüze açmış, yeni planlar yapmaya çalışırken bulmaya başladık.
Öykü: Ben de yüksek lisans yaptığım dönem boyunca senaryo yazmaya odaklandım. Bu süreçte çıktığım seyahatlerin kontrolüm dışında çılgın bir tutkuya dönüşeceğinin bilincinde değildim. Sonuç olarak İdil ile tutkumuzu birleştirdik. Kurduğumuz blog’a odaklandık, projeler üretiyoruz, böylelikle sponsorlar da devreye giriyor, artık işimiz burası...

 


İtalya, Milano

 

Seyahatlerinize nasıl hazırlanıyorsunuz?

Yazının Devamını Oku

Bir hayalin peşinde, 53 ülke ve 200'den fazla şehir

9 Mart 2016
Deniz Pehlivan (26) özel bir şirkette denetim asistanı. Augustine'nin “Dünya bir kitaptır. Seyahat etmeyenler sadece bir sayfasını okurlar.” sözünü duyduğu günden beri sonu gelmeyen bir merak duygusuyla yollarda... Bu uzun yolculuklarında ona eşlik eden tek arkadaşı sırt çantası... Sırt çantasını takıyor canı nereyi görmek istiyorsa oraya gidiyor. Bugüne kadar 53 ülke ve 200'den fazla şehrin kültürüne karışarak hayallerinin içinde kayboldu.

Kendinizden biraz bahseder misiniz?
- Muğla Fethiye’de doğdum. Ailem denizci bir aile olduğu için biz de her daim bir özgürlük, uzaklara kaçma duygusu hâkim olmuştur. Kendimi bildim bileli geziyorum. Augustine'nin “Dünya bir kitaptır, seyahat etmeyenler sadece bir sayfasını okurlar.” sözünün de bunda büyük bir etkisi var. Beyaz yakalı biriyim ve buna rağmen 26 yaşında 53 ülke gezdiğimi kimse kabullenmek istemiyor. Seyahat, benim kanıma girmiş bir virüs gibi. Bir kez girdi mi o virüs, bütün bedeninizi ele geçirene kadar kanınızda dolaşıyor. En büyük motivasyonum seyahat hayallerim. Ne zaman canım sıkılsa kapatırım gözlerimi dalarım hayallere... Sonra da kendimi yollara hazırlarım. 


ÇinBu virüs kanınıza ne zaman bulaştı?- İstanbul Üniversitesi’nde işletme bölümünü okurken artık bende gezgin olma yolunda ilk adımı atmak niyetindeydim. ABD’ye gittim. Üç ay çalıştım. Bir ayda  Las Vegas ve Los Angeles gibi şehirleri arkadaşımla satın aldığımız arabayla gezdik. New York ve Washington'u da gezdikten sonra  Türkiye’ye döndüm. Döndükten sonra bir şeyler eksikti. Beni ben yapan, keyif almamı sağlayan bir şeyler olduğunu fark ettim. ABD’de geçirdiğim onca zamandan sonra hayatın anlamını sorgulamaya başladım. Gezgin olmak bende hep eksik olan bir şeymiş... Sonrasında da bu duygunun peşine düştüm. Ben hayal ettikçe, bir adım daha seyahate yaklaşır oldum. 20 yaşımdan beri  yollardayım. 

Tayland

Bugüne kadar hangi kıtalara ayak bastınız? Ne gibi deneyimler elde ettiniz?

Yazının Devamını Oku

Uzakdoğu’yu yakın eden turlar

5 Mart 2016
Yepyeni kültürler keşfetmek istiyorsanız Uzakdoğu doğru adres. Burası, farklı dünya mutfağı, büyüleyici doğası ve tarihiyle keşfedilmeyi bekleyen bir cennet... Yol uzun ama konforlu ve hızlı uçaklarla uzak yolculuklar artık herkese daha yakın. Sizin için Tayland’dan Malezya’ya, Kamboçya’dan Phuket Adaları’na, Çin’den Singapur’a kadar en iyi 10 Uzakdoğu fırsatını seçtik. Şimdi bavulları hazırlama zamanı...

KİRAZ ÇİÇEKLERİYLE BAHARA MERHABA JAPONYA KİRAZ FESTİVALİ TURU

Eğer Japonya’yı gezmek istiyorsanız bunun tarihi kesinlikle mart ve mayıs arası olmalı. Çünkü tüm ülkede doğanın ve insanlığın yeniden doğuşunun kutlandığı zamana denk geleceksiniz. Kiraz Festivali’nin kutlandığı bu zamanda türlü sürprizlerle karşılaşmanız mümkün. Osaka’dan başlayacağınız tura, Kushimoto ve Kyoto gibi güzellikleri de sığdıracaksınız.
Setur, 2- 13 Nisan. Fiyatı: 14.447 TL. (444 0 738)

TAPINAKLARA YOLCULUK BANGKOK VE PATTAYA TURU



Yazının Devamını Oku