Paylaş
Ağaçlar çiçeğe durdu, yaseminler miss gibi kokuyor bahçe kenarlarında.
Rengarenk çiçekleri toplayıp taç yapasım geliyor sevdiğimin başına.
Tabiat ana olanca cömertliğiyle sermiş güzelliğini insanoğlunun emrine.
Binbir çeşit ot bitmiş dağda bayırda, ovada çayırda.
“Et yerine ot ye, sağlıklı kal” diyor TV’lere çıkan uzmanlar.
Herkes birden bire doğal ürünlere yöneldi.
Neredeyse her sokak başında açılmaya başlandı ‘Eko gıda” marketleri.
Sağlık Bakanlığı uyandı en sonunda.
“Her otu kafanıza göre yiyemezsiniz” dedi ve zapturapt altına almak için düğmeye bastı.
İyi de yaptı.
Yoksa bir tek yeşil dal bırakmayacak, insanoğlu doğada.
***
Pazartesi günü Yaşar Üniversitesi’nde Karbon Ayak İzi konferansı vardı.
Konuşmacı İzmir İl Çevre eski müdürü, şimdilerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Doç. Dr. Osman Tatar idi.
Doç. Tatar, insanlığın günahları olarak tanımladığı karbon salınımıyla ilgili olarak, “Bir ağaç bir insanın 2 aylık oksijen ihtiyacını karşılıyor. Ayak izimizi örtmek için herkesin yaşamı boyunca 400 ağaç dikmesi gerekiyor” dedi.
Kim 400 ağaç dikti diye soru çıksa karşımıza, kaç kişi “Ben günahlarımı affettirdim” diyebilir acaba?
Ya çevreye duyarsız çalışan sanayicisi.. İs kokulu demircisi, pis kokulu kimyacısı.
“Ben ayak izimi örtüyorum arkadaş” diyebilir mi?
Ayak izini örtmeden CO2 salınımlarını artıranlara/artırmaya hazırlananlara ne demeli üstelik.
***
Doç. Dr. Osman Tatar, “Türkiye Kyoto Sözleşmesi’ne imza koydu. Firmalar ürün bazında karbon ayak izlerini açıklamak zorunda kalacaklar” diyor.
Bence de açıklamalılar.
Yalap şalap ilişkilere girmeden, herkes ayak izini açıklamalı ki.. sözde mi çevreci yoksa özde mi çevreci turnusol kağıdı gibi açığa çıksın..
Nükleersiz Japonya’ya bir kala
Japonya’da kiraz ağaçları bu yıl bir başka güzel açacak. Greenpeace Akdeniz İletişim Sorumlusu Gülçin Şahin ve Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Cenk Levi, “Zira kirazlar çiçek açarken Japonya’daki bütün nükleer santraller kapanmış olacak. 54 reaktörden 53’ü durdu. Son kalan reaktör olan, Hokkaido’daki Tomari no.3 reaktörünün de
5 Mayıs’ta kapatılması planlanıyor” dedi.
DOST HABER
Kedi ve köpekleri arabada kısa süre bile bırakmayın
Hayvan Hakları için Veteriner Hekimleri Derneği Başkanı Veteriner Hekim Kutlu Dayıoğlu bu hafta kedi ve köpeklerin ısı duyarlılığını yazarak, aşağıdaki uyarılarda bulundu; “Köpekler ve kediler insanlardan farklı olarak terleyemezler. Bizim şikayet ettiğimiz terleme aslında sıcaktan korunma için vücudun bir korunma yöntemidir. Köpekler dillerini dışarıya çıkarıp soluklanırken dilin üzerindeki tükürüğün buharlaşması ile akciğerlerinden serinlemeye çalışırlar. Kediler ise vücutlarını yalayarak buharlaşan tükürükleri ile serinlerler. Sıcak havada araba içinde bırakılan bir kedi veya köpek terleyemediği için çok kısa sürede ısı çarpması dediğimiz hipertermi sonucu hayatını kaybedebilir. Aynı şekilde güneş altında kalırsa güneş çarpması veya ısı çarpması sonucu aynı sonuçla karşılaşabilir. Tüm dikkatimize rağmen böyle bir olayla karşılaştığımızda yapılacak acil ve hayat kurtaran uygulama öncelikle baş bölgesine olmak üzere tüm vücuda bol soğuk su tutmaktır.”
BİR ŞİKAYET
Tren evin içinden geçiyor
Hizmet “kafa göz yararak” olmamalı. Karşıyaka Alaybey metro kenarında evleri olanlar adına lütfen sesimizi duyurmanızı rica ediyoruz. Her 10 dakikada bir tren sanki evimizin içinden geçmekte. Bu ruh sağlığımızı bozan gürültü kirliliğine son verilmesi için defalarca girişimde bulunduk, cevap bilinen sözler. Üstelik Başkan Aziz Kocaoğlu İZBAN seferlerinin 3-4 dakikada bir olmasını istemekte. Çok güzel de fakat bu seferler sağlığımıza zarar veren gürültü kirliliğini çözmeden olmamalı. Bizler Karşıyaka da açık hat boyunca oturanlar kapı penceremiz kapalı olmasına rağmen İZBAN geçince gürültüden bir birimizin sesini duyamıyoruz, yediğimiz içtiğimiz şeyler boğazımıza diziliyor. Gürültüden ruh sağlığımız bozuldu.
Sayın yöneticiler, sayın başkan gelin birkaç saat kalın evlerimizde. İZBAN seferlerinde evin içinde sesinizi duyurabilecek misiniz. Lütfen abartıyorsunuz demeyin. Lütfen gelin Naldöken’e, Alaybey’e. Hele diğer trenler geçerken inanın bazen deprem oluyor sanarak sıçrıyoruz, depremde “trendir tren” diyoruz. Sayın Aziz Başkan bizler vatandaş olarak yıllardır belediyemize hep destek olduk.
İZBAN hattı boyunca oturanların günahı ne. Biz İZBAN’dan önce burada idik, “kapalı hat” dediler açık oldu. Neden diye sorulunca, “Su çıkıyor” denildi. Ülkemizde Boğaz’a tüp geçit yapılıyor... İki yılı aşkın süredir gürültü, ruh sağlımızı ve uykularımızı bozdu. Hizmet “insanların kafalarını, gözlerini yararak” getirilmemeli. Lütfen buna geçici değil, kalıcı çözüm bulunuz. 10-12 dakikada bir de bu halde iken... Gürültü çözümlensin. Sağlıklı bir ortamda yaşama hakkımızı sizden arayalım. Mazeret değil çözüm bekliyoruz.
Saygılarımızla
Ceyla Yalkın
Karşıyaka/Alaybey 1865 Sokak sakinleri adına
ÇEVRECİLERE ÇAĞRI
Çevre konusunda her türlü ihbarı, duyarsızlıkları, çalışmaları ve fotoğrafları iletebilirsiniz. Tabii, güzellikleri de.. Tel: (0533) 414 24 57 cevreciiirmak@hotmail.com
Paylaş