Müslüm ve Bohemian Rhapsody’i Kaçırmayın!

Freddie Mercury’nin Doğuş

Bohemian Rhapsody’nin ilk hafta sonu Amerika’da 50 milyon dolarlık rekor bir box office hasılatıyla vizyona girmesi herkesi şaşırttı. Film hakkında yapılan olumsuz eleştiriler o kadar çoktu ki, izleyicinin Bohemian Rhapsody’i bu kadar sahiplenmesi tüm bu yorumları bir anlamda çürüttüğünü düşünüyorum. Filmi eleştirenlerin çoğu Queen’in yaşamının tam olarak yansıtılmadığından ötürü gergin.

Çekimleri bir hayli olaylı geçen, hatta kimi zaman çekimlerinin durduğu Bohemian Rhapsody Bryan Singer yönetmenliğinde başlayıp, yapım şirketiyle yaşanan anlaşmazlıklar sonrasında Dexter Fletcher’ın yönetmen koltuğuna geçmesiyle tamamlanmış.

Elbette Queen’in tüm albüm hazırlıkları, bütün turneleri, ekibin birbiriyle olan ilişkileri tüm detaylarıyla filmde mevcut değil. Zaten 2 saati aşmış filmde bu kadar detaya yer verilse kurgu da bir tuhaf olurdu. Hikâye örgüsü grubun kuruluş noktasından başlayarak 1985’teki meşhur Live Aid konserine kadar uzanıyor. Genel olarak Queen severler ve eleştirmenlerin en birleştiği konu Freddie Mercury’nin hayatının aslında tam olarak filmde yansıtılmaması. Özellikle de Mercury’nin filmdeki özel hayatına yeteri kadar detay verilmemesinden kırık not veren çok eleştirmen mevcut.

Öte yandan filmin başrolündeki Mr. Robot dizisinden tanıdığımız Rami Malek’in Freddie Mercury performansına izleyen herkes şapka çıkartıyor. Rami Malek’in Mercury canlandırması gerçekten tam anlamıyla muhteşem.  Malek, Freddie Mercury’e o kadar benzemişti ki, filmin bazı sahnelerinde nerdeyse Mercury’nin kendisi oynuyormuş gibi hissettim.

Grubun stüdyodaki albüm kayıt anları ve özellikle de konser performansları Bohemian Rhapsody’nin en etkileyici anları. Bu anlarda resmen tüm sinema salonu hep bir ağızdan şarkıları söylemek istiyordu. Yayınlanmasının üzerinden onlarca sene geçmesine rağmen filmde yer alan Queen şarkıları resmen yeniden hit olmuş gibiydi. Şarkıların çaldığı anlarda herkes gibi benim de tüylerim diken diken oldu.

Yaklaşık 2 saatlik filmden aklıma kazınan ve içimi dağlayan Freddie Mercury yalnızlığı ve böylesine dev bir müzik insanının maalesef çok erken aramızdan ayrılmış olması. Queen hayranı olun ya da olmayın Bohemian Rhapsody’i mutlaka vizyondayken özellikle de dev ekranda izleyin derim. Filmin akışı ya da hikaye örgüsü detayları bakımından sizi kesmeyebilir ama özellikle finaldeki 20 dakikalık Live Aid konseri için bile tüm film defalarca izlemeye değer.


Gerçek Bir Hayat Hikâyesi: Müslüm Baba

Çekimleri yaklaşık 1 yıl süren Müslüm filmini uzun zamandır merakla bekliyordum. Senaryosunu Hakan Günday ve Gürhan Özçiftçi’nin yazdığı Ketche ve Can Ulkay’ın yönettiği film gerçek bir hayat hikâyesi olarak iki haftadır vizyonda.  Etrafımda o kadar çok kişiden film yorumlarını duymaya başlamıştım ki, daha fazla beklemeden gidip filmi izlemek istedim.

Müslüm filminin senaryosunu yazan Hakan Günday ve Gürhan Özçiftçi’ye filmin hazırlık döneminde Muhterem Nur destek olmuş. Hakan Günday filmin senaryosu için kendisine teklif geldiğinde hiç düşünmeden bu işe dahil olmak istediğini belirtmiş. Bu proje sayesinde kendisinde büyük bir sorumluluk hisseden Günday, diğer yandan da Müslüm Gürses gibi büyük bir sesi daha da yakından tanımanın kendisi için olağanüstü bir fırsat olduğunu belirtmiş. Hakan Günday, Müslüm Gürses gibi kendi kültürünü yaratmış ve tüm Türkiye’nin hayranlığını kazanmış dev bir ismi anlatmanın kendisi için de çok önemli keşif süreci olduğunu belirtmiş.

Gürhan Özçiftçi Müslüm Gürses’in hayatını doğru anlatabilmek için Müslüm Baba’nın nasıl bir karakter olduğuna çok uzun süre yoğunlaştıklarını belirtmiş.  Günday ve Özçiftçi’nin bahsettikleri Baba karakterini filmi izledikten sonra şimdi daha iyi anlıyorum.

Şarkıları haricinde kendisi hakkında pek bir bilgim olmayan Müslüm Gürses’i filmdeki hayatıyla izleyince etkilenmemek nerdeyse imkânsız. Çocukluğundan itibaren başına gelmeyen kalmamış ama o her şeye rağmen hayata müzik sevgisiyle tutunup içindeki iyiliği hem çevresine, hem de sevenlerine inanılmaz bir hoşgörüyle yansıtmış.

Müslüm filmi 3 ayrı şehir (Urfa, Adana, İstanbul) ve 5 farklı dönem (1950, 1960, 1970, 1980, 2000) için hazırlanan kostümlerden oluşuyor. Prodüksiyon detayları o kadar büyük ki, Müslüm filminde yardımcı oyuncular da dahil tüm kostümler için 3000 metre kumaş kullanılmış.

Gelelim filmin muhteşem oyuncu kadrosuna ve müziklerine. Başrolde izlediğimiz Timuçin Esen’in canlandırdığı Müslüm Gürses performansı tek kelimeyle muhteşemdi. Timuçin Esen, film hazırlığı için haftalarca Müslüm Gürses’in bütün görüntülerini, konser kayıtlarını, filmlerini izleyip, şarkıların tekrar tekrar dinlemiş.

Filmdeki şarkı performansları o kadar güzeldi ki, böylesine zor bir oyunculuğun yanı sıra Timuçin Esen bir de şarkıcılık performansının da altından müthiş bir başarıyla kalkmış. Filmde Muhterem Nur’u canlandıran Zerrin Tekindor da filmde kadraja girdiği andan itibaren oyunculuğuyla büyülüyor. Hiç vakit kaybetmeden Müslüm hala vizyondayken bir an önce bu dev yapımı sinemada izleyin derim.