Keane-James Blake- Blur Bu Yaz İstanbul’da

 20-22 Haziran tarihlerinde Park Orman’da bu sene 12.si düzenlenecek olan festivalde Keane-Foals-The Vaccines-Blur-Wax Tailor-James Blake-New Order ana sahnede yer alacak. Yazarken bile inanamıyorum, Keane geliyor İstanbul’a.


Açıkcası Keane’den artık ümidi kesmiştim, birçok turnede Türkiye’yi pas geçen grup bu sene hem de böylesine dolu bir festival programında bizlerle olacaklar, gerçekten sevinçten ters parandeler atasım var. James Blake zaten sadece kendi kendine festivalin dev ismi. Foals keza ilk duyurulan, festivalin headliner’ı ve bu sene en çok merakla izlemek istediğim konseriydi. Ana Sahne konserlerini The Away Days, Büyük Ev Ablukada, Rebel Moves, Gramatik, Mert Tünay, Melis Danişmend konserleri destekliyor olacak. Festivalin duyurulan programında alternatif sahnede Ars Longa , Kung Fu, Farfara Farfara, Yora , Islandman (festivalde izleyeceğime ayrıca mutluyum), Kim Ki O, Club Bangkok , Ringo Jets’in de içinde bulunduğu daha birçok grup ve sanatçı da performanslarıyla Park Orman’ı müzikle doyuracak. Özetle bu sene One Love festivalini kaçıran olursa, ben de ona çok üzüleceğim çünkü unutulmaz bir festival olacak gibi duruyor.


Koray Candemir’in yeni albümü “Yarım Kalan” piyasaya çıktı. Albümü çok merak ettiğim için hemen itunes’dan satın alıp dinlemeye başladım, albüm incelemesini de haftaya buradan sizlerle paylaşacağım. İtunes’dan albüm satışları başladı iyi oldu, güzel oldu ama hala bir sanatçı da çıkıp albüm kartonetini de buraya eklemedi. Bu kadar zor mudur bu iş? , bunu yapana gerçekten madalya vereceğim. Bir diğer yeni albüm haberi de Şebnem Ferah’tan geldi. “Od” isimli albümü yeni albümünün ilk klibi “Birileri Var” dün Youtube’da yayınlandı. Pasaj Müzik etiketiyle yayınlanan albümün prodüktörlüğünü yine Tarkan Gözübüyük üstlenmiş.
Bu yazının bir diğer özel yanı Karışık Kaset’te benim için çok mühim bir konuğumun olması. Yakın zamanda New York’a taşınan Elif Key ricamı kırmadı, hem de çok kişisel, oldukça özel bir liste ile bu yazıyı yaktı kavurdu. Hayranlıksa bunun adı, galiba ben uslanmaz bir Elif Key hayranıyım.  Yazılarını okuduktan sonra bazen sakladığım ara ara tekrar dönüp baktığım nadir yazarlardan Elif. Ülke değiştirip tam da yeni taşınmışken, koşturma halindeyken, böyle güzel bir liste ve içten bir yazıyla bu sayfayı doldurulduğu için kendisine ayrıca teşekkür ederim.�

YILDIZLAR - OSCARLAR
THE GREAT GATSBY OST
 

Bazen öyle soundtrack albümler oluyor ki, filmden daha çok konuşuluyor. Misal Twilight serisinin ilk iki soundtrack albümleri, Bodyguard, Titanic güzel örnekler olabilir. F. Scott Fitzgerald’ın The Great Gatsby adlı kitabından uyarlanan sinema filminin detaylarını ilk duyduğumda, oyuncu kadrosunda Carey Mulligan, Leonardo DiCaprio, Joel Edgerton ve Tobey Maguire’ın olduğunu da görünce, merak etmiştim. Filmin yönetmeni Baz Luhrmann, çok sevdiğim Moulin Rouge!‘un yönetmeni olunca filme olan ilgi daha da yoğun oldu benim için.�

Filmin detayları konunun uzmanlarına kalsın, ben uzun yıllar arşivlerde yer edecek filmin müziklerinden bahsedeyim. Soundtrack albümünün yapımcısı Jay-Z aynı zamanda filmin de yapımcısı olarak künyede yer alıyor. Anton Monsted ile albümün yapımcılığını paylaşan Jay-Z rüya takımı kurmuş albümün vokalleri için.

Jay-Z, Kanye West ile “Watch The Throne” albümünü hazırladıkları dönemde, NY’da Mercer otelde çalışırlarken Baz Luhrmann ve Leonardo, bu ikiliyi ziyarete gelmişler. O gün The Great Gatsby soundtrack albümü için tohumlar atılmış meğer. Ekip bir araya geldiklerinde Jay “No Church in The Wild” şarkısı üzerinde çalışıyormuş. O şarkı da bu albüme kısmet olmuş. Bazz filmin 1920’lerde geçmesinden ötürü, müzik temasının Jazz olması bir yana ve filmin müziklerinin doğru bir yerde konumlanmasını istediğini belirtmiş. Hip-Hop’u tarz olarak çok sevdiğini belirten Luhrmann, “Hip-Hop birçok müzik türünü kucaklamasından ötürü bizim filmimize de harika oldu” demiş. 



Jay-Z filmin müzikleri için çalışmaya başladığında, şarkıların filmde sadece çalmasıyla yetinmemesini daha çok iz bırakmasını istemiş. Sanırım albümün bu kadar ses getirmesinde bu fikrin önemi büyük. Şarkıları ve şarkıcıları seçerken, filmle birlikte yaşayan, film bittikten vizyondan kalktıktan sonra bile albümün “zamansız albümler”den biri olmasını amaçladıklarını belirtmiş.  Filmin 1920’lerde geçtiğini düşünecek olursak, birçok müzik otoritesi, bu kadar farklı türün filmin müziği olarak uygun olmadığını belirtmiş. Ben galiba albümü çok sevenler tarafında olup bu yoruma katılamayacağım. Sadece Florence ve The XX şarkıları için bile alınabilecek güzellikte bir albüm olmuş.

Nisan ayında Intercope ve Warner Bros. albümün sır gibi saklanan şarkı listesini yayınladı. Aynı gün Beyonce ve Andre 3000’lu Amy Winehouse cover çalışması Back To Black, Florence And The Machine’den yeni şarkı Over The Love ve Lana Del Rey’den Young And Beautiful’un duyulduğu filmin yeni fragmanı yayınlandı. Filmin oyuncularından Carey Mulligan’ın “hiç bu kadar havalı bir müzik albümü olan filmde oynamamıştım” demesi boşuna değil.  Mevzu bahis albümde Jay –Z, Beyonce , Andre 3000, Wil.i.am, fergie, Lana Del Rey, Bryan Ferry, Florence Welch, Coco O., Emeli Sande, The XX, Gotye, Jack White, Nero ve Sia vokallerde şakıyor.

Film bugün Amerika’da vizyona giriyor, Türkiye’de ise 17 Mayıs’ta beyaz perdede olacak. Soundtrack albümün normal versiyonundansa deluxe versiyonu almanızı öneririm, Florence ve Lana’nın şarkılarının farklı 2 versiyonu sadece bu formatta mevcut.



YILDIZLAR:

Back To Black (Beyonce ve Andre 3000 vokaliyle bambaşka bir şarkı olmuş, yine de Amy’nin sesi ile şarkı her zaman çok daha güzel)
Crazy In Love (Jay-Z bu şarkıda karısı Beyonce’ye torpil geçmiş ama şarkının bu versiyonu filme de güzel gitmiş. Emeli Sande söylüyor, Bryan Ferry Orkestrası çalıyor, nefis olmuş)
Bang Bang (Will.i.am vokalli, jazz havalı, enerjik, güzel iş, bu yaz her yerde çalar kesin)
Love is Drug
Hearts A Mess (Gotye’nin Like Drawing Blood albümünden harika bir şarkı, çok güzel şarkıymış )
Kill And Run (Eski özlediğim Sia şarkılarına benzemiş, elektronik dumtıss kıvamlı olmayan bir Sia şarkısı, çok mutlu etti beni)


OSCAR’IMI VERDİM GİTTİ:

Young And Beautiful  (başıma bir şey gelmeyecekse galiba sevdiğim tek Lana Del Rey şarkısı. O baygın sesi sonunda bir şarkıya harika gitmiş, çok güzel devam)
Over The Love (çığlığına kurban olduğum Florence Welch vokalde yepyeni bir şarkı. Galiba her sene bu kızı canlı izleme hayalim giderek daha da büyüyor, şarkının deluxe versiyonunda yer alan SBTRKT’lu hali daha da muhteşem!)
Together (The XX yine kendi tarzında 10 numara bir şarkı yapmış)
Into The Past (Nero’yu keşfetmeme sebep olmuş, deyim yerindeyse albüm yeni bir grup doğurmuştur benim için. İngiliz Dub-step grubu albümün en ayrık şarkısını yapmış, çok beğendim)

SAHNEDEN KULİSE

• İstanbul Senfoni Korosu @ Fulya Sanat , İstanbul , 10.05.2013 , 20.00
• Nosaj Thing @ Babylon, İstanbul, 10.05.2013, 22.30
• Patricia Barber @ Salon İKSV, İstanbul, 10-11 Mayıs 2013 , 21.30
• Ellen Allien @ The Hall, İstanbul, 10.05.2013, 22.00
• Tolga Akyıldız ile Açık Sahne @ Ghetto, İstanbul, 10.05.2013, 21.45
• Stockholm Syndrome Live & Jay Jay Johanson Dj Set @Ghetto, İstanbul, 10.05.2013, 22.45
• Neyse Feat Onur Özdemir @ İstanbul Bronx, İstanbul, 11.05.2013, 21.30


KARIŞIK KASET

Liste ve yazı Elif Key’in kaleminden, bu köşeye daha da farklı bir anlam kattı.
Listeyi Youtube’da KeyList olarak oluşturdum, dönüp dönüp dinleyebilelim diye.
Elif der ki ;
“New York’a taşınırken, eşyaları toplarken; İstanbul içinde de taşındığım için müzik dinleyecek saniyem yoktu. iPod’umla göz göze gelip gelip, ‘Ah canım şimdi hiç vakti değil’ deyip, koşmaya devam ediyordum. Bir yandan da gitmek üzere olduğumuz için hiçbir şarkıyı da o ruh hali ve kafası karışık dönemle ilişkilendirmek de istemiyordum.
Buraya gelince de bir şehri en yakın tanımanın en kestirme yolu şehirdeki sesleri duymak olduğu için 2 hafta özellikle sokaklarda hiç müzik dinleyemedim.
iPod’um çantamdaydı, dinlemek istesem de bir şekilde kulaklığı her taktığım anda çıkartıyordum.
Ama şimdi her şey yerli yerinde.
Şehir benim sesimi biliyor, ben onunkini. O yüzden artık müzik dinliyorum. Eskisi gibi. Yerli, yabancı, damar ne dinlersem dinleyeyim gözlerimde bir buğulanma da olmuyor : ).
Çalışırken, yazarken, arkadaşlarımız geldiğinde fonda bunlar var : “

Keyifli Dinlemeler…

1) The Cinematic Orchestra- To Build a Home (yeni bir eve yerleşirken)
2) Too afraid to love you – Black Keys (ya bu şehri İstanbul’dan çok seversem, mümkün değildir diye bir şey yok...)
3) Ane Brun - To Let Myself Go - (ben NY’a NY bana iyi davransın diye...)
4) Caro Emerald- Back It Up - (Türkiye’yi takip etmediğim vakitler)
5) Hindi Zahra-Stand up
6) Foals – My Number (NY’taki yeni telefon numaramı ezberlerken)
7) Yolda – Eski Resim (yogaya gitmeden önce, yogadan dönünce, sütliman ruhumla)
8) Sakin – Yağmur Güncesi (NY’a bahar gelmemişti de… O günlerde, günlerce yağmur yağdığında…)
9) Jehan Barbur- Gidersen – (gittiğimiz için, dengimizi orada bırakabildiysek ne ala diye düşündüğüm zamanlar)
10) Radiohead – Jigsaw falling into place (Burada metroya yürürken, metroyla Brooklyn’e geçerken)
11) Rengin-Aldatıldık (Türkiye haberlerini takip ettiğim vakit)
12) Sattas-Eskitilmiş (yağmur yağan pazar günleri, televizyonda eski bir aşk filmi bulduğumda)
13) Müslüm Gürses- Tutamıyorum zamanı (aklıma geldiği zaman)
14) Mumford and Sons-The Cave
15) The National – Fake Empire
16) Ferdi Özbeğen -Dilek Taşı (GS maçları öncesinde)
17) Bülent Ortaçgil-Mavi Kuş  (Don’t feed the pigeon uyarıları yüzünden)
18) Cat Power-Manhattan (yaşadığımız mahalle yüzünden)
19) Ayyuka –  (Orhan Gencebay cover) Beni de allah yarattı (Aslında tüm şarkıları, Ayyuka’yla yazılarımı yazdığım için)
20) Sezen Aksu – Ballı (kardeşimi özlediğim için)
21) Zakkum – Ahtapotlar (yeğenimi özlediğim için)



https://twitter.com/hkky

#7 Mayıs 2013�Dubai Konserinde Bieber’a Saldırı
#3 Mayıs 2013�Teoman müziğe geri döndü
#30 Nisan 2013�Bir Arabesk Rüyası: Coachella
#26 Nisan 2013�Jennifer Lopez’den lezbiyen dizisi
#23 Nisan 2013  James Blake ile Karadeniz Yollarında
#12 Nisan 2013�Onor Bumbum Yeni EP’si ile Geri Geliyor

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN >>