Putin dostluğu ünlü şefi görevinden etti

68 yaşındaki dünyaca ünlü şef Gergiev’e, Münih Belediye Başkanı Dieter Reiter tarafından Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik harekâtını kınaması için 24 saat süre verilmiş ve ‘Rusya’nın Ukrayna saldırısını kınaması’ istenmişti. Dünyadaki bazı konserleri iptal edilen şef, Putin’i kınamazsa Almanya’daki görevine son verileceği duyurulmuştu. Dün bu süre doldu ve Münih Filarmoni ile Gergiev’in yolları ayrıldı.

Menajeri Marcus Felsner, Gergiev’i ‘yaşayan en büyük şef’ olarak nitelendirdiğini ama bu tür suçları işleyen bir rejime uzun süreli desteğini kesmeyeceği için onunla çalışmayı bırakacağını söylemişti.



Gergiev, Edinburgh Uluslararası Festivali’ndeki onursal başkanlık görevinden de istifa etmek zorunda kaldı.

Valery Gergiev’in görevden alındığı haberi üzerine sosyal medya hesabı Twitter’dan bir paylaşımda bulunan ünlü sanatçı Fazıl Say ise şunları yazdı: 

“Bu tarz tepkileri ben iyi bulmuyorum.

Gergiev iyi bir orkestra şefi. Bırakın sanatını yapsın. Evet, Putin ile uzun yıllardır dostluğu olan bir sanatçıdır, ancak savaş kararını veren Gergiev değil ki. Herkes şaşkın ve herkes tepkiyi yanlış yerlere vuruyor sanki?”

Gergiev iyi bir şef olmasının yanı sıra Putin’in gücünden yararlandığı için de eleştiriliyordu.

Avrupa’da özellikle işgali kınamayan sanatçılara gösterilen tepkilere her gün bir yenisi ekleniyor. Valery Gergiev’den sonra ünlü Rus soprano Anna Netrebko da Zürih Operası’nda mart ayı sonunda ‘Lady Macbeth’i canlandıracağı 2 temsilden çıkarıldı. Yekta Kara’nın paylaştığı bilgiye göre gerekçe, Ukrayna’daki olaylardan üzüntü duyduğunu söylemesine karşın Putin’i kınamaması.

RUS SANATÇILARDAN İŞGAL TEPKİSİ

RUSYA’nın Ukrayna’yı işgal etmesine tepkiler tüm dünyada artarak devam ediyor ama protestoların en önemlileri içeride yapılanlar. Putin’le dostluğu olanlar tüm dünyada dışlanırken savaş politikasını en sert şekilde eleştirenlerin başında da yine Rus sanatçılar geliyor.

Moskova’daki devlet tiyatrosu Vsevolod Meyerhold Center’ın direktörü Elena Kovalskaya ilk çıkışı yapanlardan oldu. Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı işgali eleştiren Kovalskaya, “Bir katil için çalışıp ondan para alamazsınız” diyerek istifa ettiğini açıklamıştı.

St. Petersburg’da bulunan dünyaca ünlü Hermitage Müzesi ise Instagram sayfasından Ukrayna motiflerinden oluşan bir desen paylaşmış ve takipçileri tarafından büyük bir beğeni almıştı. Müzenin bu paylaşımı işgal protestosu olarak algılandı.

Sanat dünyasında en çok ses getiren protesto ise 2022 Venedik Bienali Rusya Federasyonu Pavyonu’nun küratör ve sanatçılarının görevlerinden istifa etmeleri oldu. Venedik Bienali yaptığı bir basın açıklamasıyla Rus sanatçıların işgali protesto etmek için 59. Uluslararası Sanat Sergisi’ne katılmama kararı aldıklarını duyurdu.

Rus sanatçılar Alexandra Sukhareva ve Kirill Savchenkov ile küratör Raimundas Malasauskas yaptıkları ortak paylaşımla sivillerin öldürüldüğü, protestocuların susturulduğu bir ortamda sanat yapmayacaklarını belirterek bienale katılmayacaklarını açıkladılar.

Bienal yetkilileri de aldıkları bu kararları nedeniyle sanatçıların yanında olduklarını belirterek “Halkların sanat ve kültürde buluştuğu bir yer olmaya devam eden bienal, diyalog ve barışı engellemek için şiddete başvuran herkesi kınıyor” açıklamasında bulundu.

Rus sanatçıların ülkelerindeki iktidarın yapabileceği her türlü baskıyı göze alarak bu kararı vermeleri çok önemli ve cesur bir davranış.

Geçen yıl pandemi nedeniyle yapılamayan Venedik Bienali, 23 Nisan-27 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek.

Cecilia Alemani’nin küratörlüğünde ‘The Milk of Dreams’ başlığı ile düzenlenecek olan bienale ne yazık ki Ukrayna da savaş nedeniyle katılamıyor.

İSTANBUL’UN FESTİVALİ İSTANBUL’U DİNLİYOR

İSTANBUL Kültür Sanat Vakfı’nın kuruluş gerekçesi ve ilk festivali olan İstanbul Müzik Festivali bu yıl 50’nci yaşını kutluyor. Yarım asırlık tarihinde Türkiye’den ve dünyanın pek çok farklı ülkesinden 45 bine yakın sanatçı ve topluluğu 3.5 milyonu aşkın izleyiciyle buluşturan festivalin bu yılki teması ‘İstanbul’ olarak belirlenmiş. 6-24 Haziran tarihleri arasında Borusan Holding sponsorluğunda gerçekleştirilecek festivalin programı dün Borusan Müzik Evi’nden çevrimiçi olarak yapılan basın toplantısıyla açıklandı.

Deutches Symphonie Orchester Berlin, Tekfen Filarmoni Orkestrası, Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası gibi önemli topluluklar ve Anna Prohaska, Gautier Capuçon, Alice Sara Ott gibi yıldız solistler festivalin bu yıl dikkat çeken konukları.



Festivali bu yıl özel kılan önemli bir yanı İstanbul’a adanması. Başta Fazıl Say’ın ‘İstanbul Senfonisi’ olmak üzere İstanbul’un seslerini ve renklerini notaya getiren eserler programda öne çıkıyor.

13 Haziran’da Sakıp Sabancı Müzesi Fıstıklı Teras’ta gerçekleştirilecek ‘Ey Güzel İstanbul, Benim Sevgili Yârim - İstanbul Semt Şarkıları’ başlıklı konser programında Lavtacı Hristo Ağa, Yesari Asım Arsoy, Refik Fersan ve Münir Nurettin Selçuk gibi bestecilerin İstanbul’un semtlerini müzikle tasvir ettiği eserleri çalınacak. Dilek Türkan ve İbrahim Suat Erbay’ın sesleri ve Derya Türkan, Özata Ayan, Mete Aslan, Volkan Erten, Serdar Bişiren ve Devrim Ekiz’in enstrümanlarının buluşacağı bu konser, festival izleyicisine Boğaz’a nazır bir yaz akşamında, İstanbul’un seslerini sunacak.

Atatürk Kültür Merkezi de yıllar sonra festivalin ana mekânlarından birisi olarak konuklarını ağırlayacak.