Alain Delon sanat koleksiyonunu neden satıyor

Koleksiyonundaki ilk çizimini 1964 yılında, 24 yaşındayken Londra’da satın alan Alain Delon, “Mirasım olarak gördüğüm iki şey var: Oyunculuk kariyerim ve sanat koleksiyonum. İkisiyle de gurur duyuyorum. İnsanlar bana satın aldığım eserler arasında ortak bir nokta olup olmadığını soruyor. Onlara şu cevabı veriyorum: Bu benim. Yıllar boyunca beni etkileyen, benimle konuşan ve bazen beni rahatlatan birçok tuval, heykel, çizim edindim. Bu eserler uzun yıllardır bana eşlik ediyor ve hayatımın bir parçası” diye açıklamıştı koleksiyonuyla olan bağını.

Ancak 87 yaşındaki aktör ani bir kararla ‘hayatımın bir parçası’ dediği sanat eserlerinin büyük bir bölümünü satışa çıkardı.

Alain Delon

ÖTENAZİ ÖNCESİ Mİ

Alain Delon’un geçen yıl sağlık sorunları nedeniyle yaşam destek ünitesine bağlı olarak yaşamak istemediğinden ötenazi talep ettiği haberleri çıkmış ancak oğlu bunu yalanlamıştı.

Delon’un koleksiyonunu satış kararında belli ki sağlık sorunlarının etkisi büyük.

Raoul Dufy, The Bay of Sainte Adresse (1906)

‘Alain Delon: 60 Yıllık Tutku’ adıyla 22 Haziran’da Bonhams Paris tarafından düzenlenen müzayedede 83 lottan ikisi hariç eserlerin tamamı satıldı. 4 milyon ile 5 milyon dolar arasında bir fiyat getirmesi beklenen koleksiyon müzayedede 8.8 milyon doları yakaladı.

Artam.com’da yer alan habere göre müzayedenin en yüksek rakamlı yapıtı Raoul Dufy’nin Le Havre’daki sahil beldesinde gezinen insanları gösteren, 1966 tarihli ‘La baie de Sainte-Adresse’ tablosu oldu. 655 bin dolarlık düşük tahminle satışa sunulan bu eser 1.1 milyon dolarlık satış rakamına ulaştı. Eugène Delacroix’nun ‘Arab Horse Tied to a Stake’ adlı eseri ise 849 bin dolara satıldı.

Ünlü aktör, saat koleksiyonunu da 2012 yılında müzayedeyle 443 bin 875 bin Euro’ya satmıştı.

Eugène Delacroix, Arab Horse Tied to a Stake (1825).

TÜRKİYE’DE KİMİN KOLEKSİYONU VAR

ALAIN Delon gibi bizde de sanat koleksiyonu olan ünlü isimler var mı diye kısa bir soruşturma yapınca üç isim öne çıkıyor. Ali Poyrazoğlu, İzzet Günay ve Metin Akpınar. Bunlara Cem Yılmaz ve futbolcu Volkan Demirel de ekleniyor.

Poyrazoğlu’nun koleksiyonu ne yazık ki bir müzayede satışıyla değil, vahim bir yangınla gündeme gelmişti. Geçen yıl aralık ayında Sarıyer’deki deposunda çıkan yangında Osmanlı kuklaları koleksiyonu, sahnelediği oyunların dekorları, kostümleri, kişisel koleksiyonuna ait maskları ve İbrahim Çallı ile Fikret Muallâ’ya ait tabloları kül olmuştu.

EKŞİOĞLU’NUN KEDİLERİ KUŞADASI’NDA

KEDİLERİN hayatımızın her alanına sızabileceğini, her şekle girebileceğini anlatır bize Gürbüz Doğan Ekşioğlu. Büyük bir kedisever ve kedi çizer. Sanat serüveninde de önemli bir yeri var kedi illüstrasyonlarının. 1992 yılında ünlü New Yorker dergisinin kapağında yayımlanan, fincanın içine oturmuş, kuyruğu kulp olmuş kedi deseninin çok sevilmesinden sonra bir daha bırakmamış kedilerin peşini. ‘Benim Kedilerim’ adıyla pek çok sergi açtı, kitap yayımladı. O sergilerden sonuncusu Kuşadası’ndaki Ada Modern Sanat Galerisi’nde bugün başladı. İbrahim Karaoğlu’nun küratörlüğünü yaptığı sergi, 23 Temmuz’a kadar açık. Kediseverlere duyurulur.

ONUR YAZARI ‘HOCALARIN HOCASI’

CUMHURİYET’in ilanından önce doğmuş, idealist kuşağın önemli temsilcilerinden biri akademisyen ve yazar Nermin Abadan Unat. 102 yaşındaki ‘hocaların hocası’, bu yıl 40’ıncısı düzenlenen Tüyap İstanbul Uluslararası Kitap Fuarı’nın ‘Onur Yazarı’ oldu. Cumhuriyet’in kuruluşunun 100’üncü yılı vesilesiyle ana teması ‘Yaşasın Cumhuriyet’ olarak belirlenen fuarda Unat’ın yaşamı ve eserleri üzerine, kendisinin de katılımıyla çeşitli panel ve söyleşiler düzenlenecek.

Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde 28 Ekim-5 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek fuar, yurtiçi ve yurtdışından yayınevlerini, yazarları ve okurları ağırlayacak, yüzlerce kültür etkinliğine ve binlerce imza gününe ev sahipliği yapacak.

Nermin Abadan Unat

GÖÇÜ ÇALIŞTI

Viyana’da 1921 yılında doğan Nermin Abadan Unat, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne giren ilk kadın asistan oldu. 1958’de siyaset bilimi dalında önce doçentliğe ve 1962’de profesörlüğe atandı. SBF’de Siyasal Davranış Kürsüsü’nü kuran Nermin Abadan Unat siyaset sosyolojisi ve kitle iletişim konularının dışında 1963’ten beri özellikle Türk dış göçüyle ilgili sorunlara eğildi, yurtiçi ve yurtdışında çeşitli araştırmalar gerçekleştirdi.

Unat’ın siyaset bilimi ve sosyoloji alanında pek çok çalışması bulunuyor.