OBAMALAR İLE THE AWAY DAYS AYNI KONFERANSTA

En son röportajımızdan bu yana yaklaşık bir buçuk yıl geçti ve ekip ilk stüdyo albümleri için harıl harıl çalışıyorlar. The Away Days’in stüdyo çalışmaları devam ederken bu sene bir kere daha SXSW (South by Southwest)’te sahne alacaklar. 11 Mart’ta başlayacak olan dünyanın en önemli müzik, dijital ve sinema konferansında birçok ünlü grup ve sanatçı gibi The Away Days’in de yer alması elbette bir kere daha göğsümüzü kabartıyor.

Diğer yandan bu sene SXSW konferansını önceki senelerden ayıran büyük bir fark var. SXSW’da bu sene Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama ve eşi First Lady Michelle Obama ayrı ayrı oturumlarda konuşmacı olacaklar. Hal böyle olunca tüm dünyanın gözleri bu konferansa çevrilmiş durumda.

AH! KOSMOS, LONDRA BARBICAN CENTRE'DA

İstanbullu elektronik müzik sanatçısı ve prodüktörü Başak Günak diğer adıyla Ah! Kosmos, 11 Mart  Cuma günü Londra’da sahne alıyor. Avrupa'nın en önemli sanat mekanları arasında yer alan Londra Filarmoni Orkestrası’nın mekanı Londra Barbican Centre'da Ah! Kosmos performansını sergileyecek.

Ah! Kosmos,  Radiohead'in gitaristi Jonny Greenwood ve Rajasthan Express'in ortak projesi "Junun" öncesinde sahne alacak, olur da yolunuz bu Cuma İngiltere‘ye düşüyorsa bu özel performansı kaçırmayın derim.

BU AKŞAM SALON İKSV’DE: CATE LE BON

Cate Le Bon bu akşam Salon İKSV sahnesinde olacak.

Gerçek adı Cate Timothy olan sanatçı, sevgilisi ve grup üyesi olan Huw Evans’ın konserler için hazırladığı postere şaka olsun diye Simon Le Bon’un ardından Le Bon soyadını postere yazmasıyla sahne ismi Cate Le Bon olarak kalmış. Nisan ayında yayınlanacak olan 4. stüdyo albümü  ‘Crab Day’ öncesi sanatçı ile kısa bir söyleşi yaptık:

Şarkı yazma süreciniz nasıl işliyor, nerde ilham yakalayıp onu şarkıya dönüştürüyorsunuz?

Her albümde bambaşka oluyor bu süreç. Son yaptığım albümü çok çok kısa bir sürede tamamlamıştım ve bence bu çok heyecanlıydı. Şarkı yazmak keyif alarak yaptığım bir şey, doğal olarak kendiliğinden ortaya çıkıyor her şey. Tek farklı olan şey şarkı sözleri her zaman gece vakti kapımı çalıyor.

Her insanın yetişkinliğinde çocukluğundan izler kaldığını düşünürüm. Sizin çocukluğunuzdan hatırladığınız, sizi müziğe yönelten şey neydi?

Ebeveynlerim müzik delisiydiler muhtemelen onlardan etkilendim. Ama hiçbir zaman beni bir enstrüman çalmaya yöneltmediler, enstrüman çalmak onlar için bir iş gibi değildi. Müzik sadece eğlence için hayatımızdaydı.

‘Mug Museum’ albümünüzde ‘Perfume Genius’ ile bir şarkınız vardı. Birlikte bir şarkı yapma fikri nasıl ortaya çıktı?

Mike ve ben birlikte turnedeydik. Şarkıyı yazdığımda bu şarkıyı sadece onla düet yapabileceğimi biliyordum. Los Angeles’a stüdyoya geldi ve kaydı birlikte yaptık. Ses kaydını internetten göndermeyip, kalkıp stüdyoya kadar gelmesi, benimle birlikte şarkıya eşlik etmesi çok ince bir davranıştı.

Tim Presley ile birlikte yarattığınız ‘DRINKS’ oluşumundan bahsetmek istiyorum biraz da. Böyle bir iş birliğine, ortak bir albüm yapma fikrine nasıl geldiniz?

İşin doğrusu ikimiz de uzun süredir birbirimizin yaptığı müziğin hayranıydık. ‘White Fence’ için gitar çaldığım turneden sonra birlikte çok vakit geçirmeye başladık. Bu süre zarfında bir birlikte albüm yapma fikri hep ve her an sohbetlerimizdeydi, hiç vakit kaybetmeden direk stüdyoya girdik ve albüm ortaya çıktı.

Önceki solo albümlerinizle kıyaslayınca, bir başka sanatçı ile birlikte albüm yapmak nasıl bir histi? Bir başka sanatçı ile müzik yapmanın zor yanları var mıydı?

Tim ile çalışmak gerçek anlamda bir rüyaydı. Gitarları elimize aldık ve kahkahalarla gülerek şarkılar yaptık. Yaptığınız bir işte yanınıza bir suç ortağı almanın güzel bir şey olduğunu anladım.

Şimdiye kadar yaptığınız albümlerden size özel bir şarkınızı seçmenizi istesek, neyi seçerdiniz?

Biraz zorladı bu soru beni, seçmek zor. ‘Are You With Me Now?’  benim için çok özel bir şarkıdır. O şarkı bana maalesef seneler içinde kaybettiğim birçok güzel insanı hatırlatır, sanırım seçmek istediğim şarkım bu olurdu.

Şu an üzerinde çalıştığınız projelerden bahseder misiniz, yeni bir albüm var mı ufukta?

Bir süredir yeni şarkılar üzerinde çalışıyorum. Eğer konserlerden vakit bulabilirsem Tim ile bir tane daha ‘Drinks’ albümü yapmayı çok istiyorum. Diğer yandan da şu anda büyük bir heyecanla Nisan ayında yayınlanacak olan yeni albümüm ‘Crab Day’ ile çıkacağım turneyi bekliyorum.

SOUND PORTS BAŞLIYOR

İki akdeniz şehri bir festival çatısı altında bir araya geliyor. Bu yıl ilk defa İstanbul ve Tel Aviv’de düzenlenen festival şehirler arasındaki kültürel bağlantıyı müzikal çeşitlilik üzerinden hissettirmek ve sunmak üzere tasarlandı.

Sound Ports, İstanbul ve Tel Aviv'in dünyaya kazandırdığı sanatçıların yanı sıra Fransız, Kübalı müzisyenlere de sahnesinde yer vererek uluslararası bir şehir festivali olma özelliği taşıyor.

Türk müzisyenlerin 9 - 12 Mart tarihleri arasında Tel Aviv'de sahne almasının ardından, festival 10-13 Mart tarihleri arasında İstanbul’a taşınacak.

Etnik Müzik, caz, saykedelik, cumbia, hiphop, elektronik ve hatta surf-reggea'ye kadar farklı müzik türlerini bir araya getiren festivalde sahne alacak sanatçılar ve mekânlar şöyle:

10 Mart Perşembe / Babylon Bomonti

Babazula / Boom Pam / Cüneyt Sepetçi

11 Mart Cuma  / Karga Bar - Kadıköy

Buttering Trio / Barış Demirel

11 Mart Cuma / Coop Istanbul

Tahribad-ı İsyan feat. Cüneyt Sepetçi

12 Mart Cts / Trump Kültür ve Gösteri Merkezi

Burhan Öcal & IOE feat. Shai Tasabari

12 Mart Cumartesi / Coop Istanbul

La Dame Blance & 3421 feat. Miss Red