PaylaÅŸ
Havanın ısınmasıyla mutlu olmamın kesinlikle doğru orantılı bir ilişkisi var. Kendimi bildim bileli güneşli havanın bünyemdeki etkisi hep pozitife yazıyor. Bu hislere bir de güzel müzik eklendi mi keyiften keyfe atlıyor gönlüm. Bu hislerin merkezinde şu sıralar II (Venus) albümü yatıyor. Bu sebepten ötürü de bu yazının başrolü Palmiyeler grubu ve onların nefis stüdyo albümü II-(Venus)’e ait.
Â
Şubat ayında yayınlanan II-(Venus) 9 nefis şarkı, tam bir yaz havası sizi dalgalar eşliğinde alıp deniz sularına bırakıyor. Albümün şahaneliğine doyamayıp hemen grupla iletişime geçtim ve nefis bir röportaj yaptık. Hazırsanız buyurun Palmiyeler ile Venus’e gidiyoruz!
Â
Palmiyeler’i kısaca tanıyabilir miyiz?
Mertcan: Mertcan Mertbilek, Rana Uludağ, Tarık Töre ve Barış Konyalı'dan oluşuyor. Kendi bestelerimizi yapıyoruz.
Â
Grup olarak müzik yapmaya nasıl başladınız?
M: Tarık ve ben 2003 yılından beri grup müziği yapıyoruz, Kilink isminde bir punk rock grubumuz vardı, 17-18 yaşlarımızda aktif olarak albüm kaydedip konserler verdik. Üniversite yıllarını takiben farklı şehirlere taşındık ve tekrar bir araya geldiğimizde yeni bir grup olarak Palmiyeler'i kurmaya karar verdik.
Â
Pek tabi bu soruları takiben grubun adına nasıl karar verdiğinizi sormak isterim?
M: Ä°zmir'in palmiyelerini yaptığımız ÅŸarkılara sinmiÅŸ yaz havası ile buluÅŸturabilmek için bu isimde karar kıldık.Â
Â
II (Venus) albümünü dinlemeye başladığımdan beri bırakamıyorum. Stüdyo süreci, albümün olgunlaşması hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
M: Teşekkürler, stüdyo süreci İstanbul'da gerçekleşti, önce Hayyam Stüdyosunda davul kaydı alındı, davulların ardından gitarlar için Kadıköy'de bulunan Studio Bee'ye taşındık. Perküsyon ve klavyeleri kaydetmek için ise evde ufak bir stüdyo kurduk ve her şey biraz daha detaylanmaya başladı. Albümün olgunlaşması 6 ayı buldu, daha kısa sürede de olabilirdi ama grup olarak ikinci kayıt deneyimimiz olduğu için hala öğrenme sürecindeyiz.
Â
VENUS’ÜN HİKAYESİ
Albüm ‘Venüs’ ile başlıyor, ‘Venüs’ten Dönüş’ ile kapanıyor. ‘II – Venus’ de albümün adı, bu Venüs mevzusunu sizden duymak isteriz. Albüme adını verecek kadar önemli olduğuna göre mutlaka bir hikayesi vardır diye düşünüyorum.
M: II (Venus) albümü için kapak tasarımını kayıtlardan önce tamamlamıştık, o zaman ortada ne albümün ismi ne de 'Venus' isimli bir şarkı vardı. Daha sonra kayıtlar bitti ve şarkıları isimlendirip albümü planlamaya başladığımız vakit kapakta bulunan 'Venus' heykelini albümle ilişkilendirmeye ve albümün ilk şarkısına aşk tanrıçasının adını verip tüm kaydı da bu şarkının üzerine bina etme kararı verdik. Hem romantik hem de albümün bütünlüğü için verilmiş bir karar.
Â
Tuhaf gelecek ama nedenini bilmemekle birlikte II-(Venus) bende denize koşma hissi uyandırıyor. Belki de albümü bu yüzden daha farklı buluyorum. Sizi albümün hazırlık sürecinde neler etkiledi, bu şarkıları nasıl ortamlarda hazırladınız?
M: Albümün büyük bir kısmı yazın kumsalda tasarlandı. Tabi kayıtlar şehirde yapıldı ama ruh halini iyi kötü oraya taşıyabildik diye düşünüyorum. 2016 yazında plajda güneşlenirken iPad ile çok fazla demo kaydettim, bazı şarkıları ise 2015 yazında yaptığımız tatilde birlikte oluşturduk.
Daha sonra temel fikir ve hisleri stüdyoda canlandırmaya başladık. Bazı şarkılar ise birkaç yıl önce ortaya çıkmıştı ancak henüz kaydetme fırsatımız olmamıştı, onları da bu süreçte tamamlamaya uğraştık ve albümde yer verdik. Sonuç olarak farklı yer ve zamanlarda oluşmuş fikir ve taslaklar bir araya gelip II (Venus)'ü oluşturdu.
Â
Grup müziğinde en merak ettiğim süreçtir, bir şarkının ‘tamam’ olduğunu nasıl karar veriyorsunuz. Yeni bir şarkının akıbetini nasıl netleştiriyorsunuz, aranızdaki işleyiş nasıl?
M: Stüdyoya girdiğimizde şarkılar henüz 'tamam' olmuyor ama şarkının ana trafiğini kayıt altına alıyoruz. Bazen sözleri ya da melodileri kayıt sırasında değiştiriyoruz ya da bir şarkıyı çöpe atıp yeni bir şeye dönüştürüyoruz. Albümde bulunan 'Seninle' isimli şarkı buna bir örnek. Albüme koymaktan vazgeçtiğimiz bir şarkının davul kaydı üzerine yeni bir şarkı yaptık ve tüm şarkı kaydı ile birlikte bir günde ortaya çıkıverdi.
Genelde şarkılar stüdyoya gelince bir süre hep beraber üzerine gidiyoruz, daha sonra herkes kendi enstrumanına yoğunlaşıyor. Bence hiçbir zaman 'tamam' olmuyorlar, her zaman olabilecek bir çok farklı versiyon hala etrafta oluyor, doğru noktada bırakmak için iyi içgüdülere sahip olmak gerekir.
Â
Albümdeki favorim ‘Ben de Doğdum’, sizin albümdeki favorilerinizi merak ediyorum.
Rana: Benim çalmaktan en keyif aldığım şarkı Babaçko. Davul groovu’unu çalarken kendimi çok özgür hissediyorum ve çok eğleniyorum. Şarkının tavrının ve sözlerinin bu aralar içinde bulunduğum ruh halini yansıttığını düşünüyorum. Canlı çaldığımızda albüm kaydından daha farklı bitiriyoruz parçayı, bu son bölüm konserde çalmayı en heyecanla beklediğim kısım oluyor konserlerde.
M: Favorilerim şu ya da bu diyemiyorum, konserde çalarken genelde dönemsel olarak favorilerim değişiyor. Son zamanlarda 'Paramparça' ve 'Seninle'.
Â
KENDİN YAP KÜLTÜRÜ ETKİSİ
Konserlerde sahneyi sizin dekore ettiğinizi okudum, her işini kendi üstlenen insanlara ayrı bir sevgi besliyorum, grubun yaratıcı işlerini sizlerin üstleniyor olması çok güzel bir durum. Biraz bununla ilgili detay verebilir misiniz?
M: İlk başta görsel üretimi sevdiğimiz ve farkındalık yaratabilmek için yaptık, ayrıca bir yapımcı ile çalışmadığımız için başkasına yaptırmayı da hiç düşünmedik. Önemli detaylardan birisi de DIY (Do It Yourself)-‘kendin yap’ kültürünün Palmiyeler'i besleyen ana damarlardan biri olmasıdır.
Â
Kendi kliplerinizi kendiniz çekmişsiniz. Son olarak ‘Karbeyaz’a çektiğiniz klibi izledim. Yeni bir klip çalışmanız var mı önümüzdeki dönemde?
M: İki şarkıya daha klip çekmek istiyoruz, henüz zamanlama ve hikaye konularını tam olarak karara bağlayamadık. Biraz daha çalışmamız gerekiyor ama kısa zamanda yeni bir video paylaşmak istiyoruz.
Â
Türkiye’de alternatif müzik bence altın çağını yaşıyor. Son senelerdeki bu değişimi siz nasıl değerlendiriyorsunuz.
M: Ben daha farklı şehirlerden farklı üretimler bekliyorum, ya da ümit ediyorum. Değişimi değerlendirebilecek konumda olduğumu sanmıyorum ama alternatif müzik adına alınması gereken hala çok yol var.
R: Türkiye alternatif müzik dünyasını hem bir dinleyici hem de müzisyen olarak Palmiyeler ile birlikte keÅŸfetmeye baÅŸladım, bu nedenle geçmiÅŸ zamanlarla bir karşılaÅŸtırma yapamam. Ancak bu zor zamanlarda alternatif müzik dünyasının bir parçası olmaktan, dinlemekten, paylaşımda bulunmaktan ve kitlelere dokunan iÅŸler yaratmaktan hem kiÅŸisel hem de müzikal açıdan çok besleniyorum.Â
Â
Palmiyeler ne dinlemekten, izlemekten hoşlanır. Sizi heyecanlandıran, bu işi keşke biz yapsaydık dediğiniz bir iş var mı?
M: KeÅŸke biz yapsaydık demek yerine dinlemeyi ve izlemeyi tercih ederim. Ä°yi bir sanat eseri kadar ruha huzur veren bir ÅŸey yoktur. Yıllar önce 'The Mill and The Cross' filmini izlediÄŸimde buna benzer bir his yaÅŸamıştım. Geçen ay hiç karşıma çıkmamış olan 'Narların Rengi' filmini izledim, görsel olarak daha tatmin edici bir ÅŸey ÅŸu an aklıma gelmiyor. Son günlerde Werner Herzog filmlerini tekrar izliyorum. Ayrıca 'The Bounty' ve '1492 Conquest of the Paradise' gibi içinde okyanus ve yeni dünyanın keÅŸfi olan filmler ise ruhumda tarifi zor bir etki bırakıyor. Ä°ki filmin de müzikleri ‘Vangelis’ imzası taşıyor.Â
R: Sevdiğimiz işler bizim kendi dünyamızı yaratmamızda bir ilham kaynağı oluyorlar. Hepimiz kendi karakterimizi ve birikimlerimizi ortaya koyup, anlık duygu ve düşünce durumumuza göre yaratıyoruz, bu nedenle bizden çıkmayan hiçbir işe biz yapsaydık diye bakmamız mümkün değil.
Â
26 Nisan’da Babylon’da sahnede olacaksınız. Sizi canlı izlemediğim için kendimi çok eksik hissediyorum, performansınız hakkında çok güzel yorumlar duydum. Merakla bu etkinliği bekleyenlere biraz ipucu vermek isteseniz neler söylerdiniz?
M: İlk EP ve II (Venus) albümlerini çalacağız ayrıca yeni albümde kaydetmeyi düşündüğümüz birkaç şarkı daha listede olacak. Babylon şu an konser izlemek için İstanbul'da en iyi alanlardan birisi, ses ve ışık kalitesi müzikal deneyimi artırıyor, o sebeple ayrıca kaçırılmaması gereken bir konser. Her zamanki gibi enerjik ve eğlenceli bir konser olmasını bekliyoruz.
R: Uzun zamandır solo konser vermiyoruz. Ben büyük bir heyecanla bekliyorum, çok eğleneceğiz. Olan biten her şeyden kopup birkaç saatliğine müziğin birleştirici gücünün içinde kaybolmayı isteyen herkesi bekleriz.
Â
Albümdeki 9 şarkı hem tam tadında hem de yetmedi bana. Keşke daha fazla şarkı olsaydı demeden edemiyorum. Daha fazlası için, önümüzdeki dönem için, sizi merakla takip edenlere söylemek istediğiniz neler var buyurun meydan sizin.
M: Yeni albüm için kısa sürede tekrar stüdyoda olacağız, II (Venus) yayınlanalı sadece iki ay oldu ama bizi takip edenleri çok bekletmek istemiyoruz, biz de yeni birşeyler kaydetmek için şimdiden oldukça heyecanlıyız ve konser provalarından kalan zamanlarda bu şarkılar üzerinde çalışıyoruz.
Â
PaylaÅŸ