Paylaş
Şu anda taşıyıcılarından bir bölümü hasar görmüş durumda ve ne yazık ki etrafına park edilen araçlar yüzünden eserin farkına varmak pek mümkün değil. İşin garibi meydanı park olarak kullananların belediyeye ait kurumların ve personelinin araçları olması. Son dönemde çok iyi işler yapan İBB Miras ekibi sosyal medyada sık sık gündeme getirilmesine rağmen bu konuda neden bir adım atmaz anlamak mümkün değil.
1993 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı bir yarışmayla kentin farklı alanlarına dikilen 10 açık hava heykelinden biri olan ‘Açık Sütun’ hâlâ ayakta kalabildiği için diğerlerine göre belki daha şanslı ama çilesi de bitmek bilmiyor.
Erkmen tarafından meydanla ilişkisi düşünülerek tasarlanan heykel ortada olmasına rağmen ‘görünme’ ile ilgili hep sorun yaşadı.
Eserin etrafı 2005 yılında düzenlenen ‘İstanbul Yaya Sergileri ll’ kapsamında sanatçı Kemal Önsoy’un ‘Karşılıklı Yardımlaşma’ adını verdiği müdahalesi ile straforla kaplanmıştı. Ancak serginin sonlarına doğru bir gece kimliği belirsiz kişilerce yakılarak büyük hasar gördü. Sanatçı Ayşe Erkmen’in de çabalarıyla iki yıl süren bir onarım sürecinden sonra 2007’de tekrar Tünel Meydanı’ndaki yerini aldı.
İstiklal Caddesi’nin bitmek bilmez altyapı çalışmaları ve çevredeki inşaatlardan moloz taşıyan hafriyat kamyonlarının açık hedefi haline geldi uzun yıllar. Sağına soluna çarptılar, zarar verdiler. Altındaki çim alan taşa döndü, yeri değiştirildi.
Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği’nin kurucularından ressam Yusuf Taktak eserin etrafını saran barikatlardan temizlenmesi için mücadele etti, şikâyetlerde bulundu. Kısa süreli çözümler dışında bir sonuç alınamadı ne yazık ki.
Türkiye’nin en önemli güncel sanatçılarından Ayşe Erkmen’in Tünel Meydanı’nın simgesi olan ‘Açık Sütun’unun başından geçenlerin kısa özeti bu.
Hasarlı ve otoparka çevrilmiş bir meydanın ortasında ilgisizce duruyor.
Daha önce geçirdiği yangında boynu bükülen heykel şimdi de kırık bacağıyla ayakta kalmaya çalışıyor.
BEYOĞLU SİNEMASI CAN ÇEKİŞİYOR
SİNEMANIN o büyülü zamanlarının son temsilcilerinden biri Beyoğlu Sineması. Kendi festivalini yapan bir tür sinematek. Füruzan’ın ‘Benim Sinemalarım’ öyküsündeki atmosferi koruyan son örneklerden.
Ne yazık ki bir varoluş savaşı veriyor. Hemen herkesin bildiği gerekçelerini sıralamak yersiz.
İşletmecileri sinemayı sinema olarak devam ettirecek kişilere devretmek istediklerini belirten bir çağrı yaptılar. Instagram hesabından yapılan duyuruda şöyle deniyor:
“2017’den bu yana işletmesini üstlendiğimiz Beyoğlu Sineması ile Pera Sineması’nın işletmelerini devretmek istiyoruz.
Gösterimlerine ara verdiğimiz salonların, sinema dışı bir işletmeye dönüştürülmemesi ve aynı şekilde devam etmesi için bir süredir yaptığımız görüşmelerden maalesef henüz olumlu bir sonuç alamadık.
Sinemanın bulunduğu yerden tahliye edilmemesi ve/veya başka bir işletmeye dönüştürülmemesi ve 1989’dan bu yana üstlendiği misyonla devam edebilmesi için yatırımcı/sinemacı vb. kişilerin devralmakla ilgilenmesi durumunda bizlere ulaşmasını rica ederiz.”
Daha önce de bir kampanya yapılmış ve sinemanın ayakta kalabilmesi için bağış toplanmıştı.
Böylesine bir kurumun bağışla ayakta kalması çok zor.
Sinemaseverlerin özellikle oraya gidip film izlemesi ve kamu kurumlarının yardım elinin uzanması gerekiyor ki ‘Cennet Sinemalarımız’ yaşayabilsin.
ANDY WARHOL MU JOHNNY DEPP Mİ
ESKİ eşi Amber Heard ile yaşadığı dava sürecinin zorluklarıyla kendini müzik ve resme vererek başa çıkan Johnny Depp’in ünlü isimlerin portrelerinden oluşan ‘Friends & Heroes’ serisi İngiltere’nin önemli sanat galerilerinden Castle tarafından satışa çıkartılmış ve kısa sürede tükenmişti.
Sanatçının yakından tanıdığı ve kendisine ilham olduğunu söylediği Al Pacino, Elizabeth Taylor, Bob Dylan ve Keith Richards’ın portrelerinden oluşan koleksiyonun baskıları yaklaşık 3 bin ila 13 bin Sterlin arasında fiyatlara satıldı.
Galeri, sanatçının işlerini ‘Pop Art ve sokak sanatının kesişiminde’ diyerek tanımlıyor.
Pop Art çalışabilir ama bana biraz fazla Andy Warhol gibi geldi bu resimler.
Eserlerinin özgün bir fikre dayanmadığı ve Andy Warhol taklidi olduğu yönünde eleştiriler yapılır mı bilmem ama galerinin internet sitesini çökertecek kadar yüklenerek alım yapanları tarih en azından kazançlı çıkarabilir.
Andy Warhol’un Elizabeth Taylor tablosu
Andy Warhol’un Marilyn Monroe tablosu geçen mayıs ayında yapılan müzayedede 195 milyon dolara alıcı bulmuştu biliyorsunuz.
Paylaş