Paylaş
Bunun dışında topu yönetirken de, bastığın zeminin alanlarını nasıl kullanacağını bilmek gerekir. Bu bağlamda dün akşamki Mersin İdman Yurdu-Galatasaray maçında bazı oyuncuları, futbolun şu ‘olmazsa olmazları’ üzerinden değerlendirebiliriz:
Oyunun değerini anlama.
Çabuk, akıcı hareket.
Teknik ve mükemmelliyetçilik.
Hayal gücünü kullanmak.
Macera ruhunu yaşamak.
Burak, Umut’a yol verdi
Bunları sahada uygulayanlar ise şu isimlerdi;
Riera: Kendi kulvarında açık vermedi. Orta saha ve hucüm adamları ile müthiş anlaştı.
Eboue: Savunmada çok başarılıydı. Riera gibi hücuma katılarak önemli katkı yaptı.
Burak: Boş alan bulamazken geri gelip Umut’a yol verdi. Ayakta kalmayı öğrenmeli.
Emre: Mersin karşısında olumlu işler yapsa da topu çok fazla sevmemesi gerekiyor.
Beraberlik doğal sonuç
Mersin İdman Yurdu’nda bir eski Galatasaraylı Culio var... Dersiniz ki, Burak Yılmaz’ın dublörü... Dokunsan, hemen düşüp, abartılı tepkiler veriyor. Hele Cris ile girdiği bir pozisyonda kendini yere atması, tam bir aktör olduğunun göstergesi...
Bu maçın Galatasaray için galibiyetle bitmemesi çok doğal. Cimbom, yurt içi futbolunu sevmemeye başladı. Futbolcularda ne bir hırs, ne bir heyecan, ne bir kazanma duygusu.. Mersin’de de, ‘Aman mağlup olmayayım, bana bir puan yeter’ dercesine oynadılar. Başka da yapacak bir şeyleri yoktu.
Paylaş