Paylaş
Pop’un yükselen isimlerinden Yelle bu gece Babylon sahnesinde enerjik ve göz alıcı sahne şovuyla müzikseverleri büyüleyecek. Konser öncesi kendisiyle samimi ve neşe dolu bir röportaj gerçekleştirdik.
Yelle’yi daha da yakından tanımak için sizleri böyle alalım:
Son albümünüz “Complètement Fou”da Dr. Luke ile işbirliği yaptınız. Bu birliktelik nasıl başladı, nasıl tanıştınız?
Dr. Luke bizi Katy Perry için yaptığımız remix’in ardından keşfetti. Daha sonra bir performansımızı seyretmeye Los Angeles’a geldi ve koyu bir hayranımız oldu. Bu performansın ardından Skype üzerinden konuştuk ve beraber müzik yapmanın iyi bir fikir olacağını düşündük. Sonrası çorap söküğü gibi geldi ve Los Angeles’ta buluştuk.
Onunla ve yapımcı arkadaşlarıyla tanışmak çok ilginç bir tecrübeydi, aramızda çok hızlı gelişen bir sevgi bağı oluştu.
Yeni albümünüzü üç kelimeyle tanımlamak isteseniz hangi kelimeleri tercih ederdiniz?
Hayat, eğlence, duygu.
İlk iki albümünüz de Fransızca’ydı fakat başlıkları İngilizce’ydi. Tek kelime bile Fransızca bilmiyorum ama müziğinize bayıldım! Fransızca şarkılarınız eminim başkalarından da benzer tepkiler almıştır. Bildiğim kadarıyla Fransızca’dan İngilizce’ye çeviri yapan kendinize ait bir uygulamanız var değil mi?
Bizim vokallerimizi Fransızca ve kimileri bize İngilizce şarkılar seslendirmemizi söylese de bu anlayışa sıkı sıkıya tutunuyoruz. Sözlerin tümünü çevirmek imkansız olsa da – çünkü kelimelerle sıkça oynuyoruz - bazı sözleri insanlar kolay anlayabilsin diye İngilizce ’ye çevirtmeye karar verdik.
Müziğiniz son derece eğlenceli, yüksek enerji dolu bir his veriyor. Amerikan pop müziğinde benzer parçalar bulmaya çalıştığımda Gwen Stefani’ye benzer örnekler geliyor aklıma. Onun tarzı sizinkine benziyor. Siz kimlerden esinleniyorsunuz, kimleri dinlemekten keyif alıyorsunuz?
Harika bir referans noktası! Gwen Stefani’ye bayılıyorum. İlham almaya gelince; çok fazla isim sayamam… Kate Bush olabilir, çok özgür ve ilginç bir karakter.
Birlikte çalışmak için bir isim tercih edecek olsanız kim olurdu?
Ben tam bir Damon Albarn hayranıyım dolayısıyla onu söylerdim. Fakat bir yandan da hayran olarak kalmak daha iyi belki de…
Sizin hakkınızda başka bir röportaj okumuştum. Amerika turu esnasında Drew Barryore ile tanışmışsınız galiba?
Evet o da bizim hayranımız! Austin’de tanıştık. Bizim soyunma odamıza geldi, harikaydı! Karşılıklı sevgi / hayranlık!
Grup olarak çok sık seyahat ediyorsunuz. Yeni parçalarınızı nerede yazıyorsunuz? Yol olmak, seyahat etmek şarkı bestelemek, söz yazmak anlamında sizin için yaratıcı oluyor mu?
Yol son derece ilham verici, beyninizi besliyor. Tur sonrası hep yeni fikirlerle dolu dönüyoruz. Yoldayken şarkı yapmıyoruz çünkü sessiz sakin bir ortamda konsantre olmamız gerekiyor.
Bir grup olarak ünlü olduğunuzdan beri neler değişti? Hiçbir hayranınızın şu ana kadar bilmediği bir sır verin bize!
Ünlü olmak tam olarak ne demek inanın bilmiyorum. Çok eğleniyoruz fakat bu aynı zamanda çok fazla iş demek ve oturup öylece bekleyemezsiniz. Giderek artan sayıda insanla bu sevgiyi paylaşmak müthiş bir şey. Hmm bir sır?... İki kadeh beyaz şarapla sarhoş olurum. (Gülüyor)
Katy Perry’nin “Hot n Cold” şarkısı için yaptığınız bir remix var. Sizinle nasıl iletişime geçti?
Bana tweet attı! Bizi en başından beri yakından takip ediyor ve harika bir şey bu! Onun bir önceki albümünün İngiltere turnesinde alt gruptuk.
Daha önce Coachella’da sahne aldınız. O kadar büyük bir kalabalık önünde performans sergilemek nasıl bir duygu? Büyük kalabalıklara çalmak mı daha eğlenceli yoksa küçük dinleyici grupları mı tercihiniz?
Biz Coachella’da 2008’de sahne aldık. Daha sonra 2011’de ve bu sene de konser vereceğiz! Biz küçük gruplara çalmayı seviyoruz çünkü insanlara yakın olduğunuzda daha yakın iletişim kuruluyor. Büyük kitleler harika tabii ki, o hep bahsi geçen “wooow” efekti gerçekten var ve çok heyecanlı!
İstanbul’da Babylon’da konser vereceğiniz için nasıl hissediyorsunuz? Biz sizi sahnede görmek için çok heyecanlanıyoruz. Bu Cumartesi gecesi bizleri neler bekliyor?
Sizin şehrinize geleceğimiz için çok mutluyuz! İstanbul büyüleyici bir yer ve hakkında çok sık olarak “yeni Berlin” benzetmesini duyuyoruz, enteresan. Buluşmak için sabırsızlanıyorum!!!
“BLURRED LINES” DAVASI SONUÇLANDI
Dillere pelesenk olan geçtiğimiz yılın en çok dinlene şarkısı ‘Blurred Lines’ ın hak sahipleri artıyor. Şarkı yayınlandığı 2013 senesinde yakaladığı büyük başarıyla neredeyse her listede 1. sıraya yerleşirken, 1977 yılında yayınlanan Marvin Gaye’nin ‘Got To Give It Up’ şarkısından alıntı olması suçuyla davalık olmuştu. Devam eden bu davada geçtiğimiz hafta Gaye’nin varisleri iddiaları karşısında haklı bulunup, Pharrell ve Robin Thicke ise kaybeden tarafı oldu.
Mahkeme Gaye’nin varislerine bu sürede kaybettikleri zararları için 7,3 milyon dolar verilmesine karar verirken, ‘Marvin hepimizin olmayı hayal ettiği bir sanatçıyken, böyle bir olayla anılmaktan ötürü büyük bir üzüntü duyuyorum’ diye açıklama yapan sanatçı Pharrell bu karardan en çok etkilenen taraf olmuş gibi duruyor.
NÜKLEER BAŞLIKLI KIZ – BENİ HATIRLA
Nükleer Başlıklı Kız’ın yeni single çalışması nefis olmuş!
90'ların akıldan çıkmayan, en sevilen şarkılarından biri olan, bir Nazan Öncel bestesi "Beni Hatırla"yı kendi tarzında cover’layan Nükleer Başlıklı Kız grubu, bu şarkının yapım sürecinde yine prodüktör ve aranjör Volkan Yırtıcı ile çalışmış. ‘Beni Hatırla’nın mastering’inde Çağlar Türkmen imzası yer alırken, klibin yönetmenliğini Ulaş Engin üstenmiş.
MADONNA – REBEL HEART
Sonunda 1 senedir beklenen 13. Madonna albümü piyasaya çıktı.
Madonna ve yeni albüm denince herkesin o kadar çok söyleyeceği şey var ve bitmiyor ki bu arada bazı gerçekleri unutuyorlar. Madonna 300 milyondan çok albüm satmış dev bir rekortmen. Michael Jackson, Elvis Presley ve The Beatles gibi en çok albüm satışı yapan rekortmen sanatçılar arasında tek hayatta olan kadın sanatçı ünvanını da elinde bulunduruyor.
Her yaptığı albüm bir başka cesaret oyunu olsa da, Madonna’nın en büyük özelliği yeniliğe aç ve trendi hep yakından takip eden bir müzik sever olması. ‘Rebel Heart’ın bir kısmı geçtiğimiz senenin sonunda internete sızınca, sakinliğini bozmayıp hızlıca albümdeki ilk 6 şarkıyı bitirerek dijital olarak satışa sunan Diva yine de bu beklenmedik darbeyi iyi atlatmışa benziyor.
Planladığı gibi sevgililer gününde ‘Living For Love’ şarkısının klibini yayınlamış, Grammy Müzik Ödülleri’nde canlı olarak sahnede ilk kez şarkıyı seslendirmişti. Talihsiz sahneden düşme olayını yaşadığı Brit Awards şovuyla bu senenin belki de en çok konuşulan durumuna imza atan Madonna, nihayet 13. stüdyo albümü Rebel Heart’ı 10 Mart’ta 5 farklı formatta yayınladı. 14 şarkılık standart albüm formatının yanında, deluxe versiyon ile 19 şarkılık bir içerik verilirken, süper deluxe versiyonuyla 2. bir cd albüme eklenerek 4 yeni şarkı ve 2 de remix müzik severlere sunuluyor. Elbette süper deluxe versiyon tercih edilecek en doğru format oluyor bu durumda.
Madonna önceki albümlerindeki gibi yine bir orduyla stğdyoda çalışmış diyebiliriz. Yapımcılar arasında Avicii, Diplo, Blood Diamonds, Dj Dahi, Toby Gad, Ariel Rechtshaid, Spohie, Ryan Tedder, Kanye West yer alıyor. Albümün fotoğrafları Mert Alaş imzasıyla hayat bulurken, rastladığım bütün albüm incelemeleri Madonna’nın son senelerde yayınladığı en iyi albüm kapağını ‘Rebel Heart’ olarak gösteriliyor. Aralık ayında ‘Rebel Heart’ ‘tan çıkan ilk single çalışması ‘Living For Love’ın ardından şimdi 2. single ‘Ghosttown’ piyasaya çıkmaya üzere adeta geri sayım yapıyor. Albüm müzik türleri arasında çok uçlara kaçmadan genel olarak pop ve dans ağırlıklı bir çalışma olmuş.
Üretmekten büyük keyif aldığını dile getiren Madonna, albümün çatısını kurduktan sonra albüme katılan onlarca müzisyenin harıl harıl çalıştığını, kendisinin de her aşamada her detaya karıştığını anlatmış. Kimi zaman stüdyoda DJ’ler fikirler üzerinde çalışırken, kendisi tahtada planlar çizip konuları özetleyip, sonuçlandıran bir başöğretmen edasında olduğunu anlatmış.
Şaşırtıcı şekilde “Rebel Heart” piyasaya çıktığından beri Pitchfork dahil birçok müzik medyası tarafından olumlu puanları hanesine kaydediyor. ‘Confessions On A Dance Floor”dan beri en dinlediğim en etkileyici Madonna albümü olduğu için en kendi adıma çok mutluyum. 2 sene önce MDNA için çıktığı dünya turnesinde İstanbul’a da uğrayan pop müziğinin kraliçesi, umarım ‘Rebel Heart’ turnesi için de bizleri unutmaz!
YILDIZLAR:
Living For Love
Ghosttown
Unapologetic Bitch
Iconic
Hold Tight
Inside Out
Rebel Heart
Best Night
OSCAR’IMI VERDİM GİTTİ:
Joan Of Arc (Albümün incisidir)
Inside Out
Holy Water
Paylaş