İlhan Söyler

Süper Lig'de haftanın renklileri renksizleri

28 Ocak 2014
Ve lige start verildi. Bazı takımlar ikinci yarıya hazır, bazı takamlar ise henüz toplanmış değil.

Hafta Kasımpaşa Karabükspor maçı ile açıldı ama her iki takımda oyunlarıyla hiç de renk veremedi…

Bakalım bu hafta sahaya çıkan futbolculardan kimler sınıfta kalmış, kimler sınıfı geçmiş…


RENKLİLERATIBA (Beşiktaş): Koca Beşiktaş’ta göze batan tek oyuncuydu. Hem defansta hem de hücumda göründü. Yorulmadı elinden gelenin fazlasını yaptı.

OLCAN (Trabzonspor): Sezon başından bu yana form grafiği her maç artıyor. Beşiktaş karşısında, sağ kulvarda fırtına gibi esti attığı topların bir çoğu isabetliydi.

ALVES (F.Bahçe): Takımın dengesiz gidişine dur diyen Portekizli en kritik anda sahneye çıktı ve Fenerbahçe’ye hayat verdi.

EGEMEN (F.Bahçe):

Yazının Devamını Oku

Zirveden uzakta

27 Ocak 2014
ROBERTO Mancini dün gece Gaziantep’te futbolda var olan tüm dizilişleri tek tek denedi.

Ama hücumda bir türlü takımını tehlikeli bölgeye taşıyamadı. Koca Galatasaray’da, Mancini’nin ‘Sigortası kimdi’ derseniz tek bir isim akla gelir; Felipe Melo...‘Melo neler yaptı’ diye sorarsanız;
Göbekte takımı toparladı. İkinci bölgede kusursuzdu.
Savunmadaki performansının yanı sıra hücumda da etkiliydi.
Karcemarskas’ı rahatsız eden tek isim Melo’ydu. G.Saray’ın hücumcuları olduğu yerde durdu, Melo tek başına golü kokladı. İlk yarıda kaleyi tutturdu ama olmadı. Uzatma dakikalarında ise kaleyi bulamadı. Yani ne yaptıysa olmadı...
Eboue, Turgut’a hep ‘yeşil ışık’ yakınca G.Saray kalesi tehlike üzerine tehlike atlattı. G.Antep’in skora gidememesinde 2 etken vardı;
1- İleri uçtaki oyuncularının akılalmaz top kayıpları...
2- G.Saray savunmasını geçenin karşısında Melo’yu bulması...

Yazının Devamını Oku

Mancini'nin biriktirdikleri

23 Ocak 2014
FUTBOLDAN daha önemli şeyler var.

Sporcu sağlığı mesela. O yüzden öncelikle ‘Geçmiş olsun Aydın’ demek lazım. Böyle bir talihsizlik, böyle bir ayak kırılması görüntüsü 40 yılda bir olur. Çünkü pozisyonda ne bir darbe var ne bir çarpma ne de kasti bir hareket... Sadece ‘Kader’ demek lazım belki yani böyle bir sakatlığın olacağı varmış maalesef. Ama saha da sertti. Bunu yetkililer de fark etmiş olmalı ki ikinci yarının başında ıslatarak yumuşatmak istediler ama iş işten geçmişti.

BAZILARI ÖNEMSEMİYOR
Maça dönersek, Mancini’nin arayışları devam etti. Kendisine göre bir oyun felsefesi olan İtalyan çalıştırıcı, bunu da sahaya yansıtmak istiyor. ‘Kayda değer’ her oyuncusunun kendi planına uygunluğunu araştırıyor. Ceyhun’un defansın göbeğindeki performansını tartıyor mesela. Yeni transfer Umut ise gayet rahat oynadı. Ama henüz yeterli değil. Riera ve Hakan için artık ekmek aslanın ağzında... Yeni transferler sonrası forma giymeleri zor...
Takımda bazı oyuncuların, bu tür maçları önemsemediğini görüyoruz. Daha ilk dakika dolmadan Burak’ın ofsaytta kalması, maç sonunda, haksız gibi dursa da, kırmızı kart görmesi, Chedjou’nun devamlı adam kaçırması bunun en büyük örnekleri. Tam tersi de var tabii bunun. Yekta mesela, ‘Ben buradan gitmem, oynayacağım’ demesi önemli. Salih, sağ kanatta güçlü fiziğiyle dikkat çekti.
İşte bütün bu artı ve eksikleri Mancini artık değerlendirecek. Çünkü belli bir zaman dilimini geride bıraktı. Kendi isteklerini, oyuncularının verdikleriyle kıyaslayıp en iyi sonuca ulaşmaya çalışacak. Endişeleri varsa bunları gidermek için elindeki oyuncuların neler yapabileceğini de artık büyük oranda denedi. Yani her futbolcusunun karnesi, Mancini’nin cebinde. Bakalım cebinde neler biriktirmiş?

Yazının Devamını Oku

Mancini doğrusunu yapıyor

20 Ocak 2014
MANCINI, artık hangi takımın başında olduğunu daha iyi biliyor herhalde.

Bütün oyuncularının futbol özelliklerini öğrenmiş gibi. Bazı oyuncularına değişik bölgelerde forma vermesi de bundan. Bu tür maçlarda yeni formatlar deniyor.
Oyun kalıbını değiştirip, hangi oyuncuyu kazanırım ve hangisinden daha fazla yarar sağlarım düşüncesine sahip. Örneğin Melo. Brezilyalı oyuncu defansta oynar mı? Oynar kardeşim hem de bal gibi oynar. Orada oynadığı zaman yine ortadaki gibi presini yapıyor, kazanma duygusunu taşıyor mu? Taşıyor.

G.Saray hücum oynar

Futbol felsefesini rakamlara dönüştürmeyi hiç sevmem, neden mi? Futbol, oyun akışına bağlı. Zaman gelir, beş-altı oyuncu ile defans yaparsın. Zaman gelir, rakibinle aynı hücum duygusuyla karşı takımın karşısına çıkarsın. Mancini de “Ben Galatasaray’ı çalıştırıyorsam cesur futbol oynarım” düşüncesiyle sahaya çıkıyor.
Maçın başında Antalyaspor’u adeta kendi alanına hapsetti. Ama Mancini’nin isteği, takımın sağlı sollu kazandığı kornerler gole dönüşmedi. Yıldızlara rağmen İtalyan çalıştırıcı oyun kurma görevini genç Emre’ye vermiş. O da görevini layığıyla yaptı. Sneijder’e gelince istediği oyunu oynayamayınca sinirli oluyor. Rakibine yaptığı hareket kesin kırmızı karttı.

Aklın neredeydi!

Kaleci Eray... Maşallah boylu poslu ama yan toplarda çizgiden çıkmaya korkuyor. Böyle olunca da en kritik anda kalende golü görebilirsin. Öyle de oldu.

Yazının Devamını Oku

Zor oldu ama kükredi

16 Ocak 2014
TOKAT gibi takımlar büyük takımlara karşı oynadıkları zaman kendilerini ‘vitrine’ çıkarmak isterler.

Bu hiçbir zaman değişmeyen bir kaidedir. Mesela kaleci Mehmet... Adeta bir panter gibiydi. G.Saray’ın birçok topunu nefis çıkarttı. Varını yoğunu ortaya koydu. Büyük takımlar, ‘Nasıl olsa bu maç kolay’ diyerek oynar böyle karşılaşmaları. Selçuk ve Sneijder, iyi futbolun gereği olan her şeyi yaptı. Ama Tokat defansı öyle bir örgü örmüştü ki, bir oyuncu geçilse, diğeri hazırdı.

TOKAT GOL ATSA...

HAKEMİN, topun Furkan’ın eline çarpıtığı pozisyonu ‘Burak’ın eline çarptı’ diye yorumlaması hataydı. Galatasaraylı Umut, dün sahada yok gibiydi. Yoksa bazıları, topu kazanınca sadece Burak’ı gördükleri için Umut’u unutuyor muydu! Çünkü Umut oyundan çıkarken hiç de yorulmuş bir hali yoktu.
Mancini’nin öğrencileri bu kadar baskı kurup uzun süre sonuca gidemediği bir maçı, zor da olsa galip kapadı. Tokat bir iki kere gelse de, son anlarda yakaladığı pozisyonu atsa her şeyi değişebilirdi. Yine de Galatasaray, taraftarının önünde zor da olsa galip geldi.

MAÇIN İYİSİ

Tokat kalecisi Mehmet, büyük farkı önledi.

MAÇIN KÖTÜSÜ

G.Saraylı Umut Bulut. Sahada yok gibiydi.

Yazının Devamını Oku

Mancini kendi yıldızını arıyor

11 Ocak 2014
ROBERTO Mancini geldiği günden bu yana hep böyle bir boşluk arıyordu.

Elindeki malzemeyi ezberledi. Ama “Kimden uygun yerlerde faydalanırım” diyerek kafasından geçen oyuncularına yeni yerler aradı. Öncelikle Bruma... İtalyan hoca, “Bu oyuncudan defansif bir futbolcu çıkarabilir miyim” diyordu kendi kendine... Bana göre hayır. Çünkü Bruma, genç, oksijeni fazla, sahanın her yerinde olmayı isteyen, topla haşır neşir olan, çabuk adam geçme meziyetine sahip biri...
Ama gelin görün ki, rakibi kontrol etme düşüncesi olmadığından, hep açık verme ihtimali var. Onun tıkadığı kanalda, sular sürekli akıp durur! Kesmekte zorluk çekersin. Mancini’nin kafasındaki bir başka düşünce, “Ceyhun, merkez savunmada ne yapar?” Yine bana göre, o bölge Ceyhun’un felsefesine uygun bir yer değil. Her an hata yapma ihtimali söz konusu. Çünkü devamlı oynadığı yerinde, serbestliği fazla, hata yapsa da dikkat çekmiyor.

AÇ KURT SALDIRIR!
GALATASARAY’da dün gece iki taze fidan vardı; Emre Can ve İbrahim Coşkun... Her ikisi de hırslı, oynama sevdaları var, kazanma duyguları yüksek. “Zamanla biz iyi yerlere geliriz” mesajı veriyorlar. Emre, defansta kusursuzdu. İsabetli düz pasları, güvenli oyun anlayışı ile göze çarptı. İbrahim de, topu kullanmada çabukluğu, ver-kaç yapması, attığı yan toplarla göz doldurdu. Attığı golde topa vurma isteğinin bir parçasıydı.
Artık yeni bir çağ açmak gerek, genç isimlerin yolunu açmak, onlara güvenmek ve sabırlı olmak gerek. Artık bir deyimle, “Aç kurt aslana saldırır” misali mücadele eden gençlere ihtiyacımız var. Yeni transfer olan Hajrovic, daha ısınma turlarında... Şu an için dikkat çeken özelliği etkili kullandığı sol ayağı... Arkadaşlarını daha ezberlemediği için kimin, nerede, ne zaman, ne yapacağını bilmediği için bu durum doğal. Bakalım kendini ne zaman göstermeye başlayacak.

Yazının Devamını Oku

Riera'nın değerini bilin

9 Ocak 2014
Diğer kulüpler ekonomi yapmak için kenara para ayırıyor Galatasaray da fazlalıktan etrafa para saçıyor...

Her gün bir oyuncu alınıyor. Bir gün Alex Telles, bir gün Tarık Çamdal, bir gün Umut Gündoğan, bir gün Salih Dursun...

Transferler aldı başını gidiyor ama nerede bu transferler? Yalnız sayfalarda kalıyor. "Bugün olacak, yarına kaldı, anlaşma sağlanamadı, o bunu istedi, diğeri hayır dedi" lafları temcit pilavı gibi ortalıkta.

Bir sol bek bulmak için, dünyayı dolaşıp duruyorlar. Elinde kim var? Hakan Balta ve Riera. Biri Türk, diğeri ise yabancı. Bir geriye dönün ve bakın... Ligin son 6 haftasında Riera çıktı sahaya ve kusursuz oynadı. Takımın en iyi isimlerinden biriydi.

Adamı bir hücumda görüyorsun; kusursuz vuruşlara sahip. Bir bakıyorsun defansta. Bence bırakın kontenjan dışında kalmayı Riera Galatasaray'daki yabancı oyuncular arasında ilk 3’e giren isim olur.

Yazının Devamını Oku

Kusursuz resital

29 Aralık 2013
DAHA önce yazdığım yazılarda, “Galatasaray’ın kötü futboluna bir çare gerek” diyordum.

İşte o zamanlar daha yolun başında olan Mancini’nin, takımın üçte ikisinden haberi bile yoktu. Ama sessiz kalmayı tercih etti. Çünkü başarıyı oyuncusundan daha çok isteyen bir hoca olmasına rağmen, son derece profesyoneldi. Ve bugüne kadar bir çok başarıya imza atan Mancini uzmanlığıyla takımın gerçek kişiliğini ortaya çıkardı.
Bunu yaparken de, başarı arzusu ve futbol tutkusuna tutundu. Sabırlı olması gerektiğini bildiği için de meyveye rahat ulaştı. Orkestrasını muazzam yönetti.

MUHTEŞEM BRUMA

G.SARAY’da pek çok ‘ana roldeki’ oyuncu verimli değildi. Karışık bir oyun oynuyor, takımı yoruyorlardı. “Dün gece bu takımda ne değişti” derseniz;
1-Sabri bugüne kadar takımda yer bulamazken, bulduğu zamanlarda hatalar yapıyordu. Erciyes maçından önce bir çok yanlışı vardı. Ama daha dikkatli olunca Mancini’nin gözüne girdi.
2-Melo takımı yönlendirmeye, elini taşın altına koymaya başladı. Böyle olunca hem hücumdaki üretkenlik arttı hem de savunmada güven...
3-Burak’ın attığı gol dışında, bir pozisyon vardı ki ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Müsait durumda ceza sahası dışında ‘dört dönünce’ takımı mutlak golden etti.

Yazının Devamını Oku