Bu tablo Abdülmecid Efendi’nin değil mi?

Sabancı Müzesi’nde aralık sonunda açılan ‘Şehzade’nin Sıra Dışı Dünyası: Abdülmecid Efendi’ sergisi, son halife Sultan Abdülmecid Efendi’nin siyaset ve sanat tarihi açısından önemini ortaya koyan, şimdiye kadar hakkında yapılmış en kapsamlı sergi. Sadece Türkiye’deki resmi ve özel koleksiyonlardan değil, hayatının son 20 yılını geçirdiği Fransa’dan getirilenlerle birlikte sergi koleksiyonu 60 tablo ve 300’ü aşkın belgeden oluşuyor.

Haberin Devamı

Sizi Abdülmecid’in ve yaşadığı dönemin çok iyi anlatıldığı Emirgân’daki bu doyurucu sergiden alıp Dolmabahçe’ye, Milli Saraylar Resim Müzesi’ne götürmek istiyorum. Zamanla adının silindiği, başkasına mal edilen bir tablosunu göstermek için.

Bu tablo Abdülmecid Efendi’nin değil mi

Tablonun hikâyesini Mızmız Dergisi’nin kasım sayısında Haluk Oral anlatıyor.

Koleksiyoner, yazar ve araştırmacı Oral, ‘Ressamı Kaybeden Tablo’ yazısında tablonun izini sürerken Abdülmecid Efendi’nin başka bir yönünün de altını çiziyor. Turan ülküsünün peşindeki Abdülmecid’in.

‘Türklerin ilk büyük milli şairi’ olarak anılan Mehmet Emin’in (Yurdakul) (1869-1944), 1915’te yayımlanan ‘Tan Sesleri’ adlı şiir kitabındaki bir tabloya dikkat çekiyor Haluk Oral. Sadece 31 sayfa olan bu kitapta iki uzun şiir vardır: ‘Aç Bağrını Biz Geldik’ ve ‘Ey İğnem Dik’. İki şiirin başında da birer tablo basılmıştır. ‘Aç Bağrını Biz Geldik’ adlı şiirin başındaki tablonun üst tarafında şiirin adı, altında da bir açıklama yer alır:

Haberin Devamı

“Yüce sanatkâr şehzademiz devletlû Abdülmecid Efendi Hazretleri tarafından bilhassa şiir için yapılarak armağan edilmiştir.”

‘SİS’TEN TURAN’A


Daha önce Tevfik Fikret’in ‘Sis’ şiirini resmedip kendisine hediye eden Abdülmecid Efendi bu kez elinde bayrağıyla Türklüğün ilk vatanına ulaşmak için dağları aşmaya hazırlanan bir askeri resmetmiştir. Asker, Turan’ı kurtarmak için Kafkas dağlarını aşmaya hazırlanmaktadır. Ona bu resmi yaptıran şu dizeleridir Mehmet Emin’in:

Bu tablo Abdülmecid Efendi’nin değil mi

“Bugün yeni tarihin başladığı bir gündür;

Açtığımız bayraklar

O canavar Ruslara mahkûm olan topraklar,

Zulm altında inleyen esir Türkler içindir.

...

Ve dedi ki: Türklüğün

ilk beşiği, vatanı şu saf ufkun altında;

Senin garip gönlünün

Özlediği cennetler bu dağların ardında”

UYARLAMASI İSTİKLAL MARŞI BESTESİNİN KAPAĞINDA

Abdülmecid Efendi’nin bu tablosu dönemin ruhunu çok iyi yakalamış olmalı ki aynı asker figürü 1916-1917 Galiçya Harbi için yapılan bir hatıra rozetinde de kullanılmış. Tablonun kaderini etkileyen bir diğer uyarlama ise Ali Rıfat (Çağatay) Bey’in Acemaşiran makamında bestelediği ve 1924-1930 yılları arasında kullanılan İstiklal Marşı notalarının kapağında görülmesi. Mahmud imzalı bu resim Şehzade Abdülmecid Efendi’nin tablosundan kopyalanmış olup 1336 (1921) tarihini taşıyor.

Haberin Devamı

Haluk Oral tablonun Ressam Mahmud’a geçiş sürecini şöyle yorumluyor:

Bu tablo Abdülmecid Efendi’nin değil mi

“Tan Sesleri 1956’da Burhan Basım ve Yayınevi tarafından yeni harflerle yayımlandığında Şehzade Abdülmecid’in tablosu kapakta yer aldı ve şiirden koptu. Ressamın ismi de kitapta yer almadı.

İşin en ilginç yanı bu tablo şimdi Milli Saraylar Resim Müzesi’nde halen sergileniyor. Milli Saraylar Tablo Koleksiyonu adlı kitapta da yer alan 64/2165 envanter numaralı bu tablonun açıklamasında Ressam Mahmud’a atfedildiği yazılı. Bu durumda İstiklal Marşı notalarının kapağında kullanılan çizimin imzasının görevlileri yanılttığını düşünebiliriz.”

Haluk Oral’ın bir dedektif gibi iz sürerek ortaya çıkardığı süreç tablonun Abdülmecid Efendi’ye ait olduğunu net olarak gösteriyor. Milli Saraylar Resim Müzesi gerekli incelemeleri yaparsa hem Abdülmecid Efendi’nin hakkı teslim edilmiş hem de müze bir Abdülmecid tablosu kazanmış olur.

Yazarın Tüm Yazıları