1 Aralık 2002
Son aylarda hem puro içen arkadaşlarım, hem de e-posta atan okurlarım ısrarla, köşemde puro ağırlıklı Küba gezi bilgileri vermemi istiyorlardı. Küba'yı puro bağlantılı oldukça iyi bilen biri olarak, sayfada bana ayrılan yerin mikro ebadını da göz önüne almak kaydıyla, sadece ve sadece gerekli temel bilgileri içeren kısa bir yazıya başlıyorum.
Nostaljik Küba Küba, oraya giden herkesin beklentisine dolu dolu cevap veren nostaljik bir ülke. Tarihi, kültürü, sanatı, mimarisi, doğası, insanları, müziği ve her şeyden önce mükemmel puroları ile bizlerin mutlaka görmesi gereken bir yer.
Nasıl Gideriz? Türkiye'den Küba'ya gitmenin iki yolundan biri uçak diğeri Bahama, Meksika vb. ülkelerden kalkan kruvaziyerler ile deniz yolculuğudur. Ambargo nedeniyle ABD limanlarından kalkan gemilerden çok azı Küba'ya uğrar. Yolcu gemilerini çok yoğun bir gezi programları ve de Küba'daki kalış süreleri çok kısa olduğu için katiyen tavsiye etmem. Uçak yolculuğuna gelince, ya bir seyahat acentesinin organize ettiği tura katılacaksınız ya da tek veya birkaç arkadaş birlikte kendi gezinizi organize edeceksiniz. Turlarda kalınan oteller çoğunlukla, Havana'nın kalbinin attığı ve bizler için önemli puro fabrika ve mağazalarının bulunduğu eski Havana (La Habana Vieja) yerine buraya taksi ile 15-30 dakika uzaklıktaki Vedado ve Miramar ile Havana'ya 140 kilometre uzaklıktaki Varadero' da kitle turizmi için açılmış otel ve resortlardır. Varadero'da kalacak olursanız her gün 140 kilometre gidiş-dönüşü aklınızdan çıkarmayın. Bu nedenle siz de benim gibi yapın ve turlara iltifat etmeyip gezi programınızı kendiniz yapın. İstanbul'dan havayolu ile Havana'ya gitmek için seçenekler arasında Iberia, British Airways, Air France, KLM ve Roma veya Milano'dan kalkan Lauda Air Italia'yı sayabilirim. Ben çoğunlukla Madrid bağlantılı Iberia'yı tercih ediyorum.
Nasıl Gireriz? Küba bizden vize istemiyor. ABD, Küba'ya giden üçüncü ülke vatandaşlarının pasaportlarında damga gördüğü takdirde, ülkeye girişlerinde problem çıkardığı için, pasaportunuza damga vurdurmamaya önemle dikkat edin. Pasaport yerine, görevliden, havayolu şirketinden, seyahat acentesi veya Küba diplomatik kurumlarından temin edebileceğiniz, turist kartını damgalamasını isteyin. Bu havaalanında çok yaygın bir uygulama olduğu için aynen yerine getirilecektir.
Hangi Paralar Geçer? Küba'da sadece Peso ve ABD Doları geçer. Peso Küba vatandaşlarına açık yerlerde harcandığı için, onu çok kullanabileceğinizi düşünmeyin. Bu nedenle de 5-10 dolar dışında para bozdurmayın. Turistlere hizmet veren puro mağazası, restoran-bar ve oteller gibi yerlerde sadece ABD doları ile ödeyebilirsiniz. Dolar dışında getireceğiniz başka bir döviz cinsini önce dolara çevirmek zorundasınız. Onun için yanınıza nakit Amerikan Doları'ndan başka döviz almayın. Küba'da doğrudan ABD bankaları tarafından verilmemiş, Master Card, Visa, JCB ile Visa ve Thomas Cook seyahat çeklerini kullanabilirsiniz. Diners Club, Amex, City Bank kart ve seyahat çeklerini yanınıza almayın.
Ne Zaman Gidelim? Kasım-nisan ayları Küba'ya gitmenin tam zamanıdır. Sıcak, yağışlı ve rutubetli mevsim mayıs-kasım ayları arasıdır. Yağmur çoğunlukla saat 17.00 civarında şiddetle yağmaya başlar ama kısa sürede durur. Küba'da mevsimler arasındaki farklılık bizden çok daha azdır. Yani Küba'ya gitmek için kötü bir zaman olmamakla beraber, çok sıcak ve rutubetli olan yaz ayları ile Noel, Paskalya ve ulusal bayram olan 26 Temmuz tarihinden kaçınmakta yarar var.
Ne Giyelim? Isı kışın bile 15 derecenin altına düşmediği için yanınızda ince pamuklu kıyafetler götürün. Eski Havana ve Havana'nın merkezini yaya gezeceğiniz için ayağınızda rahat ayakkabılar olsun. Ocak-şubatta kalınca bir mont yeterlidir. Otel odaları ile bar ve restoranlarda klima çalıştığı için ince bir süveter bulundurmak da yararlı. Tabii yazın gidenler güneş kremi ile sivrisinek ilacı da götürsün.
Yazının Devamını Oku 24 Kasım 2002
<B>Arkadaşımla Küba puroları hakkında bir konuda anlaşamıyoruz. O Küba purolarında 'maduro' dış sargı yaprağının da kullanıldığında ısrar ediyor. Ben ise hayır diyorum. Hangimiz haklıyız?<br><br></B> -Prensipte siz haklısınız. Ama bu konu biraz karışık. Güneş altında olgunlaşan maduro yaprakları, tipik koyu renklerini almak için ya diğerlerinden daha yüksek ısıda fermente edilirler veya bir başka yöntem olan 'pişirilmeden' geçerler.
Sonuç uygulanan yönteme göre elde edilen farklı lezzet, doku ve yapıdaki çikolata kahverengi yapraklardır.
Küba'da yukarıdaki yöntemlerden hiçbiri kullanılmadığından gerçek anlamında maduro puro yoktur. Ancak 'maduro' deyimi dış sargı yaprağının renk skalasındaki bir tonu da ifade ettiğinden, ultra koyu doğal dış sargı yapraklarına sarılmış (doğru tabirle destelenmiş) bazı Küba purolarına yanlışlıkla 'maduro' denebilir.
Bu dış sargıyı bazı 'Bolivar' ve 'Partagas'larda görebilirsiniz. Bunlar maduro renkli olmalarına rağmen, gerçek maduro yaprakları değildir.
Akatlar Mayadrom çarşısı içindeki İstanbul'un ciddi puro ve içki mağazası Memo's, puro dünyasındaki en ünlü ailelerden Arturo Fuente'nin 'Cuban Corona' , 'Flor Fina 8-5-8' ve 'Chateau Fuente'si ile Carlos Torano'nun 'Exedus 1959', 'Signature Collection' ve 'Nicaragua Selection' serilerini getirdi.
Yok satan bu butik puroları tükenmeden denemenizi önemle tavsiye ederim.
Yazının Devamını Oku 17 Kasım 2002
<B> Puronun yanında içilen popüler klasik içkiler hakkında bilgi verir misiniz?</B> Bu purocunun kişisel tercihi ile doğru ilişkili olmakla beraber bizim gerçekleştirdiğimiz yemekli-yemeksiz puro gecelerinde içilenler ile, müşterisinin çoğunluğu puro içen bazı bar ve restoranlardan aldığım bilgiler doğrultusunda puro ile en çok içilen içkilerin sıralamasını aşağıda yapıyorum:
1) Kaliteli klasik harman İskoç viskileri.
2) Tek malt İskoç ve İrlanda viskileri
3) Tek fıçı Bourbon ve Tennessee viskileri
4) Konyak, Brendi ve Armanyak
5) Tok gövdeli, yoğun aromalı kırmızı şaraplar.
6) Porto şarabı
7) Şeri
8) Bira
Puro üreticileri dış sargı yaprağına neden çok önem veriyorlar. Puronun yapımında kullanılan tütünün hacmini düşünürsek, dış sargı yaprağı yüzde 5'ten az. O zaman toplam lezzetin yarısından fazlasından nasıl sorumlu oluyor?
Dış sargı yaprağının puronun toplam lezzeti üzerindeki etkisi çok tartışılan bir konu. Bu etkiye rakamsal bir değer vermek gerçekten zor. Her harman farklı olduğu gibi, kullanılan dış sargı yaprakları da birbirinden farklı. Ama yine de, dış sargının bazı puroların lezzeti üzerinde çok önemli etkisi olduğunu söyleyebilirim. Bana göre dış sargının etkisi biraz da insanın puroyu içme şekliyle ilgili. Eğer siz puroyu sürekli ağızda tutan, hatta ucunu çiğneyen birisiyseniz, dış sargının tadı damağınızdaki toplam tadın oluşmasında çok büyük bir rol oynayacaktır. Aksine puroyu ağızda az tutan birisiyseniz, ağızdaki tat alıcılarıyla az temasta olacak olan dış sargının tadının da etkisi o derece azalacaktır.
EKONOMİK HUMİDORLAR İSTANBUL'DA...
Kısa bir süre için kaldığım İstanbul'da çok sevdiğim puro içen bir arkadaşıma doğum günü hediyesi almak için gittiğim popüler puro ve içki mağazası CHE' de ABD'den ithal edilmiş çeşitli şekil ve ebatta çok şık humidorlar gördüm. Benim de hediye aldığım inanılmaz uygun fiyatlarına rağmen mükemmel kaliteli bu kutuları çok pahalı diye bugüne kadar humidor sahibi olamayanlara tavsiye ediyorum.
Yazının Devamını Oku 10 Kasım 2002
<B> Kısa bir süre önce, yurtdışından, altında 'Envuelto a Mano' yazan makine yapımı Küba purosu aldım. Bu yazı ne demektir?</B> - Bu tabirin anlamı, puroların makine ile yapımı sona erdikten sonra elle tasnif edilmesi, selefona sarılması ve kutulara yerleştirilmesidir. Bu purolar kağıt üzerinde, hiç el muamelesi görmemiş makine yapımı purolara kıyasla daha kalitelidirler. Kutunun altında 'Hecho a Mano' yazsaydı, o puroların gövdesinin makine tarafından sarıldıktan sonra sadece dış sargının elle yapıldığını anlayacaktık. Burada size çok önemli bir ipucu vereyim. Sadece ama sadece makine yapımı Küba puroları selefona sarılırlar. Diğerleri asla.
Küba purosunda oldukça deneyimli bir purocuyum. Birkaç kez Küba'ya gittim ve fabrikaları da gezdim. Sorum, Küba purolarının dış sargısında diş denilen minik pütürlerin olup olmadığı. Sizde bunlara şahit oldunuz mu?
- Kesinlikle. 'Tooth' ya da diş denilen minik pütürler en çok Kamerun dış sargı yapraklarında belirgin olsa da Afrika kıtası dişli dış sargı yaprağının yetiştiği tek yer değildir. Bu belirgin dişli ya da pütürlü diyeceğimiz yaprak Küba dahil birçok ülkede yetişir. Kızgın güneş altında uzun süre kalan yapraklar daha çok yağ ve pütüre sahip olurlar. Bu yapraklar ayrıca daha da koyu renklidir. Örnek olarak Partagas ve Bolivar'da kullanılan dış sargı yapraklarını gösterebilirim.
İngilizcesi 'bullet cutter' olan, kesmek yerine yuvarlak delik açan kesicinin artı ve eksileri nedir?
- Bu kesicinin en belirgin eksisi belicoso, torpedo veya piramit gibi konik başlı ya da başı sivrileşen purolarda kullanılamamasıdır. Giyotin kesicinin aksine bu kesici puronun kapalı ucunda küçük yuvarlak bir delik açar. Bu küçük delik puronun özellikle sonuna doğru problem yaratır. Küçük delikler puronun içtiğimiz ucunda nem ve katran oluşumunu hızlandırır. Bu nedenle ' bullet' ya da 'piercer' ile başı açılmış purolar katran ve tükürük birikimi nedeniyle daha içimin başında acımaya başlar. 'Bullet' kesiciler puronun başında bir nevi tünel açtığından, çok kuvvetli bastırmamaya devam edin. Aksi takdirde puronun başını yarabilirsiniz. Yine kuvvetlice itme sonucu oluşacak tazyik, dolgu yaprakları ezip, birbirleriyle sıkıştırabilir ve duman çekimini bozabilir. Ben bu tip kesici kullanmamakla beraber, çok kaliteli bir kesici edinirseniz, sadece düz kenarlı ya da 'parejos' denilen geleneksel şekilli purolarda kullanmanıza itiraz etmem. Bu kesici, giyotin bıçakla kesilmiş bir puronun ağızda bıraktığı lezzet yerine, puronun düzgün oval başını hissetmek isteyenlere tavsiye edilir.
Alüminyum ya da cam tüp içindeki purolar, selofansız da olsalar uzun süre saklandıklarında düzgün yıllanabilirler mi?
- Evet ve hayır. Puroların tüp içinde yıllanabildiklerini çeşitli vesilelerle duydum. Bu da tüplerin yüzde yüz bir koruma sağlamadığının göstergesi. Tam manasıyla tecrit edilmiş havasız bir ortamda puro nefes almak ve de dolayısıyla düzgün yıllanabilmek için yeterli oksijene sahip olamayacağından yıllanma da gerçekleşemez. Birçok tüp üzerinde 'açılana kadar taze kalır' ibaresini okumuşsunuzdur. Bu acaba, açılmadığı sürece içindeki puro yıllar geçse de yıllanmadan hep taze mi kalacak demektir? Ben inanmıyorum ve bu da istenilen bir şey değil. Tüpler içindeki puroları birkaç hafta korumak için işe yararlar. O da gerçekten iyi bir tecrit sağladıkları takdirde. Siz eğer tüp içindeki purolarınızı içmeden uzun süre saklamayı planlıyorsanız, hemen tüpten ya tamamen çıkartın, ya da tüplerin kapağını açıp humidorunuzun içine koyun. Puroları yıllandırmak için en doğru ortam, doğru muhafaza edilen kaliteli bir humidordur.
Yazının Devamını Oku 3 Kasım 2002
Son aylarda okuyucularımdan çok sık aldığım bir e-posta benim en favori purolarım hakkında. Bu soruya bir son vermek için bu hafta yanıtlıyorum. Son birkaç aydır büyük bir keyifle içtiğim purolar; La Tradicion Perdomo Reserve Maduro Belicoso, CAO Brazilia Samba, CAO L'Anniversaire Cameroon Churchill ve Carlos Torano Signature Collection Robusto.
Puro tütün yaprağında bulunan nikotin miktarı hakkında beni aydınlatır mısınız?
-Ben meslekten profesyonel olmayıp sadece deneyimli ve meraklı bir puro sever olduğumdan tütün yaprağının kimyası ve neden nikotin içerdiği hakkında size bilimsel bir yanıt veremem. Ancak yapılan araştırmalar sonucu ham puro tütünü yaprağındaki toplam nikotin miktarının sadece ve sadece yüzde 1 olduğunu biliyoruz. Bu miktar, yaprağın fermantasyon prosesindeki süre ve sayıya göre de yüzde 10 ile yüzde 90 arasında azalmaktadır. Demek ki puro tütünü, sigara ve pipoya kıyasla hemen hemen yok denecek kadar nikotin içermektedir. Yukarıdaki anlattıklarıma ilaveten kullanılan tohumun soyu, ekildiği toprağın komposizyonu, mineral içeriği, mikroiklimi vb. gibi ekolojik şartlarda tütün yaprağının kalitesi ile içereceği izole alkaloid nikotin miktarına direkt etkide bulunacaktır. Puro tütününe gelince; bitki büyüdükçe en güçlü nikotin konsantrasyonunun doruk noktası dördüncü seferde kopartılan yapraklarda olmak üzere üçüncü- beşinci toplamalardadır (Tütün yaprakları, her hasat döneminde bitkiden ortalama beş kez ve de belirli bir sırayla elle kopartılarak toplanırlar). Habano diye tanımlanan Küba tohumundan yetiştirilen yapraklar arasında en yüksek nikotin oranı Küba'dan çıkar. Dominik Cumhuriyeti, Nikaragua ve Honduras'da yetiştirilen habanoslar, Küba 'criollo ve corojo' yapraklarından oldukça az güçlü olmalarına rağmen, çoğu purosever için yine de serttirler. 'olor' ve 'morron' gibi diğer tütün soylarıyla çok iyi harmanlanırlar. 'olor' habanos'dan daha az güçlü olan bir yerli Dominik tohum soyudur. 'morron' ise içerdiği nikotin miktarı bakımından 'habano ve olor' dan daha hafiftir.
(devamı var)
Yazının Devamını Oku 27 Ekim 2002
<I>Geçen haftadan devam</I><br><br>Bizim jargonumuzda bir puronun yumuşaması, içtiğimiz puronun parmaklarımızın arasında yumuşayarak bir nevi süngere dönmesidir. Bazen bu problem öyle bir hal alır ki, puroyu parmaklarınızla adeta dümdüz edebilirsiniz. Bu olayın en tipik nedeni puronun yapımında gereğinden az sayıda dolgu yaprağının kullanılmasıdır. Sonuç hiç hoş olmayan sert bir içimdir. Bir başka neden ise, puroların üretildikten sonra özel kurutma odalarında yeteri kadar kurutulmamasıdır. Bu yüzden bazı purolar yapraklardaki aşırı nemden dolayı şişerler. Böyle bir puronun içimi güzel olmayacak ve damağa ekşi/acı bir tat verecektir. Kaliteye önem veren tüm puro yapımcıları purolarını, üretim sonrası iklime de bağlı olmak kaydıyla en az 10 gün ve daha fazla süreyle vakum tertibatlı özel odalarda kuruturlar. Her zaman değindiğim, üretim tarihinden itibaren ilk üç ay içinde satın alınan purolar içlerindeki rutubet oranı diğerlerine nazaran daha yüksek olduğundan yeşil ya da genç purolardır. Bunların içim lezzeti her zaman kötü ve duman çekimi de zor olur. Mart ayında yurtdışında gittiğim bir puro gecesinde konuşan bir puro üreticisi humidor içindeki 20C/%70 nispi rutubet seviyesinin her puro için geçerli ve ideal olmadığını bilimsel olarak anlatınca ben de eski bildiğimin doğruluğundan şüphe eder oldum. 20C/%70'de çoğu puroların aşırı nemli olduğu tespit edilmiş. Konuşmacıya göre 18C/%68 nispi rutubet puroları humidor içinde hem kısa hem de uzun vadeli muhafaza etmek için çok daha doğru. Deneyip, sonucu lütfen bana bildirin.
Yazının Devamını Oku 13 Ekim 2002
Atatürk Havalimanı’nda çoğunlukla Davidoff ve onun alt markaları ile Küba purosu satıldığı için aradıkları başka marka kaliteli puroları bulamayan birçok okuyucumdan sürekli şikayet alıyorum. Ben de yurt dışına her gidiş ve dönüşümde mağaza çalışanlarına artık Türkiye'de de çok iyi bilinen mesela Padron, Arturo Fuente, CAO, Perdomo ve Torano gibi ünlü butik markaları satın almak istediğimizi söylememe rağmen Duty-Free yönetimi her nedense talebimizi yerine getirmemeye ısrarla devam ediyor. Umarım bu yazı amacına ulaşır ve bizler de Türkiye'de satılan-satılmayan hiç olmazsa birkaç ünlü markayı gümrüksüz fiyatlarla havalimanından temin etme olasılığını buluruz.
Puro nasıl yumuşar?
ÊSon zamanlarda humidorumun içindeki purolarımın yumuşaklaştığını ve bir nevi ıslandıklarını hissediyorum. Seviyeyi 20 C/%70 tuttuğum halde neden bunlar oluyor?
Bizim jargonumuzda bir puronun sizin de değindiğiniz gibi yumuşaması, içtiğimiz puronun parmaklarımızın arasında yumuşayarak bir nevi süngere dönmesidir. Bazen bu problem öyle bir hal alır ki, puroyu parmaklarınızla adeta dümdüz edebilirsiniz. Bu olayın en tipik nedeni puronun yapımında gereğinden az sayıda dolgu yaprağının kullanılmasıdır.
(devamı var)
Yazının Devamını Oku 6 Ekim 2002
<B>Havalimanlarındaki gümrüksüz puro mağazaları ve oralarda satılan purolarla ilgili bilgi verir misiniz? (Geçen haftadan devam)
-Havaalanlarında çoğu zaman puroların ideal koşullarda saklanamama nedeninden uçak yolcularını sorumlu tutmak hiç de yanlış değil. Bu durum bilhassa yolcu trafiğinin çok fazla olduğu uluslararası havalimanlarında sıkça görülmekte. Yoğun müşteri trafiği nedeniyle puro dolabının veya odasının kapısı sürekli açılıp kapandığından ideal rutubet ortamını sağlamak ister istemez mümkün olamamakta. Bu konuda başka bir sorun da çalıştırılan personelin puro hakkında yeterli deneyim ve bilgiye sahip olmaması. Sattıkları puroların özelliklerini bilmediklerinden acemi müşterileri doğru seçim yapmaya yönlendirmekte zorluk çekiyorlar. Kararsız acemi müşteriler de dolabın kapısını sürekli açıp kapattığından doğal olarak rutubet ortamında da sorunlar yaşanıyor. Tüm bu nedenlerden dolayı gümrüksüz mağazalardan satın alacağınız puroları ve de özellikle çok pahalı kaliteli Küba purolarını parasını ödeyip satın almadan önce iyice kontrol edin. Sahte değil ama kötü muhafaza edilmiş (kurumuş) ya da çok yeni üretim tarihli ve bu nedenle amonyak yüzdesi fazla, mide bulandıran yeşil yani taze puroları içmek zorunda kalırsınız. Gümrüksüz mağazalarda satılan puro kutularının kapağı genelde yetkililerce kontrol edildiği için açık olabilir. Aklınıza başka bir şey gelmesin.
ŞEHİRDE DAHA UCUZ
Fiyatlara gelince; günümüzde bilhassa önemli uluslararası havalimanlarındaki dükkan kiraları şehirdekilerden daha yüksek olduğundan doğal olarak bu da fiyatlara yansımaktadır. Bu nedenle mesela Londra, Paris, Düsseldorf, Madrid, Brüksel vb. gibi şehirlerden puro satın alıp katma değer vergisini havalimanında geri almak size daha ucuza gelecektir. İspanya'daki bir toplantıda, Barselona Havalimanı'ndaki gümrüksüz fiyatların şehre nazaran yüzde 10, Cenevre ve Londra'da yüzde 20 daha ucuz olduğu söylenmişti. Atatürk Havalimanı Avrupa'daki emsalleri arasında makul fiyatlarla zengin çeşitli Küba purosu satan free-shop'lara sahiptir. Ancak mağazalardaki çeşitlilik günden güne değişiklik göstermektedir. Küba'ya gelince aynı puroyu Havana'dan almakla havalimanından almak arasında hiçbir fiyat farkı yok. Ancak şehirde aradığınız marka ve ebadı bulabileceğiniz çok daha fazla sayıda mağaza var.
KÜBA PUROSU YASAK
Havalimanı son dakika puro satın almak için yararlı. ABD'de havalimanlarındaki puro mağazaları, ambargo nedeniyle Küba purosu satmadığından bunları Amerika'da aramayın. ABD'de şehirlerdeki puro mağazalarında çok daha değişik marka ve zengin çeşidi ucuza almak mümkün olduğundan kimse gümrüksüz mağazalardan puro satın almayı aklına getirmiyor. Bu nedenle ülkenin hemen hemen tüm havaalanları puro bakımından çok zayıf. Dominik Cumhuriyeti, Nikaragua, Honduras ve Meksika gibi puro üreticisi ülkelerin havalimanlarında ise oldukça bol ve çeşitli yerli puroları şehre kıyasla ucuza bulabilirsiniz.
Yazının Devamını Oku