Paylaş
Eugen Merher, 26 yaşında bir öğrenci. Aklına Adidas için bir reklam filmi geliyor, Adidas’a bir kaç kere ulaşmaya çalışıyor ama başarılı olamıyor. Ancak Eugen yılmıyor ve projeyi kendi imkanlarıyla hayata geçiriyor. Adidas için Adidas’ın haberi olmadan nefis bir reklam filmi hazırlıyor.
Filmde, huzurevinde yaşayan 79 yaşındaki Karl, bir gün eski spor ayakkabılarını buluyor ve içinde bir heyecan doğuyor. Karl seneler sonra ilk kez spor ayakkabılarını giyiyor ve tekrar koşmaya başlıyor. Karl sınırlarını genişletmek, huzurevinden dışarı çıkmak istiyor ancak hemşireler bir türlü izin vermiyor. Karl’ın tutkusu diğer huzurevi sakinlerini de etkiliyor ve ona yardım etmeye karar veriyorlar.
Filmin sonunda Karl, bütün engelleri aşıyor ve özgürlüğüne koşuyor.
Hikaye nefis. Müzik, görüntü kalitesi, karakterler, her şey çok etkileyici. Tekrar tekrar izlettiyor, zaten şuan youtube'da 10 milyon izlenmeye ulaşmış durumda.
Reklam filmi mi daha güzel arkasındaki hikaye mi karar veremedim, zira 26 yaşındaki Eugen ile 79 yaşındaki Karl'ı birbirine çok benzettim. Eugen, büyük bir markaya başarılı bir proje sunabileceğine inanıyor ama kimseye ulaşamıyor. Karl ise koşabileceğine inanıyor ama bir türlü dışarı çıkamıyor.
İyi ki ikisi de zincirlerinden kurtulup karşımıza çıkabildi. Tutkularına sahip çıkıp, bize ilham veren herkese teşekkürler!
MARKALAR GÜNAH MI ÇIKARTIYOR?
Tüylerimizi diken diken eden projeler var, bir de gerçekliğiyle, insanları bir araya getirmesiyle hayran bırakan projeler.
Reklam sektörü doğduğundan beri markalar, reklamlarında genelde hep aynı tip insana yer verir. Televizyonda, dergilerde hep “çok güzel" insanlar görerek, onlar gibi olmaya çalışarak büyüdük. Burnumuzu sevemedik, zayıflamaya çalıştık, saçlarımızı boyattık... Kısacası sürekli bize aşılanan "güzellik" normlarına ulaşmaya çalıştık.
Ancak devir değişiyor! Dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama büyük markalar artık reklamlarında “gerçek” insanlara daha çok yer vermeye başlıyor.
Mesela H&M’in bir kaç ay evvel çıkarttığı reklam filmi. Filmde incecik modeller yerine, hayatın içinden kadınlar kullanılıyor. Bu kadınların kimisi kel, kimisi transeksüel, kimisi lezbiyen, kimisi çok kaslı, kimisi çok yağlı, kimisi ise biraz daha yaşlı. Ancak hepsi doğal, hepsi gerçek ve hepsi eşsiz!
Sırf kadınlar da değil. Artık sadece kadınlara hitap ettiği düşünülen güzellik markaları, reklarımlarında erkeklere de yer vermeye başladı. Hatırlarsanız bir kaç ay evvel Cover Girl dergisi bir ilke imza atıp bir kapağında bir erkeğe yer vermiş, çok konuşulmuştu. Cover Girl’den sonra aynı duruş Maybelline’den geldi. Maybelline yeni çıkarttığı rimeli için sosyal medya fenomeni Manny Gutierrez ile anlaştı.
Hepimiz birbirimizden farklıyız, tipimiz, sesimiz, karakterimiz, seçimlerimiz farklı. Aynı kalıba sığmaya çalışmaktansa, farklılıklarımızı sahiplenmeyi denersek çok rahatlayacağımızı düşünüyorum. Bu açıdan markaların reklamlarında "gerçek" insanlara yer vererek çok doğru bir iş yaptığını düşünüyorum. Gelecekte daha da yaygınlaşması dileğiyle!
Farklılık güzeldir dedik o zaman çok farklı, bol baharatlı, eğlenceli bir Meksika tarifi ile yazıyı noktalayalım. Haftaya görüşmek üzere!
TAKO TARİFİ
Malzemeler:
Adımlar:
Paylaş