Paylaş
Sağımda solumda suratlar asıldı. Saydıranlar oldu.
“Hiç mi kadın yok sizin gazetede” diye sorgulayanlar oldu.
Annem bile kızdı yahu!
*
Oysa Hürriyet, çok şükür ki kadın yönetici açısından çok şanslı bir kurum.
Hürriyet’e kadın eli değiyor.
İşte yazı işleri masamızın vazgeçilmezi Haber Koordinatörümüz Şehriban Oğhan...
İşte Ankara’da gazetemizi başarıyla temsil eden isim Ankara Temsilcimiz Hande Fırat...
İşte Ankara Haber Müdürümüz Saffet Korkmaz...
İşte soğukkanlılığıyla ve birikimiyle hepimizi etkileyen Dış Haberler Müdürümüz Nilgün T. Gümüş...
İşte gündem sayfalarını başarıyla yöneten editörümüz Firuzan Demir...
İşte deneyimine sonsuz güvendiğimiz Parlamento Büro Şefimiz Nuray Babacan...
İşte Cumartesi ve Pazar eklerimize yeni bir soluk getiren Yan Yayınlar Yönetmenimiz Aslı Çakır...
Ve işte eğitim denilince başvurduğumuz yegâne kaynağımız Eğitim Servisi Müdürümüz Nuran Çakmakçı...
*
Kısacası Hürriyet’i biçimlendiren, yoğuran, yönlendiren, şekillendiren, çerçeveleyen emekte kadın yöneticilerimizin payı büyük...
ANA DİNAMİKLERİ İTİBARIYLA HÜRRİYET
MİSYON: Sadece bir kesimin değil her kesimin gazetesi olmak... DURUŞ: Tarafsızlık ilkesine sıkı sıkıya bağlı bir duruş... YAKLAŞIM: Evrensel habercilik ilkelerine titizlikle bağlılık... ODAK: İnsanı merkeze almak... BAKIÇ AÇISI: Gerçeğe, sadece gerçeğe ama bütün gerçeğe sadakat... KAÇIŞ: Sürprizsiz, ne diyeceği baştan belli, her gün bir önceki günü tekrarlayan bir gazete olmaktan kaçma, kaçınma... TİTİZLİK: Cevap hakkına duyulan saygıda alabildiğine titizlik...
HÜRRİYET’TEKİ 3 OTORİTE
İLBER ORTAYLI
Tarihten bugüne yaptığı analizlerle Türkiye’de her kesimin sayıp sevdiği bir isimdir İlber Hoca... Bu kadar kutuplaşmış bir ortamda bu özelliği korumak az şey değildir. İlber Hoca, Pazar yazılarıyla Hürriyet’in medar-ı iftiharıdır.
DOĞAN HIZLAN
Kültür-sanat alanının en yetim, en öksüz konularını bile hiçbir ayrım yapmadan köşesine taşır... Hep gençtir, hep tazedir, hep üretkendir. Doğan Hızlan, övünç duyduğumuz bir kültür-sanat otoritesidir.
VEDAT MİLOR
Yeme-içme alanının ülkemizdeki tartışmasız en önemli otoritesi... Yerelliği asla ihmal etmeden evrensel bir yaklaşımı var. Yemek yazarlığında bir çığır açmıştır. Hürriyet’e katkısı ise büyüktür.
BİZİM İÇİN ŞANS, FUTBOL İÇİN ŞANS: UĞUR MELEKE
KÖŞELERDE ve ekranlarda kahve muhabbeti yapar gibi futbol muhabbeti yapanları iyot gibi açığa çıkaran bir spor yazarı Uğur Meleke.
Yaptığı analizlerle ve yorumlarla futbol yorumculuğunun çıtasını yükseltiyor.
Bu açıdan...
Bizim için bir şans...
Ama aynı zamanda Türk futbol yorumculuğu için bir şans...
*
Geçen hafta Uğur Meleke’nin kaleme aldığı “İlk Yarı Analizleri”, içeriğindeki derin futbol bilgisiyle, analitik bakışla ve kulüpler üstü yaklaşımıyla sizlerden büyük ilgi gördü.
*
Uğur Meleke, Hürriyet spor sayfalarının taşıyıcı gücü olmaya devam edecek.
YENİLİK EYLEMLERİMİZ SÜRECEK
KEDİ KÖPEK KÖŞESİ: Hürriyet’in kedici ve köpekçi tayfası olarak kafa kafaya verdik ve bir “kediler ve köpekler köşesi” hazırlamaya karar verdik. Hem kedi ve köpeklerin hem de kedi ve köpek düşkünlerinin memnun olacağı bu köşe, bu cuma başlıyor.
*
POLEMİK SAYFASI: Renkli tartışmalar... Eğlenceli atışmalar... İlginç polemikler... Tarihten edebiyata, magazinden yeme içmeye, siyasetten müziğe, modadan kadın erkek ilişkilerine... Her alanda ortaya çıkan tartışmalar, atışmalar, polemikler... Böyle bir sayfamız olacak... Üstelik günlük... Pek yakında.
*
SİYASETİN RENKLİ YÜZÜ: Son günlerde Ankara siyasetinden renkli haberler okuyamaz olduk. Sürekli kavga, sürekli çekişme, sürekli bağırma... Hep bir yüzlerini gördüğümüz politikacıların özel hayatlarına yöneleceğiz. Eşleriyle, çocuklarıyla, ilgi alanlarıyla tanımadığımız yönlerini yansıtacağız siyasetçilerin... Siyasetin renkli yüzünü yansıtan röportajlarımız da pek yakında.
BİR GAZETEYİ BİTİRDİĞİMİZDE SÖYLEDİĞİMİZ CÜMLELER
Güzel oldu.
Yok, yok... Çok güzel oldu.
Bire bak! Tablo gibi oldu valla.
Ama çok dengeli oldu yahu.
Fakat güzel oldu.
İç sayfalardaki işler de bayağı renkli ha!
Şu fotoğrafı iyi ki büyütmüşüz, çok yakıştı.
Yalnız bayağı güzel oldu.
KAPANAN HER GAZETE
İSTER muhalif olsun ister iktidar yanlısı...
Bir gazete kapanınca...
Ciğerimiz yanıyor.
*
Kapanan her gazete...
Türk medyasının güçsüzleşmesine sebep oluyor, gazetecilerin işsiz kalmasına yol açıyor, kâğıdın hiç de hak etmediği halde gerilemesi anlamına geliyor.
Ciğerimizin yanması bundandır.
GAZETEYİ KÂĞITTAN OKUMANIN ZEVKLİ YANLARI
Bakkala gidip “Bir gazete, bir ekmek” demek... Ne güzel bir iştir.
*
Kahvede masaya serip bulmaca çözmek... Ne hoş olur.
*
Bin bir emekle dizayn edilmiş sayfaları incelemek... Ne kadar da biriciktir.
*
İki kişinin bir gazeteyi paylaşması... Ne şahane bir paylaşımdır.
*
Aynı gazeteyi beraberce incelemek... Ne tatlı bir incelemedir.
*
Dokunarak okumak... Ne kadar da sirayet edicidir.
*
Kıvırıp köşe yazısı okumak... Ne kadar güzelleştirici bir okumadır.
Paylaş