Meydanı yalancılara bırakmak yok
Dijital medyada bazı tipler türemiş durumda.
Bir internet sitesi kurmuşlar.
Habire bizim medya grubuyla ilgili kampanya yapıyorlar.
*
Hiçbir kontrol mekanizmaları yok. Bir standarda sahip değiller. Habire yalan yazıyorlar. Tek bir noktası bile doğru olmayan palavraları, ‘haber’ adı altında yayınlıyorlar. Yalanlarını ortaya koyuyorsun. Utanmak sıkılmak yerine yalana devam ediyorlar. Mahkemeye başvuruyorsun. Bu sefer de “Özgürlüğümüz kısıtlanıyor” falan diye ağlaşıyorlar.
*
Ses versek... Kendilerini “önemli” zannediyorlar. Ses vermesek... Yalanları bir biçimde dolaşıma giriyor.
*
Yani işimiz zor.
Ama işimiz zor diye meydanı bu haber kolpacılarına da bırakacak değiliz.
*
Bunların yalanlarıyla baş edeceğiz.
Hiç usanmadan, hiç üşenmeden, hiç yorulmadan...
Suratlarına suratlarına çarpacağız yalanlarını.
OSMAN HOCA VE HÜRRİYET BİLİM KURULU
OSMAN Müftüoğlu Hoca, pandemi sürecinde harika işler çıkardı.
Yetkin bir hekim ile parlak bir gazeteciyi aynı potada eritti ve çok izlenen, çok takip edilen, çok okunan köşe yazıları yazdı.
Hürriyet’te başyazarlık makamının hakkını fazlasıyla verdi.
Pandemi süreci biraz gevşedi ama Osman Hoca’nın Hürriyet’teki yolculuğu tabii ki devam ediyor, edecek.
Haftanın üç günü yazılarıyla katkısını sürdürecek Osman Hoca.
Zevkle okumaya ve takip etmeye devam edeceğiz kendisini.
*
Pandemi sürecinde hemen bir “Hürriyet Bilim Kurulu” oluşturduk.
Çok değerli hocalarımız, sizlerden gelen soruları yanıtladılar.
*
Prof. İsmail Balık... Prof. Mehmet Ceyhan... Prof. Melih Us... Prof. Zafer Kurugöl... Prof. Aynur Eren Topkaya... Prof. Barış Otlu... Prof. Arif Verimli... Prof. Derya Uludüz... Prof. Necmettin Ünal...
*
Bu değerli kurul üyeleri, önümüzdeki dönemde haftanın dört günü sizlerden gelen soruları cevaplamaya devam edecekler.
*
Çünkü COVID-19’la ilgili her yeni süreç, yepyeni soruları gündeme getiriyor.
Bu yeni sürecin de kendine özgü soruları var.
Sorularınızı bekliyoruz.
*
Huzurlarınızda kıymetli hocalarımıza bir kez daha bu güzel hizmetleri için canıgönülden teşekkür ediyorum.
KOLPACILARA İNANMAYIN
TİRAJIMIZ şahane!
Sektörün öncüsüyüz.
Tiraj rakamları, bunun göstergesi.
*
Dijitalde Türkiye’nin en önde gelen markası haline gelmiş durumdayız.
Yükselişimiz devam ediyor.
Rakamlar ortada...
*
İşte bu iki temel faktör nedeniyle...
Her türlü kıskançlığın, her türlü fitnenin, her türlü yalan dolanın, her türlü çekiştirmenin, her türlü kampanyanın hedefi haline geldik, geliyoruz.
*
Buradan tüm okurlarımıza sesleniyorum:
Yalanı alışkanlık haline getiren kolpacıların Hürriyet’le ilgili verdikleri yalan yanlış hiçbir bilgiyi dikkate almayın lütfen. Bunların amacının manipülasyon olduğunu unutmayın.
*
Şöyle bir ölçünüz olsun:
Eğer bunlar azıyorsa... Eğer bunlar saldırıyorsa... Eğer bunlar palavralara devam ediyorsa...
Bilin ki...
Hürriyet yükseliyordur.
PROVOKASYONLARA KARŞI HER ZAMAN ZİNDEYİZ
HRANT Dink’in eşi Rakel Dink’e yönelik ölüm tehdidi, hepimizin kanını dondurdu.
Yazarımız Nedim Şener, bu provokasyonu kirli bir mendil gibi çöp sepetine atacak bir manşet çıkardı.
*
Hrant Dink’in kardeşi Hosrof Dink’le konuştu.
Hosrof Dink, “Bu tehdit, Türkiye’ye kötülük yapmak isteyen kirli ellerin işidir” diyerek...
Provokatörlerin heveslerini kursaklarında bıraktı.
*
Kiliseye saldırı... Hrant Dink Vakfı’na tehdit... Rakel Dink’e ölüm tehdidi...
Bu tür provokasyonlara karşı her daim zindeyiz, zinde olacağız.
TOYGUN ATİLLA İZ PEŞİNDEYDİ
FETÖ’ye karşı bu derece dikkatli olunan bir süreçte şöyle bir haber geldi:
“Ege Ordusu Komutanı’nın emir subayı FETÖ’den tutuklandı.”
Bir ordu komutanının hemen yanı başında bir FETÖ’cünün olması... Ürkütücü.
*
Ama bu haberin asıl merak edilen tarafı şuydu:
Bu FETÖ’cü nasıl yakalandı?
*
Hürriyet muhabiri Toygun Atilla, işte bu merak edilen sorunun cevabını araştırıp haberleştirdi.
İzmir’de savcı ve emniyet ekibinin bir yıl iğneyle kuyu kazar gibi yaptıkları çalışmanın tüm ayrıntılarını yazdı.
*
Toygun’un yazdığı bu haber, rutinin perde arkasını kurcalamanın ne denli önemli olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.
