Füruzan’ın ütopyası

47’ncisi gerçekleştirilen yarışmanın töreni Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Konferans Salonu’nda yapıldı.

Gazetecilik, Radyo, Televizyon, Karikatür, Edebiyat, Sosyal Bilimler, Fen Bilimleri, Sağlık ve Spor olmak üzere toplam dokuz dalda verildi 2023 ödülleri.

Edebiyat dalında verilen ödüle bu yıl uzun bir aradan sonra yayımladığı ‘Akim Sevgilim’ kitabıyla Füruzan değer görülmüştü.

Sağlık sorunları nedeniyle törene katılamadı Füruzan. Ödülünü kızı, sinema yazarı Aslı Selçuk Edebiyat Ödülü Jüri Başkanı Doğan Hızlan’ın elinden aldı.

Sonrasında Füruzan’ın törende okunması için yazdığı teşekkür metnini okudu Aslı Selçuk. Edebiyatının ana hatlarını oluşturan duygularını, düşüncelerini konuşmasında da dile getirmiş usta yazar.    

Doğan Hızlan - Aslı Selçuk

‘EDEBİYATLA, SANATLA DİRENDİM’ 

Üstümüze çöken karanlıklarla bugüne değin edebiyatla, sanatla direndim diyen Füruzan konuşma metninde özetle şunları söylüyor:

“Ben de, hepiniz gibi, dünyanın her yerinde insanlık onurunun kolayca çiğnenmesini dehşetle izliyorum. En büyük ütopyam, yerküremiz bu açgözlülüğümüze dayanıp ayakta kalabilirse, bilmem kaç bininci yüzyılda dünya yeni bir anlayışla, algıyla, vicdanla devletten-sonra modelini benimserse, böyle parlak bir milat olursa, o zamanki insanlar geçmişin kanlı devletler zamanında çok ama çok şaşacaklar. ‘Bu geçmiş güruhun yaşadığı nasıl bir uygarlıktı, ‘bilgi çağımız’ dedikleri bu muydu?’ Bu soruları durmaksızın sorup duracaklar.

Füruzan

Üstümüze çöken karanlıklara bugüne değin  edebiyatla, sanatla direndim. Öykülerimde ve romanlarımda geçim sıkıntılarını, sosyal çatışmaları, kültürel krizleri, ezilen sınıfları, özellikle kadınların ve çocukların sömürülmesini dile getirmeye çalıştım. Özgürlük, adalet, mutluluk, iyilik, sevgi, aydınlık günler beklentisi hep dilimin ucunda oldu.

...

Tek beklentim aklın egemen olduğu, insan denebilecek iyi insanların, duyarlı bir hayatı kutsayanların çoğalması. Sanatların, bilimin, şaşmaz adaletin koşullarının oluştuğu bir toplum yaratabilsek umut orada egemen olabilir... Her şeye rağmen, yaşadığımız sürece, umudu yerleştireceğimiz bir yer mutlaka buluruz.”

ALIŞVERİŞ MERKEZİNDE HEYKEL SERGİSİ

HEYKEL sanatçısı Kazım Karakaya’nın eserlerini Bozlu Art’ta açtığı sergilerinden biliyorum. İnsan ve hayvan hallerinden, onların karşılaşmalarından, iki farklı unsurun bir araya gelmesi gibi olgulardan hareket ederek yaptığı heykelleriyle bu kez İstanbul İstinyePark alış veriş merkezinde karşılaştım. Merkezin ortasındaki geniş boşlukta suların aktığı havuzun hemen üstündeki sütunlara konmuş insanla hayvan arası figürlerden oluşan iki heykeli. Markalar meydanı olarak bilinen açık alanda ise kırmızı bir hayvan heykeli dikkat çekiyor.

İstinyePark’ın sahiplerinden Zafer Yıldırım’ın zengin bir sanat koleksiyonu olduğu biliniyor. Koleksiyonuna kattığı Karakaya heykellerini alış veriş merkezine yerleştirmişler diye düşünmüştüm.

Orjin Grup Sanat Danışmanı Damla Keseli eserlerin koleksiyona ait olmadığını, galeri mantığı ile sergilediklerini söyledi. Mekanda görüp beğendiğiniz heykeli galerisi ile temasa geçip satın alabiliyorsunuz.

Çok güzel bir uygulama. Hem mekan estetik anlamda yükseliyor, hem de sanatçının eserlerini galerinin dört duvarı arasından çıkartıp görünür kılıyor.